"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çin, tüm Türkiye'de protesto edildi

04 Temmuz 2015, Cumartesi 18:52
Çin'in Şincan Uygur özerk bölgesinde Müslümanlara yönelik baskılar tüm Türkiye'de protesto edildi.

Gaziantep

Gaziantep Ülkü Ocakları koordinesinde düzenlenen protesto yürüyüşü Yeşilsu Şehitlik Anıtı'ndan başladı. Kırkayak Parkı'na kadar sloganlar eşliğinde yürüyen kalabalık, Şincan Uygur özerk bölgesinde hayatını kaybedenler için dua etti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşan Gaziantep Ülkü Ocakları İl Başkanı Mehmet Fuat Yozbatıran, Şincan Uygur özerk bölgesinde bir insanlık dramının yaşandığını kaydetti. Yozbatıran, “Sırf oruç tutup namaz kıldıkları için, Kur'an-ı Kerim okudukları için, kısacası Müslüman Türk oldukları için şehit edilen soydaşlarımızı anmak için toplanmış bulunmaktayız. Çin'in işgali altındaki Doğu Türkistan'da uzun yıllardan beri zulüm devam etmekte, Müslüman Uygur Türkleri yaşam mücadelesi vermektedirler. Bu yaşam mücadelesinin bir tarafında her türlü zulme ve işkenceye maruz kalan soydaşlarımız varken diğer tarafta komünist Çin vardır. Modern dünyanın gözü önünde Uygur Türklerine sistematik olarak işkence edilmekte. Ne yazık ki işkenceye maruz kalan Doğu Türkistanlı soydaşlarımız olduğunda İnsan Hakları Beyannamesi hüküm vermemektedir. Müslüman ve Türk olmayı başlı başına bir tehdit unsuru olarak gören Çin, Uygur gençlerini sorgusuz sualsiz gözaltına almakta. Bu gözaltılar ya idam ya da işkenceler sonucu katliamla sonuçlanmakta.” ifadelerini kullandı.

İzmir

Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yönelik uygulamaları, İzmir, Manisa ve Denizli'de sivil toplum kuruluşları tarafından protesto edildi.

Türkiye Kamu-Sen İzmir Temsilciliği'ne mensup üyeler, Konak Meydanı'nda toplanarak açıklama yaptı. 

Türk Sağlık-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, ramazanda "Doğu Türkistan"da Müslümanlar kan ağlarken, dünyanın kör, sağır ve dilsiz bir şekilde zulmü seyrettiğini söyledi.

Türkiye'de de bazı vatandaşların "Doğu Türkistan"da yaşanan insanlık dramından habersiz olduğunu dile getiren Doğruyol, Çin'in sistematik şekilde Müslümanları katlettiğini savundu. 

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki zulüm sona ermeden, hükümetin gümrük kapılarından Çin mallarının Türkiye'ye giremeyeceğini ilan etmesi gerektiğini vurgulayan Doğruyol, dünya devletlerinin ise en kısa zamanda Çin'in bu zulmüne müdahale ederek yaşanan insanlık dramına son verilmesinin şart olduğunu ifade etti. 

Manisa'da Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Recep Varlıakman, sendika adına yaptığı basın açıklamasında "Doğu Türkistan'da katliam yapıldığını öne sürdü.

Hükümetin ve dünya devletlerinin yaşananlara seyirci kalmasının kabul edilemeyeceğini dile getiren Varlıakman,  "Dicle kenarında bir koyun kaybolsa hesabının kendilerinden sorulacağını ifade edenler acaba Doğu Türkistan’dakileri ne olarak görmektedirler? Bu nedenle Türk hükümeti bir an önce bu vahşete dur demek zorundadır" dedi.

Denizli'de ise Türkiye Kamu-Sen Denizli İl Temsilciliği ve Ülkü Ocakları Denizli Başkanlığı, Doğu Türkistan'da Müslümanlara yönelik saldırıları protesto etti.

Delikliçınar Meydanı'nda toplanan grup adına basın açıklaması yapan Kamu-Sen Denizli İl Temsilcisi Turgay Demirtaş, Çin mallarına boykot çağrısında bulunduklarını söyledi.

Zonguldak

Ülkü Ocakları Zonguldak İl Başkanlığı üyeleri, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yönelik uygulamaları nedeniyle protesto gösterileri düzenledi.

