"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu çelişkilerle nereye?

28 Eylül 2017, Perşembe
IKBY referandumu sürecinde ve sonrasında hükümet yetkilileri çelişkili açıklamalar yapmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert açıklamaları sürerken Zeybekci, Kuzey Irak’la ticaretin sürmesi gerektiğini belirtti.

Vatandaşlarımız rahat olsun savaşa falan girdiğimiz yok

BaŞbakan Binali Yıldırım ise, “Bu referandum dünyanın tüm uyarılarına rağmen yapılıyor. Biz açıkça ifade ettik bu referandum gayri meşrûdur. Sonuçları tanınmayacaktır. Barış ve istikrara katkısı olmayacak sorunları daha da arttıracaktır. Türkiye elini kolunu bağlayıp bekleyecek değil. 3 boyutta çalışmalarımız olacak. Biri ekonomik boyutta, ikincisi siyasî diplomatik alanda çalışmalar, üçüncüsü güvenlik ve askerî boyutta yapacağımız çalışmalar. Hoş olmayan gelişmeler olacak. Biz savaşa girmiyoruz, ülkemizi ilgilendiren konularda tedbir alıyoruz. Vatandaşlarımız rahat olsun savaşa falan girdiğimiz yok” demişti. 

Habur’a alternatif kapı arıyoruz

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, katıldığı bir programda Kuzey Irak’a yönelik ekonomik yaptırımlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Tüfenkci, alternatif güzergahlar için çalışıldığını belirterek habur Sınır Kapısı ile ilgili olarak da “Habur’a alternatif kapı için çalışıyoruz. Nusaybin Ovaköy, Habur’a alternatif olacak” dedi. “Çalışmalar biraz zaman alabilir’ diyen Tüfenkci şunları söyledi: “Bu biraz da ilgili kurumların çalışmalarının neticesinde ortaya çıkacak. 2-3 ayda da açılabilir biraz zaman da alabilir. Irak tarafındaki yolların iyileştirilmesi ve o koridorunda da güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Bunlar belli zaman alabilir. Biz Kürt halkının her zaman, en zor zamanında dahi yanında olduk. Bizim burada alacağımız tedbirler Barzani hükümetine karşı.”

***

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) ekonomik ambargonun tehlikeli bir söylem olduğunu dile getirerek “Ticaretle, ekonomiyle ilgili faaliyetlerimizi devam ettireceğiz” dedi. Gazetecileri ağırlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, gündeme ilişkin soruları cevapladı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sert açıklamaları sürerken Zeybekci, Kuzey Irak’la ticaretin sürmesi gerektiğini belirterek, “Ticaretle ekonomiyle ilgili faaliyetlerimizi devam ettireceğiz. Son Bakanlar Kurulu toplantısında ve yaptığımız görüşmelerde de bu görüşümüzü değiştirmemize neden olacak bir karar alınmadı” dedi.

İlişkiler normal seyrinde devam ediyor

Kuzey Irak’ta ekonomiyle ilgili tedbirler alınıp alınmayacağı sorusuna cevap veren Zeybekci, Rusya ile yaşanan krizi hatırlattı. Rusya’nın ilk ticarete dokunduğunu ve Türkiye’ye ticaretle ders vermeye çalıştığını ifade eden Zeybekci şöyle devam etti: “Bu son derece yanlıştı. Kuzey Irak konusunda aynı yanlışı yapmamızı pek uygun görmüyorum. Hükümet olarak, ülke olarak, benim devletimin menfaatleri farklı bir şey dediği zaman, o karar net olarak alınır. Biz de Ekonomi Bakanlığı olarak onu emir telâkki eder, öyle hareket ederiz. Ama şu anda bakanlık olarak refleksimiz, normal seyrinde devam etmesi. İsrail’le de çok şeyler yaşadık, ama ticaretin devam etmesinden yana oldum. Mısır’da da böyle oldu. Kuzey Irak’ta da, devlet olarak ekonomiyle ilgili kararlar alınmadıkça, böyle olmalı.”

