15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar ve tutuklamalar sonucunda cezaevlerinde yoğunluk arttı.

Adalet Bakanlığı verilerine göre, kapasitesi 207.339 olan cezaevlerinde toplam 229.790 kişi bulunuyor. Türkiye’de 291 kapalı ceza infaz kurumu, 70 müstakil açık ceza infaz kurumu, 3 çocuk eğitimevi, 8 kadın kapalı, 5 kadın açık, 7 çocuk kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 384 cezaevi bulunuyor.

Cezaevlerinin toplam kapasitesi ise 207.339. Adalet Bakanlığı cezaevlerinin sayısının, işletim maliyetlerinin düşürülmesi ve kalitenin arttırılması amacıyla azaltılmasını amaçlıyor.

Habertürk’ün aktardığına göre bakanlık, uluslar arası normlara uymayan ve fizikî şartları ve kapasiteleri itibarıyla eğitim ve iyileştirmenin kısıtlı yapıldığı ya da hiç yapılamadığı küçük ilçe cezaevlerini bir süredir kapatıyor. 2006 yılından bu yana son 11 yılda 204 ilçe cezaevi kapatıldı. Bunların yerine, içinde birden fazla ceza infaz kurumunun bulunduğu kampus cezaevleri inşa ediliyor.

22 bin kapasite fazlası mahkûm var

Türkiye’deartan nüfusa paralel olarak, cezaevlerinin nüfusu da her geçen yıl artıyor. Son 5 yılda cezaevlerinin nüfusu 97.000 arttı. Darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar kapsamında yapılan tutuklamalar sonucunda bu yıl cezaevlerinin mevcudu 229.790’ı buldu. Kapasitenin 207.339 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, cezaevlerinde 22.000 dolayında kapasite fazlası mahkûm bulunuyor. Cezaevlerinde bulunan 229.790 kişinin 141.802’si hükümlü, 87.988’i ise tutuklu. Tutukluların 49.900’ü “FETÖ” soruşturmaları kapsamında cezaevinde bulunuyor. Cezaevlerinde bulunanların 163.618’i adli (cinayet, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık vs.), 63.242’si terör, 2.930’u ise organize suçlardan tutuklu ya da hükümlü.

Çok hassas bir konu

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmakiçin yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya şu cevabı verdi: “Bazı suçlarla ilgili toplumda gerçekten cezasızlık anlamına gelecek algı oluşmasını istemiyoruz. Çok hassas bir konu. ‘Cezaevleri boşalsın, rahatlama sağlansın’ diye bir düzenleme yapılamaz. Çünkü adalet duygusu yara alır. Suç işleyenlerin cezasını çekmesi lazım. Şu anda olgunlaşan bir durum yok. Somutlaşan bir çalışma olursa kamuoyu ile paylaşırız. Bu tür infaz düzenlemeleri her zaman yapılabilir ancak kamu vicdanını rahatsız etmemek kaydıyla.”