İstanbul hanım okuyucuları bu zamana kadar en fazla mezun verdiği program Yeni Asya Vakfı’nda yapıldı. Programın sunucusu Nurefşan Kuranlı, günün anlam ve önemine uygun olarak, Mesnev-i Nuriye’den “İnsan, yaşayış vaziyetince, bir dağdan kopup sel içine düşen veya yüksek bir apartmandan düşüp yuvarlanan bir şahıs gibidir. Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür’atle çalıştırıyor” sözleriyle başladı. Mehlika Gürsoylu açış konuşmasının ardından slayt gösterisi ile mezun öğrenciler tanıtıldı ve Aktab-ı Ebrar grubu tarafından ilahi dinletisi sunuldu. Ev hayatına dair yazılan duygusal bir yazıyı Tubanur Dalkıran seslendirirken, salonda gözyaşlarının yanı sıra tebessüm de hakim oldu. 

Mezuniyete dair oynanan skecin ardından Mehlika Gürsoylu, mezun talebelere ait özellikleri söyleyerek, katılımcalara hangi talebenin olduğunu sordu. Diğer yandan öğrencilerin bir kısmı tarafından katılımcılar ve mezunlar için hazırlanan özel ayraçlar dağıtılarak, ikram yapıldı.

DUYGU DOLU ANLAR YAŞANDI

Programın sonuna doğru yaklaşıldığında Bizim Alile Dergisi Yayın Koordinatörü Yasemin Güleçyüz mezun talebeler için özel hazırlanan taçları taktı. Kısa bir hatıra fotoğraf çekilmesinin ardından “ Annem beni yetiştirdi bu hizmete yolladı” ezgisi eşliğinde talebelerin mezuniyet kınası yakıldı. Fatmu Nur Hacınebioğlu’nun, “Çanakkale’de oğullarını vatana kurban olsun diye kınalayan analar gibi biz de vatana, hizmete, Hakk’a ve Kur’ân’a kurban ettik ‘ diye devam eden küçük konuşması salonda duygusal bir hava oluşturdu. Nuran İşeri ise bir yandan kına yakıp bir yandan ‘“Sakın gelin olunca da elinizi hemen böyle kolay açmayın” sözleri tebessüme sebep oldu.  Programın sonunda hediye taksimi yapıldı ve yemek yenildi. Bir çok duygunun aynı anda yaşandığı program fotoğraf çekimi ve helalleşmenin ardından sona erdi.

Büşra Nur ÖNAL / İstanbul