“Paralel” operasyonlarını değerlendiren Kâzım Güleçyüz, “Siyasî rüzgârlara göre tavır alanlar, bizim prensiplere dayalı tavrımızı anlamıyor ve çok seviyesiz, pespaye hakaretlerle üzerimize geliyorlar. Bizim için bunların hiçbir hükmü yoktur” dedi.
Periscope yayınında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz “paralel” yapı meselesini ve Yeni Asya’nın bu konudaki duruşunu anlattı. Yeni Asya’nın değişmez ve sabit değerleri olduğunu vurgulayan Güleçyüz, “Bunlar hukuk, demokrasi, insan hakları, özgürlükler. Biz darbelere karşıyız ve her şeyin hukuk ölçüsünde hakkaniyetli bir biçimde yapılmasından yanayız. Ergenekon dâvâsında ve operasyonlarında da mücadelenin hukuk kurallarına uygun şeklinde yürütülmesi gerektiğini ifade etmiştik. Aynı şeyi şu anda gündemde olan ‘paralel’ operasyonları için de tekrarlıyoruz.
Evvelâ deniliyordu ki, ‘Devlet içerisinde darbe yapmaya çalışan çeteler var, bizim mücadelemiz bunlarla. Ama cemaatin masum tabanıyla bir meselemiz yok.’ Gelinen noktaya baktığımız zaman, devlet içinde yapılan paralel operasyonlarında da problemli şeyler var. 28 Şubat’ta irtica yaftası adı altında yapılan operasyonlarda, dindarlıkla hiç ilgisi olmayan insanlar dahi mürteci damgası yiyerek ihbar edilip mağduriyete uğratılmıştı. Şimdi de benzer örnekler ‘paralel’ operasyonlarında yaşanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Üstad: Adalet hafiyelerin sözüne nasıl bina olunur?
Konuya ilişkin Bediüzzaman’ın bir sözünü hatırlatan Güleçyüz, “31 Mart olayından sonra Üstad çıkartıldığı ve beraatle neticelenen sıkıyönetim mahkemesindeki müdafaasında diyor ki ‘Şimdiki hafiyeler eskisinden beterdirler. Bunların sadâkatine nasıl itimad olunur? Adalet onların sözlerine nasıl bina olunur?’ Bu söz şu anda da geçerli. Gazetelerin, televizyonların, haber bültenlerinin adeta istihbarat raporlarına dönüştüğü bir garabet döneminden geçiyoruz” diye konuştu.
Evvelce Fethullah Hocayı savunanlar şimdi bizi paralelcilikle suçluyor
“Başörtülü ev hanımlarına kelepçe takılıyor, seksen yaşındaki dedeler zulme uğruyor. Hani cemaat tabanıyla işiniz yoktu? Burada olay artık zulüm boyutuna ulaştı ve bir cinnet haliyle karşı karşıyayız” diyen Güleçyüz şöyle devam etti: “İktidar partisi içinde vicdanî ve hukukî hassasiyete sahip insanların buna ‘dur’ demesi lâzım. Hiç hayırlı bir gidiş değil bu. Biz Fethullah Hocayla ilgili, 74 yılından bu yana eleştirilerimizi dile getirdik. Ama bunu da Risale-i Nur’un bize kazandırdığı seviyeli bir üslûpla yaptık. Bunları seslendirdiğimiz zaman Fethullah Hocayı savunanlar, şimdi siyasî konjonktür değişince, bizi paralelcilikle suçluyorlar. Biz temel prensiplerimizle yerimizde duruyoruz. Haksızlık kime yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın buna karşı çıkan bir çizgiden geliyoruz. 2008’de AKP’ye kapatma dâvâsı açıldığı zaman, buna da karşı çıkan bir gazeteyiz. Siyasî rüzgârlara göre tavır alanlar bu tavrımızı anlamıyor ve çok düzeysiz, pespaye hakaretlerle bizim üzerimize geliyorlar. Bizim için bunların hiçbir hükmü yoktur. Şahs-ı manevî ile, cemaatimizle birlikte kararlılığımızı sürdüreceğiz.”
İş cadı avına döndü
“Paralel” meselesinin adeta cadı avına çevrildiğini belirten Güleçyüz, “Asılsız ihbarlarla masum insanları hedefe koyup, yetkili konumdaki insanları yanıltarak, hiç ilgisi olmayan kişilerin tasfiyesini netice verecek bir operasyon yürütürseniz bunun altından kalkılamaz. Bu işin cadı avına dönüştürülmeden, gerçekten sağlam verilere dayalı olarak, kılı kırk yaran bir titizlikle yürütülmesi lâzım, eğer böyle birşey varsa” dedi.
N. Nur Ener / [email protected]