OHAL’e ara formülle devam

Ekonomi için OHAL’in kalkması gerektiği görüşünü yineleyen Zeybekci, OHAL’in gerekçelerinin tam olarak ortadan kalkmaması dolayısıyla da bir ara formül bulunabileceğini söyledi. 15 Temmuz’un korkunç bir ihanet olduğunu ve bunu yaşamış biri olarak bütün bunlara karşın, ülkenin menfaati için OHAL’den ilk fırsatta çıkarılması gerektiğini kaydeden Zeybekci şöyle devam etti: “Ama gerekçeleri tamamen kalkmadığı için de, geçici olarak da olsa Adalet ve İçişleri Bakanlıklarımıza ihtiyaç duydukları kanunî düzenlemelerin yapılması yetkisi verilebilir. İçişleri Bakanlığı’na, devletin içindeki ihanet şebekelerinin temizlenmesiyle ilgili düzenlemeler için, yetkiyi 1 yıl gibi geçici bir süre için verebiliriz. Adalet Bakanlığı’na da gözaltı ve tutukluluk süreleriyle ilgili geçici olarak bu yetki verilebilir. Bu benim şahsî görüşüm. Bakanlar Kurulu’nda görüşmedik. Adalet Bakanımızla böyle bir sohbetimiz var. Evet ekonomiyle ilgili hiçbir pürüz olmaması için en üstün gayreti gösteriyoruz. Ama sonuçta OHAL. ‘Ne kadar güvenli bir ülke OHAL’i de var’ demiyorlar.”

***

Barzani firmalarına devlet teşviki

Yenişafak gazetesi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani’nin, Gaziantep ve Mersin’de fabrikalar kurdurduğunu ileri sürdü. Haberde, “Barzani kontrolünde ticaret yapan firmalar, devlet teşviklerinden yararlanma konusunda da ön sırada” ifadeleri kullanıldı. Yeni Şafak’taki haber şöyle; “Gaziantep ve Mersin’de Barzani desteğiyle onlarca fabrika kuruldu. Gıda, inşaat, tarım, lojistik ve akaryakıt alanında 400’den fazla firma doğrudan Barzani sermayesiyle hayata geçti. Gaziantep’te ise aynı kapsamda faaliyet gösteren işletme sayısı 250’den fazla. Organize sanayi ve serbest bölgelerde kurulan ve Barzani kontrolünde ticaret yapan firmalar, devlet teşviklerinden yararlanma konusunda da ön sırada.”

***

Kuzey Irak’ı Türkiye bu hale getirdi

Türkiye’nin daha önce Bağdat’ın iznine gerek duymadan Erbil’den petrol alarak Kürt bölgesinin bağımsızlığı için temel oluşturduğunu belirten Rus uzmanlar, Türkiye’nin bu bölgeye sosyal hizmet ve altyapıya yönelik aktif yatırım yaptığını, karşılığında ise bazen yasa dışı olan petrol transitinden kazanç sağladığını kaydetti. Russia Today (RT) televizyonuna konuk olan uzmanlardan Rusya Yüksek Ekonomi Okulu öğretim görevlisi Prof. Dr. Dmitriy Yevstafyev, “Türkler kendi elleriyle Kürdistan’ın bağımsızlığı için sosyal temel oluşturdu. Erbil etrafındaki araziler aktif olarak Türkler tarafından geliştirildi, bu bölgeye Türkiye, sosyal hizmet ve altyapıya yönelik büyük yatırımlar yaptı. Bunun karşılığında ise Ankara her zaman yasal olmayan petrol geçişinden kazanç sağladı” dedi. Sputnik’in haberine göre, Kürtlere kendi sosyal ve ekonomik temeli oluşturmaya yardımcı olarak Ankara’nın durumu elinden kaçırdığını belirten Yevstafyev, “Şimdi Türkiye zor bir seçimle karşı karşıya. Ya petrol transitinden geliri kaybedecek ya da kontrol edilmeyen siyasi süreçle karşı karşıya kalacak. Elbette Iraklı Kürtler, Türkiye’dekinden farklı. Ama buna rağmen Kuzey Irak’ın bağımsızlığı Türkiye’deki Kürtlerin de benzer isteklerini teşvik edecek. Bu, bölgedeki süreçlerin ne kadar çok faktörlü olabildiğinin örneği” ifadelerini kullandı.