Kent merkezindeki Madenci Anıtı önünde toplanan grup, ellerindeki afiş ve pankartlarla Çin yönetimi aleyhine slogan attı.

Ülkü Ocakları Zonguldak İl Başkanı Özgür Kurt, burada yaptığı basın açıklamasında, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslüman Uygur Türklerinin yaşam mücadelesi verdiğini söyledi.

Modern dünyanın gözleri önünde Uygur Türklerine sistematik olarak işkence edildiğini anlatan Kurt, şöyle konuştu:

"Müslüman Türk olmayı başlı başına bir tehdit ve suç sayan Çin, Uygur gençlerini sorgusuz sualsiz gözaltına almakta ve bu gözaltılar ya idam ya da işkence sonucunda katliamla sonuçlanmaktadır. Her ramazan ayında baskı ve sindirme politikalarına yenilerini ekleyen Çin, Uygur Türklerinin oruç tutmalarını engellemek için türlü zorluklar çıkarmaktadır. Müslüman gençler alkol kullanmaya zorlanmaktadır. Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın milli ve manevi değerlerine karşı adete bir yıkım gerçekleştirilmekte, ata yurdumuzdan hem Türk varlığı hem de Türk izleri silinmeye, yok edilmeye çalışılmaktadır. Aziz milletimizi, işkenceyi kendisi için bir yol seçen ve hukuk dışı uygulamalarıyla bilinen Çin'in zulmüne 'dur' demeye çağırıyoruz."

Bartın

Türkiye Kamu-Sen Bartın İl Temsilciliği üyelerinden oluşan grup, Hükümet Caddesi Arap Camii önünde Çin yönetimi aleyhine slogan atarak, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara uygulanan baskıları protesto etti.

İl Temsilcisi Sezai Hangişi, yaptığı basın açıklamasında, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bir millet kan ağlarken, bütün dünyanın bu zulmü seyrettiğini, milletin büyük çoğunluğunun da yaşanan insanlık dramından haberi olmadığını söyledi.

"Mesele Müslüman olmaksa Uygur Türkleri de Müslüman’dır. Mesele insan olmaksa Türkler de insandır" diyen Hangişi, şöyle devam etti:

"150 yıldır Batı'da Türkistan’ın çığlığı duyulmadı. Nedense işine gelen her olayda ayağa kalkan Batı, konu Müslüman ve Türk olunca kör, sağır, dilsiz oluveriyor. Bugün Türkistan kan ağlıyor, katil Çin’in namahrem eli ezanların sesini kesiyor. Binlerce yıllık kadim Türk yurdunda, en temel insani değer olan inanca saygı ayaklar altına alınıyor. Soydaşlarımızın ibadet etmeleri engelleniyor. Doğu Türkistan’da çocukların boynu bükük, minareler ezansız, camiler cemaatsiz kalmış durumda"

Grup, konuşmaların ardından dağıldı. 

Mersin

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslümanlara yönelik saldırı ve uygulamalar, Mersin'de protesto edildi.

Ülkü Ocakları üyeleri, Kuva-i Milliye Caddesi'ndeki Mersin Devlet Hastanesi önünde bir araya gelerek açtıkları Türk bayrağıyla Ülkü Ocakları binasına kadar yürüdü. Burada slogan atıp tekbir getiren grup, İstiklal Marşı'nı okuduktan sonra dua etti.

Grup adına açıklama yapan Ülkü Ocakları Mersin İl Başkanı Zeynel Uğur Gölgeli, "Mübarek Ramazan aylarını Müslüman kanıyla kırmızıya boyamak Çin'in en asli vazifesi haline gelmiştir" şeklinde konuştu.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşananlara karşı Müslümanları dua etmeye çağıran Gölgeli, şunları söyledi:

"Bütün Türk dünyasını soydaşlarımız için ayağa kalkmaya davet ediyoruz. İnsanlık onuru namına, insan hakları ve bütün temel inanç ve özgürlükleri adına dünya devletlerini ve Birleşmiş Milletleri (BM) göreve çağırıyoruz. Çin'in vahşi tutumu devam ettiği sürece, büyük hesap gününe kadar ülkücü hareketin elleri zalimlerin yakasında olacaktır." 

