‘Damat tahliyeleri’ olarak gündeme oturan (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın ve TBMM eski Başkanı ve Başbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’in tahliye edilmesi çok konuşulan yargı kararları arasında. Ömer Faruk Kavurmacı’nın ‘epilektik atakları arttıran uyku apnesi, hipoglisemi ve hipovitaminöz hastalıklarının ileride telâfisi mümkün olmayan durumlara sebebiyet verebileceği’ gerekçesiyle tahliye edildiği, Ekrem Yeter’in tahliye gerekçesinin de ‘mevcut delil durumu, şüphelinin sabit ikametgâh sahibi oluşu ve tutuklama tedbirinden beklenen faydanın adlî kontrol tedbiriyle sağlanılacağı kanaatine varıldığı’ olduğu öğrenildi. Kavurmacı ve Yeter’in tahliye gerekçeleri benzer durumda olan ve aylardır tutuklu bulunan binlerce vatandaşa neden uygulanmıyor sorusunu akıllara getirdi. 

50 binden fazla tutuklu

Gazetelerde ve çeşitli platformlarda sık sık dilledirilen, yeni doğum yapmış annelerden tutunda 80 yaşını aşmış yaşlılara kadar birçok kişi aylardır tutuklu olarak, iddianamelerinin yazılmasını yada yazışmalarının tamamlanmasını beklerken, ‘damatlar’ örneğinde olduğu gibi bazı kişilere ayrıcalık tanınması toplum vicdanında derin yaralar açıyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın son açıklamasında verdiği bilgilere göre Gülen Hareketi’ne yönelik soruşturmalarda 50 bin 402 kişi tutuklu yargılanıyor.