Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin vefatının 58. yıl dönümü münasebetiyle Yeni Asya Gazetesi Adıyaman temsilciliği tarafından düzenlenen Bediüzzaman’ın manevî şahsiyeti konulu seminere konuşmacı olarak Yeni Asya gazetesi yönetim kurulu üyesi Ali Vapur katıldı.
Ali Vapur konuşmasına “Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ni rahmetle, minnetle yad ediyoruz. Allah, kendisinden ebediyyen razı olsun” diyerek sözlerine başladı.
Vapur, “Bediüzzaman’ın hizmet metodlarından en önemlisi sadâkattir. Üstad Hazretleri bütün eserlerinde hep Aziz Sıddık kardeşlerim diye başlıyor. Zübeyir Abi sadâkat noktasında şöyle diyor: Sadâkat kelime karşılığı kısadır, ancak sadâkatle anlaşılır demektedir. Dışarıdaki ehl-i imanın bir imtihanı var, ama bizim hem Kur’ân’ın bütününe inanmak gibi hem de Üstadımızın ortaya koyduğu meslek ve meşrep konularında sadık olmak gibi bir görevimiz var. Üstadın eserlerini ben kendi kafa fenerime göre şöyle değil de böyle değil, dersek Üstadın mesleğinden ayrılmış olurum.
Ahirzamanda büyük Mehdi talebelerine sadâkat yemini yaptırırmış. Bu mealde hadis-i şerif var. Üstadımız talebelerine ‘Senin meslek ve meşrebinden ayrılmayacağız’ diye Kur’ân üzerine sadâkat yemini yaptırırdı. Hem Üstadın duâsını alacağız, hem de bu meslekte eza, cefa hapis ve hatta idam da olsa bu meslekten ayrılmayacağız diye yemin ederlerdi” diye konuştu.
Ahirzamanda üç vazife
Ali Vapur, “Ahirzamanda gelecek mehdinin üç vazifesi olduğuna dikkat çekerek, “Ahir zamanın en büyük fesadı zamanında; en büyük bir müçtehid, en büyük bir müceddit, en büyük bir Hakim, en büyük bir Mehdi, en büyük bir mürşid, en büyük bir Kutbu azam olarak, başkumandan büyük Mehdiyi gönderecek.” dedi.
Nihat Çiçek / Adıyaman