Türkiye Kamu-Sen üyeleri de Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'ndaki bir alışveriş merkezi önünde bir araya gelerek, Çin yönetimini protesto etti.

Sendikanın Mersin İl Temsilcisi Nihat Aşçı, Çin'in sistematik katliamlar gerçekleştirdiğini belirterek şöyle devam etti:

"Gözümüze uzak, gönlümüze yakın Doğu Türkistan'dan yükselen çığlıkla yüreklerimiz yanmaktadır. Ramazan ayında, Doğu Türkistan'da bir millet kan ağlarken, bütün dünya yine kör, sağır ve dilsiz şekilde zulmü seyrediyor. Çin devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan'da sistematik katliamlar gerçekleştiriyor. Hükümet, yaşanan dramı görmezden gelirken, sözde insan hakları savunucuları da susmakla yetiniyorlar."

Kırıkkale

Kırıkkale, Kırşehir ve Nevşehir'de bir grup, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamaları protesto etti.

Ülkü Ocakları Kırıkkale Şubesi ve Türkiye Kamu-Sen Kırıkkale İl Temsilciliğince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen protestoda konuşan MHP Kırıkkale Milletvekili Seyit Ahmet Göçer, yürekleri Türk milliyetçiliği için atan herkesin burada olduğunu söyledi.

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yapılan zulmü lanetlediklerini belirten Göçer, "Buna tepki göstermeyenleri, sağır olanları ve kör olanları da lanetliyoruz. Çin'deki soydaşlarımız yıllardır zulüm altındadır. Bu zulümler karşısında tepkimizi koymak zorundayız. Ben Türk'üm diyen herkes bu tepkiyi göstermek zorundadır. Maalesef insan hakları ve hayvan sever dernekleri, magazin sayfalarında yer almak isteyenler, Çin'de insanlar ölüyor, kadınlar tecavüze uğruyor, kıllarını kıpırdatmıyorlar. Tepkimiz bunlaradır" diye konuştu.

Protesto, okunan Kur'an-ı Kerim tilaveti ve yapılan duanın ardından sona erdi.

Kırşehir

Ülkü Ocakları İl Başkanlığı önünde toplanan grup, slogan atarak Cacabey Meydanı'na kadar yürüdü. Gruba, ellerinde Türk ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi bayrakları taşıyan çocuklar da eşlik etti. 

Ülkü Ocakları Kırşehir Şube Başkanı Kadir Güzel, burada yaptığı konuşmada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yapılan sistematik katliamların en kısa sürede durdurulması gerektiğini belirtti. 

Güzel, "Gözümüze uzak, gönlümüze yakın Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıkla yüreklerimiz yanmaktadır. Ramazan ayında, Doğu Türkistan’da bir millet kan ağlamakta, bütün dünya kör, sağır, dilsiz olmaktadır. Çin devleti yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan’da çıkmalı ve bu katliamlar durmalıdır" dedi.

Uygur Türklerinin, oruç tuttukları, namaz kıldıkları için işkencelere maruz kaldıklarını anlatan Güzel, Çin'i kınadıklarını kaydetti.

Grup, yapılan duanın ardından dağıldı. 

Nevşehir

Ülkü Ocakları Nevşehir Şubesinin organizasyonuyla Borsa Kavşağı'nda toplanan grup, slogan atarak Gülbahçe Parkı önüne geldi.

Ülkü Ocakları Nevşehir Şube Başkanı Yahya Leblebici, burada yaptığı açıklamada, Çin’in işgali altındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde uzun yıllar yapılan zulmün devam ettiğini dile getirdi.

Modern dünyanın gözü önünde Uygur Türklerine sistematik olarak işkence yapıldığını ifade eden Leblebici, şöyle konuştu:

"Söz konusu Doğu Türkistan olduğunda İnsan Hakları Beyannameleri herhangi bir hüküm teşkil etmemektedir. Özellikle ramazan ayında Uygur Türklerinin tüm değerleri hedef alınmakta sözde demokrasi havarileri özlerindeki haçlı ruhunu bu zulme karşı sessiz kalarak ortaya koymaktadırlar. İçerisinde bulunduğumuz bu ramazan ayında da tablo değişmemiş ve aynı senaryo bir kez daha uygulamaya konulmuştur."