***

Erdoğan: Giriş çıkış kapatılacak

Cumhurbaşkanı, siyasî, ekonomik, ticarî ve güvenlik alanında gerekli adımların atıldığını ve hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini belirterek, “Kuzey Irak yerel yönetiminin bu adımdan geri adım atması şart, olmazsa olmaz. Suriye’de de birden fazla terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz. Onlar için kuru bir rüya. Dedim ya, bir gece ansızın gelebiliriz” demişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, IKBY’de yapılan referandumun ‘buram buram fırsatçılık’ olduğunu söyleyerek, “Giriş çıkış kapatılacak. Bakalım petrolünü nereye akıtacak ya da satacak? Vana bizde. Vanayı kapattığımız anda o iş de bitti” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan, yaptırımlar uygulamaya başladığı zaman IKBY’de gıda ve giyecek sıkıntısı yaşanacağını söylemişti.

***

Ortada kalabiliriz

Kuzey Irak ‘Bağımsızlık Referandumu’na ilişkin konuşan Altınbaş Üniversitesi İktisadî İdarî ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bahadır Kaynak, “Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’yi ne kadar çok sıkıştırırsak o kadar Türkiye’nin istemeyeceği ittifaklar içerisine girecektir. Daha ılımlı politikalar izlemeliyiz. Barzani ortadan kalktığı zaman oradaki realite ortadan kalkmıyor, onun yerini dolduracak PKK’ya yakın unsurlar Türkiye için daha zorlayıcı olacaktır” dedi. Hürriyet’in haberine göre Bahadır Kaynak, “Referandumun gerçekleşmesi hemen yarın fiilî bir bağımsızlık anlamına gelmiyor. Barzani’nin bunu pazarlık unsuru olarak kullanacağı bekleniyor. Burada şunu konuşmak gerekiyor: Türkiye, tartışmakta olduğu yaptırımları ne kadar gerçekleştirecek veya Barzani’yi ne kadar sıkıştıracak, bunu görmemiz lâzım” diye konuştu. 

***

Türkiye durumu lehine çevirmeli

Kaynak şöyle devam etti; “Duygusal tepkiler yerine, mantıklı hareket etmemiz lâzım. Çünkü bizim içinde bulunduğumuz Ortadoğu’da bir takım değişiklikler olacak. Türkiye bunları kendi lehine olacak şekilde manipüle etmeye çalışmalı. Meselâ Suriye’ye ilişkin ciddi bir durum söz konusu, iç savaştan sonra Suriye bildiğimiz gibi devam etmeyecek. Daha yeni Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ‘Kürtlerle özerkliği konuşabiliriz’ diyor. Dolayısıyla bölgedeki bütün aktörler Kürt realitesi üzerinden yeniden pozisyonlarını tanzim ediyorlar. Biz ezmek, sıkıştırmak üzerinden bir politika geliştirirken, kendimizi ortada kalmış bulabiliriz. Bunun kaç yıla yayılacağını öngörmek mümkün değil. Kürtler siyasî aktör olarak Ortadoğu’da sahneye çıktı, arkasında da büyük güçler var. ABD’nin böyle bir tercihi var, Rusların karşı olduğunu düşünmüyorum.”

 

 

 

 

Etiketler: referandum
Okunma Sayısı: 3425
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı