“Propagandası yapıldığı gibi bu program öyle gizli, saklı bir program değil. Şimdiye kadar neden bir kişinin bile Bylock görüşmesi herhangi bir iddianameye konmamıştır? Neden iddianamelerdeki Bylock ‘raporları’ tek satır isim ve telefon yazan bomboş bir kâğıttan ibarettir? Buna benzer bir sürü çelişkiler ve sorular...”

***

Mağdur Kürsüsü

*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.

Bir görüşme içeriği ortaya konsun, savunma bile yapmadan herşeye razı olacağım

Size bu mektubu 6 ayı aşkın süredir “FETÖ törör örgütüne üye olmak” iddiasıyla tutuklu bulunduğum (...) cezaevinden yazıyorum. 14 yaşından itibaren şerefimle devletin bana verdiği üniformayı giyerken, yine yıllarca Güneydoğu’da terörle mücadele ettikten sonra başkomiser rütbesinde iken mesleğimden ihraç edildim ve sonra cezaevine atıldım.

Öncelikle değerli iş arkadışınız Nur hanımefendinin tutuklanmasından dolayı hem sizlere, hem de kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 1,5 ay sonra düğünü yapacakken haksız yere tutuklanmanın neden olacağı elem ve kederi, 6 aydan uzun süredir aynı gerekçe ile haksız yere tutuklu olan ve daha 3 gün önce çocuğu dünyaya gelmiş ve daha görememiş birisi olarak anlayabileceğimi düşünüyorum.

Söylediğim gibi bu süre zarfında tutukluluğuma delil olarak öne sürülen tek şey “Bylock” isimli bir programı kullandığım yönündeki saçma sapan iddiadır. Saçma sapan diyorum, çünkü kullanmadığım ve kullanmadığımı defaatle savcılara, hakimlere söylememe rağmen kullandığıma dair şimdiye kadar hiçbir delil sunulmamıştır. Bunun yerine 7 bin nüfuslu küçücük bir ilçenin tozlu raflarında 10 sayfalık dosya hiç dokunulmadan, iddianame hazırlanmadan bekletiliyor.

Bylock hakkında avukatımın bilişim uzmanları ile beraber hazırladığı bir mülakatı sizinle yaplaşmak istiyorum. Öyle çok spesifik, teknik olmayan bu bilgileri rahatlıkla teyit edebilirsiniz.

Raporda da göreceğiniz üzere böyle bir programı sizin internetinizi (Wifi, cep telefonlarının internetini paylaşım gibi) kullanan birisi indirse ve kullansa, kullanan siz olacaksınız. Yahut mail şifrenizi ele geçiren birisi rahatlıkla sizin adınıza bu programı indirebilir.

Hepsi bir yana, anlaşıldığı kadarıyla propagandası yapıldığı gibi bu program öyle gizli, saklı bir program da değil. En basit mantıkla iddianamelerde sadece Türkiye’de 225 bin kullanıcı olduğu söylenen bir program nasıl “gizli” olabilir? Eğer böyleyse neden 225 bin kişi cezaevinde değildir?

Şimdiye kadar neden bir kişinin bile Bylock görüşmesi herhangi bir iddinameye konmamıştır? Neden iddianamelerdeki Bylock “raporları” tek satır isim ve telefon yazan bomboş bir kağıttan ibarettir? Buna benzer bir sürü çelişkiler ve sorular...

Şu ana kadar oradaki tek gerçek ise, kaynağından doğrulanması mümkün olmayan ve hukuki anlamda bir değer ifade etmeyen bir Bylock listesi ortaya çıkıyor ve bu listeyle insanların hayatı karartılıyor.

Şahsım adına açıkça söylemek istiyorum ve inşaallah mahkemeye çıkabilirsem orada da dile getireceğim, gizli saklı bir program olmamasına rağmen Byock kullandığıma dair somut bir delil, bir görüşme içeriği vb. ortaya konsun, savunma bile yapmadan herşeye razı olacağım. Acı bir durum ki, çevremde de benzer haykırışlara şahit olduğum bir çok insan var.

Sizden ricam lütfen bu gerçekleri, çelişkileri ve hukuk garabetlerini yüksek sesle dile getiriniz. Gazetenizden takip ettiğim üzere yaşanan hukuk skandallarını “skandal” başlıkları altında zaten birçok kez dile getirmektesiniz. Ama şundan eminim ki “Bylock” adı altında yaşanan hukuk skandalı bunlar arasında en baştaki yerini alacaktır. Bir kabus gibi ortaya çıkan Bylock heyulasının kimin nerede hayatını karartacağı belli değiltir. Gerçekleri ise ya kimse görmek istememekte ya da korkmaktadır.

Ama yine gazetenizin çok defa haykırdığı üzere Hakkın hatırı herşeyin üstündedir. Ve bu zulme ve haksızlığa feda edilemez. Bu nedenle bu zor zamanda bu sese cevap verebilecek sayılı gazetecilerden biri olduğunuza tüm samimiyetimle inanıyorum.

Çalışmalarızda başarılar diliyorum, saygılar sunuyorum.