MHP Nevşehir Milletvekili Mehmet Varol, MHP İl Başkanı Göksel Taşçı'nın da destek verdiği grup, basın açıklamasından sonra dağıldı. 

Kars

Kars'ta Ülkü Ocakları ve Kamu-Sen üyeleri, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamalara tepki gösterdi.

Kazımpaşa Caddesi'nde toplanan Kamu-Sen Şubesi üyeleri ve Ülkü Ocakları Kars İl Başkanlığından bir grup, Faikbey Caddesi üzerinden, Atatürk Caddesi'ndeki kavşağa kadar yürüdü.

Ülkü Ocakları Kars İl Başkanı Tolga Adıgüzel, burada yaptığı basın açıklamasında, modern dünyanın gözleri önünde Uygur Türklerine sistematik olarak işkence edildiğini söyledi.

Özellikle ramazan ayında Uygur Türklerinin tüm değerlerinin hedef alındığını dile getiren Adıgüzel, ''Sözde demokrasi havarileri özlerindeki haçlı ruhunu bu zulme karşı sessiz kalarak ortaya koymaktadırlar. İçerisinde bulunduğumuz bu ramazan ayında da tablo değişmemiş ve aynı senaryo bir kez daha uygulanmaya konulmuştur" diye konuştu.

Adıgüzel, "Müslüman Türk olmayı başlı başına bir tehdit ve suç sayan Çin, Uygur gençlerini sorgusuz sualsiz gözaltına almakta ve bu gözaltılar ya idam ya işkence sonucunda katliamlarla sonuçlanmaktadır'' dedi.

Konuşmaların ardından grup, Çin bayraklarını yaktı.

Edirne

Türkiye Kamu-Sen Edirne İl Temsilciliği, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamaları protesto etti.

İl temsilcisi Alim Kanpolat, Saraçlar Caddesi'nde toplanan grup adına yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan'ın kan ağlarken dünyanın zulmü seyrettiğini belirtti.

Yaşanan kötü olayların bir an önce bitmesi gerektiğini aktaran Kanpolat, şunları kaydetti:

"Milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan'da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Türkistan kan gölü haline gelmişken hükümet, yaşanan dramı görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir. Doğu Türkistan'da evlerinden, yurtlarından edilmiş yüz binlere, katledilen canlara kimsenin gözlerini kapatma hakkı yoktur. 150 yıldır Türkistan'ın çığlığı duyulmadı Batı'da. Nedense işine gelen her olayda ayağa kalkan Batı, konu Müslüman ve Türk olunca kör, sağır, dilsiz oluveriyor."

Edirne Ülkü Ocakları ile Türk Ocakları Edirne Şubesi üyeleri de etkinliğe destek verdi.

Ağrı

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik uygulamaları, Ağrı'da protesto edildi.

Öğretmenevi önünde toplanan bir grup, slogan atarak Çin'in Müslüman Türklere yaptığı zulmü kınadı.

Grup adına basın açıklaması yapan Türkiye Kamu Sen Ağrı İl Temsilcisi Erhan Kılıç, ramazan ayında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bir millet kan ağlarken bütün dünyanın bu zulmü seyrettiğini söyledi.

Çin devletinin, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan'da sistematik katliamlar gerçekleştirdiğini ifade eden Kılıç, "Türkistan kan gölü haline gelmişken hükümetler, yaşanan dramı görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir" diye konuştu.

Uygur Türkleri üzerinde uygulanan katliama seyirci kalınmasının asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Kılıç, şunları kaydetti:

"Doğu Türkistan'daki zulüm sona ermeden, gümrük kapılarından tek bir Çin malının Türkiye'ye giremeyeceğini ilan etmek zorundadır. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bu vatanın gönlümüzdeki sınırları, Türk'ün yaşadığı en uzak yerden başlar. Dünyanın neresinde bir Türk'ün burnu kanasa, bizim yüreğimize kan damlar. Hiç kimsenin bu milletin içini yakmaya, soydaşlarımızı yalnız ve çaresiz bırakmaya ve katil bir devletin insafına terk etmeye hakkı yoktur."

Grup, açıklamanın ardından slogan atarak dağıldı.

Çankırı

Çankırı ve Karabük'te bir grup, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamaları protesto etti.

