Demir hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan avukat Mehmet Sürer adliye önünde yaptığı açıklamada, "Kamuoyunda ‘böcek davası’ olarak bilinen, başbakanımızın ofisinde ve evindeki dinleme cihazları ile ilgili olarak savcılık yürütülen soruşturmada TÜBİTAK tarafından hazırlanan rapora ilaveten TOBB Üniversitesi'nden Teyfik Demir tarafından hazırlanan raporla ilgili olarak dosyadaki gerçeklerin saptırılması ve delillerin değiştirilmesi olduğu kanaati ile bu kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk." dedi. 

Dosyada TÜBİTAK tarafından hazırlanan raporun bulunduğunu da hatırlatan Sürer, "TÜBİTAK tarafından söz konusu dosyada tam olaydan iki ya da üç hafta sonra MİT tarafından TÜBİTAK’a gönderilen cihazlar ve silikonlarla ilgili olarak, üstelik nerede bulunduğu bildirilmeden, cihazların kimliklerinin tespiti ve silikonların donma derecesinin tespiti acısından TÜBİTAK’tan rapor talep edilmiş. TÜBİTAK tarafından da her türlü bilimsel deneyler kullanılarak, cihazların kimliklerinin tespit edilip edilemediği, priz içerisindeki silikonun donmasına bağlı olarak konulabileceği en erken tarihin 4 -5 Aralık olduğu şeklindeki tespitlerine rağmen, Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından bir kısım müvekkillerimizin başbakanımızın ofisinde arama tarama çalışmalarını yürütmüş olduğu 25-26 Aralık tarihlerine söz konusu rapor sirayet etmediği için bu tarihleri kapsar bir şekilde rapor talep etmiş. Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından kimya bölümleri olmasına rağmen gerekli incelemeleri bu üniversiteler tarafından yapılamayacağı bildirilmiş. Buna rağmen Başbakanlık Teftiş Kurulu, TOBB Üniversitesi'ne tekrar yazı yazmış ve TOBB Üniversitesi de kendileri tarafından söz konusu raporun verilebileceği belirtilmiştir." ifadelerini kullandı. 

Sürer açıklamasını şöyle tamamladı: "Şüpheli olarak gösterdiğimiz Teyfik Demir de Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından kendisine teslim edilen sadece TÜBİTAK raporu ve TÜBİTAK’ın raporunu hazırlarken yaptığı analiz değerlendirmeleri içeren belgeleri üzerinden olaydan tam 2 yıl 10 gün sonra poliüretan maddenin donma günün müvekkillerinin arama tarama faaliyetlerini yapmış olduğu tarihten on gün öncesine yani 10 Kasım’a kadar çekme gayreti içerisine girmiştir. Bu rapora istinaden de TÜBİTAK’taki raporu hazırlayan Hasan Palaz hakkında da gerçekte olayın tanığı olmasına rağmen, delilleri değiştiren Teyfik Demir olmasına rağmen Hasan Palaz hakkında da delilleri değiştirmeye yönelik rapor hazırladığı gerekçesi ile söz konusu dosyada onun hakkında da dava açılmıştır. Biz Teyfik Demir’in bütün delilleri değiştirdiği hatta gizlediği, müvekkillerin suç olmasına yönelik gayretlerin içerisinde olduğu gerekçesi ile hakkında suç duyurusunda bulunduk."