KHK ile ihraç edilen ve sonrasında 10 ay tutuklu kalan zabıt katibi sırf dini sohbetlere gittiği için 2 yıl 1 ay cezaya mahkÛm edildi.
Aynı zamanda sanık olan bir kişinin ifadesi doğrultusunda KHK ile ihraç edilen ve hakkında dâvâ açılan bir zabıt kâtibi verilen cezaya isyan ederek, “Müslüman bir ülkede 2011 yılında Kur’ân okundu, dinî konular konuşuldu diye 2 yıl 1 ay ceza verildi. Bu mudur adalet ve hukuk? Bu yaşananlar zulüm değil de nedir?” dedi. KHK ile ihraç edilen ve sonrasında 10 ay tutuklu kalan zabıt kâtibi sırf dinî sohbetlere gittiği için 2 yıl 1 ay cezaya mahkûm edildi.
Gerekçe sohbete gitmek
Zabıt kâtibi A.K. yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı; “(…) adliyesinde 7 yıldır, mesai kavramı gözetmeksizin çalışan başarılı zabıt kâtibi idim. Tamamen kendi emek ve çabamla girdiğim mesleğimi öyle seviyordum ki bu alanda Türkiye’de ilk meslekî kitabı yayımladım. 4 Ağustos 2016 sabahı, sadece aynı zamanda sanık olan bir gizli tanığın, 2012 yılında Kur’ân sohbetinde o’da vardı şeklinde beyanı ile gözaltına alındım, terörist olduk (!) bir anda. 8 gün gözaltıdan sonra tutuklandım. 10 ay tutuklu kaldım. (…) Ağır Ceza Mahkemesi’nde üyelikten dâvâ açılmasına rağmen yardım iddiasıyla 2 yıl 1 ay ceza verdiler. Gerekçe ise 2011-2012 yılında birkaç dinî sohbete gitmek ve olmayan banka hesabı.
Bu zulüm değil de nedir?
Aksini ortaya koyan zerre kadar delil ve beyan yoktur. En başından beri Anayasa, TCK, CMK ve yasaların hiçbirine uygun hareket edilmedi. Hani milât 17 Aralık 2013’tü? Hani Türkiye hukuk devleti idi? Müslüman bir ülkede 2011 yılında Kur’ân okundu, dinî konular konuşuldu diye 2 yıl 1 ay ceza verildi. Halen istinaf aşamasında. Zerre kadar yardım olmamasına rağmen. Bylock başta olmak üzere hiçbir kriter ve delil olmamasına rağmen. Bu mudur adalet ve hukuk? Bu yaşananlar zulüm değil de nedir?”