Ülkü Ocakları Çankırı Şubesi ve Türkiye Kamu-Sen Çankırı İl Temsilciliği'nin organizasyonuyla Kucaklama Taşı mevkisinde bir araya gelen grup, sloganı atarak, Karatekin Parkı'na kadar yürüdü.

Türkiye Kamu-Sen Çankırı İl Temsilcisi Nuh Yalçın, yaptığı konuşmada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden yükselen çığlığın yürekleri dağladığını ifade etti.

Dünyanın bu çığlığa sessiz kaldığını vurgulayan Yalçın, "Doğu Türkistan'da bir millet kan ağlarken, bütün dünya yine kör, sağır, dilsiz. Bu hayasız, bu alçakça zulmü seyretmektedir. Ne yazık ki milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan'da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir" dedi.

Ülkü Ocakları Çankırı Şube Başkanı Batıkan Yörükoğlu da katliamı kınadıklarını dile getirdi. 

Ülkü ocakları olarak soydaşlarının her zaman yanında olacaklarını kaydeden Yörükoğlu, dünyanın buna sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı. 

Konuşmaların ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı. 

Karabük 

Karabük Belediyesi önünde toplanan Ülkü Ocakları Karabük Şubesi üyeleri, bir süre Çin yönetimi aleyhine sloganlar attı.

Karabük Şube Başkanı Tolga Akay, burada yaptığı konuşmada, Çin işgali altındaki Doğu Türkistan'da uzun yıllardan beri zulmün devam ettiğini ve Müslüman Uygur Türklerinin zorlu bir yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. 

Asimilasyon politikasına karşı Uygur Türklerinin kendi vatanlarında milli ve dini değerlerini muhafaza etmek için mücadele verdiğini ifade eden Akay, şöyle konuştu:

"Doğu Türkistan'ın yapısını değiştirmek için her türlü vahşet reva görülmektedir. Dünyanın gözü önünde Müslüman Türklere sistematik olarak işkence edilmektedir. Özellikle ramazan ayında bölgedeki tüm değerler hedef alınmaktadır. İçinde bulunduğumuz şu mübarek günlerde tablo değişmemiş ve aynı senaryo bir kez daha uygulamaya konulmuştur. Doğu Türkistan'da Müslüman Türk olmak başlı başına bir suç  sayılmaktadır. Müslümanların ibadetleri engellenmektedir. Ülkü Ocakları olarak, dün olduğu gibi bugün de zalimin zulmüne karşı soydaşlarımızın yanındayız."

MHP Karabük Milletvekili Durmuş Yalçın'ın da destek verdiği grup, basın açıklamasından sonra dağıldı.

Balıkesir

Balıkesir'de, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslümanlara yönelik saldırı ve uygulamalar protesto edildi.

Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikalar ile Balıkesir Ülkü Ocakları üyeleri, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslümanlara yönelik uygulamaları kınadı.

Ali Hikmetpaşa Meydanı'nda toplanan kalabalık, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mao Zedung'un fotoğrafının bulunduğu bir kuklayı, kurdukları dar ağacında astı.

Çin karşıtı çeşitli sloganların atıldığı basın açıklamasında gruptakiler adına konuşan Kamu-Sen İl Temsilcisi Yılmaz Kuran, Dünyanın zulme seyirci kalmasını eleştirdi.

Bölgedeki Türklerin sadece dini inançları ve Türk kimliklerinden dolayı sistematik olarak baskı ve zulüm gördüklerini dile getiren Kuran, şunları kaydetti:

"Gözümüze uzak, gönlümüze yakın Doğu Türkistan'dan yükselen çığlıklar ile yüreklerimiz yanmaktadır. Ramazan ayında, Doğu Türkistan'da bir millet kan ağlarken, bütün dünya yine kör, sağır ve dilsiz olarak bu hayasız, bu alçakça zulmü seyretmektedir. Ne yazık ki milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi yoktur. Çin devleti yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan'da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Türkistan, kan gölü haline gelmişken insan hakları savunucularının ağızlarını bıçak açmamaktadır."

Basın açıklaması, Uygur Türkleri için okunan duanın ardından sona erdi.

Isparta

Türkiye Kamu-Sen Isparta Temsilciliği üyesi bir grup, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yönelik saldırılara tepki gösterdi.

Kaymakkapı Meydanı'nda toplanan grup, Türk bayrakları ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi bayrakları eşliğinde sloganlar atarak belediye işhanına kadar yürüdü. 

Burada grup adına basın açıklamasını okuyan Türkiye Kamu-Sen Isparta Temsilcisi Ali Balaban, ramazan ayında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bir millet kan ağlarken, bütün dünyanın yine kör, sağır, dilsiz kaldığını söyledi. Balaban, "Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan'da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Türkistan kan gölü haline gelmişken hükümet, yaşanan dramı görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir" ifadelerini kullandı.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde evlerinden, yurtlarından edilmiş insanlara kimsenin gözlerini kapatmaması gerektiğine işaret eden Balaban, Türkiye'nin dünyanın neresinde olursa olsun, bütün soydaşlarına sahip çıkması gerektiğini bildirdi.

Balaban, tarihin, bu sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin omuzlarına yüklediğini kaydetti. 

Basın açıklamasının ardından grup dağıldı. 

Afyon

Türkiye Kamu-Sen Afyonkarahisar Temsilciliği üyeleri, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yönelik saldırıları protesto etti.

Merkez PTT binası önüne toplanan yaklaşık 100 kişilik grup, slogan atarak, saldırılara tepki gösterdi. Eyleme, MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak ve MHP Afyonkarahisar İl Başkanı Raşit Demirel ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

Türkiye Kamu-Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, grup adına yaptığı açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden yükselen çığlığa dünyanın sessiz kaldığını söyledi.

Çin'in uyguladığı zulmü kınayan Şenol, "Ne yazık ki milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan'da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir" dedi.

Şenol, katliama sessiz kalan her kurum, örgüt ve ülkenin işlenen bu insanlık suçuna ortak olacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüzyıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan, İslam'ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdaplarında cellatlara teslim eden anlayışı şiddetle protesto ediyoruz. Türk milleti, uyan, kardeşin katlediliyor."

Grup, eylemin ardından dağıldı.

Kütahya

Kütahya'da, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslümanlara yönelik uygulamalar protesto edildi

Azerbaycan Parkı'nda Türk Eğitim Sen Kütahya Şubesi öncülüğünde gerçekleştirilen eylemde konuşan Türkiye Kamu-Sen Kütahya İl Temsilcisi Mehmet Karabekir, "Doğu Türkistan'dan yükselen çığlıkla yüreklerinin yandığını" söyledi.

Ramazan ayında, bir millet kan ağlarken, bütün dünyanın kör, sağır ve dilsiz bir şekilde zulmü seyrettiğini dile getiren Karabekir, şöyle konuştu:

"Ne yazık ki, milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan’da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Türkistan kan gölü haline gelmişken Hükümet, yaşanan dramı görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir. Doğu Türkistan'da evlerinden, yurtlarından edilmiş yüz binlere, katledilen canlara kimsenin gözlerini kapatma hakkı yoktur. Mesele Müslüman olmaksa Uygur Türkleri de Müslümandır. Mesele insan olmaksa Türkler de insandır. Bir dönem sözde dünya liderliğine soyunup, sözüm ona diktatörleri hizaya getirme peşinde koşanlar, milletin değerlerini oya tahvil etmek için 'yeni Osmanlıcı' kesilenler, dantelli kefenlerle yola çıkanlar neredesiniz? Türkmenler üzerinde uygulanan bu katliama ne hükümetin ne de dünya devletlerinin seyirci kalması asla kabul edilemez.  Bu nedenle hükümet bir an önce bu vahşete 'dur' demek zorundadır."

Karabekir, zulüm sona erene kadar Çin mallarının gümrük kapılarında Türkiye'ye girişlerinin engellenmesi gerektiği de sözlerine ekledi.

Grup daha sonra sloganlar atarak dağıldı.

Kayseri

Ülkü Ocakları İl Başkanlığı önünde toplanan, aralarında MHP Kayseri milletvekilleri Ali Kilci ve Süleyman Korkmaz ile MHP İl Başkanı Baki Ersoy'un da bulunduğu grup, slogan atarak Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdü. Gruba, ellerinde Türk ve Doğu Türkistan bayrakları taşıyan atlı 2 kişi de eşlik etti. 

Bağımsız Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Erkinbeğ Uygurtürk, burada yaptığı konuşmada, 40 milyon Müslüman Uygur Türkü'nün, kendi vatanında tutsak, perişan ve yalnız olduğunu söyledi.

Yaklaşık 6 yıl önce işgalci Çin asker, polis ve militanlarının, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de, binlerce masum Uygur Türkü'nü şehit ettiğini anımsatan Uygurtürk, şöyle konuştu:

"Urumçi katliamıyla başlayan olaylar hala Doğu Türkistan'da devam etmektedir. Doğu Türkistan'da ibadet etmek, oruç tutmak yasaklanmıştır. Genç kızlarımız zorla Çinlilerle evlendirilmekte, hamile kadınlarımız kürtaj bahanesiyle daha doğmamış çocuklarıyla katledilmektedir. Bütün bu katliamlar ve zulümler karşısında kıyama kalkan Doğu Türkistan halkı ise Çin hükümeti tarafından dünyaya 'terörist' olarak lanse edilmektedir. Çok iyi bilinmelidir ki Doğu Türkistanlılar hiçbir zaman terörist olmamışlardır."

Uygurtürk, devletlerin siyasi ve ekonomik kaygıları bir kenara bırakarak, yaşama hakları ellerinden alınan Uygur Türkleri konusunda acilen bir şeyler yapması gerektiğini vurgulayarak, Birleşmiş Milletler'in de bir an önce harekete geçmesi gerektiğini bildirdi.

"Din kardeşlerimize yüce Allah'tan yardım diliyoruz"

Ülkü Ocakları İl Başkanı Aytaç Gezici de Uygur Türklerinin, oruç tuttukları, namaz kıldıkları için işkence ve katliamlara maruz kaldıklarını kaydetti.  

İnsanlık dışı bu vahşeti kınadıklarını dile getiren Gezici, "Doğu Türkistan'daki soydaşlarımız tüm yasaklara, işkencelere ve hatta ölüme rağmen dini vecibelerini yerine getirmektedirler. Soydaşlarımıza, din kardeşlerimize yüce Allah'tan yardım diliyoruz" dedi. 

Konuşmaların ardından gruptakiler, Çin bayrağını yaktı. 

Öte yandan, Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelen İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği ile Memur-Sen İl Temsilciliği üyeleri de  saldırıları protesto etti. Grup, dua edilmesinin ardından dağıldı. 

Muğla

Marmaris'te, "kardeş şehir" Jinan adına yaptırılan parkta düzenlenen gösteriyle, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik uygulamaları protesto edildi.

MHP İlçe Başkanlığı binası önünde toplanan vatandaşlar, Atatürk Caddesi üzerindeki Marmaris Belediyesi tarafından Çin mimarisine uygun olarak yaptırılmış Jinan Parkı'na yürüdü. Türk bayrakları ve gök bayraklar ile Çin'in uygulamalarını eleştiren dövizler taşıyan protestocular, parkın girişindeki "dostluk anıtına" siyah çelenk bıraktı. 

Grup adına basın açıklamasını okuyan Onur Ünver, Çin'in "Doğu Türkistan" Türklerine uyguladığı sindirme, kültürel ve dini değerlerini yok etme gayretlerini Türk milliyetçileri olarak protesto ettiklerini söyledi. 

İlçedeki Jinan Parkı'nın kaldırılması için belediye başkanı ve meclis üyelerine çağrıda bulunan Ünver, "Soydaşlarımıza bu zulmü reva görenlerin ne dostluğuna ne de parkına tahammülümüz yok" dedi. 

Ünver, parkın adının "Doğu Türkistan Parkı" olarak değiştirilmesini istediklerini ifade etti. 

Eyleme MHP Marmaris İlçe Başkanı Kemal Kalemci ve partinin ilçe yönetim kurulu üyeleri de katıldı. Polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı protesto, olaysız bir şekilde sona erdi. 

Marmaris ile Çin'in Shandong eyaletinin 6 milyon nüfuslu başkenti Jinan arasında 2011'de "kardeş şehir protokolü" imzalanmış ve dostluk ilişkilerine katkı sağlaması amacıyla 2 yıl önce oluşturulan park, Jinan'dan gelen heyetin de katılımıyla açılmıştı.  

 

AA

Okunma Sayısı: 2903
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı