İstanbul’daki zirveden çıkan sonuçları DW Türkçe’ye değerlendiren Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Suriye Uzmanı Oytun Orhan, Erdoğan’ın “Esad kesinlikle olmayacak” tavrından uzaklaştığının gözlemlendiğini söyledi.
Suriye’nin geleceğini görüşmek üzere Cumartesi günü İstanbul’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuela Macron bir araya geldi. Bu yıl içinde yeni bir Suriye anayasası oluşturulması için çalışmalara başlanması konusunda anlaşan liderler, Esad’ın iktidarda kalıp kalmayacağına ise Suriye halkının karar vereceği görüşünde birleşti.
“Esad kesinlikle olmayacak demişti”
Zirveden çıkan sonuçları DW Türkçe’ye değerlendiren Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Suriye Uzmanı Oytun Orhan, Erdoğan’ın “Esad kesinlikle olmayacak” tavrından uzaklaştığının gözlemlendiğini söyledi. Orhan’a göre Erdoğan, Esad’ın geleceği konusunda Rusya’ya daha yakın bir tavır sergilemeye başladı ve bu tavır onu Avrupa’yla ortak bir zeminde buluşturdu. Orhan, “Ama tabii ki Erdoğan Suriye’de adil ve şeffaf bir seçim yapılmasında ısrarcı ve bu seçime Suriye dışındaki Suriyelilerin de katılmasını istiyor. Bu istek bugün tüm dünyanın ortak görüşü” dedi. Orhan, anayasa yazım komitesinin de Esad rejiminin BM’nin atadığı isimleri tanımamasından toplanamadığına dikkat çekti. Komitenin toplanmasında özellikle Erdoğan’ın ısrarcı olduğunu vurgulayan Orhan “Çünkü Erdoğan, Rusya ile İran’ın Suriye rejimine bu konuda baskı yapmasını istiyor. Yıl sonuna kadar komitenin toplanıp toplanamayacağını da zaman gösterecek” dedi. Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu da Erdoğan’ın zirvede “Esad’ın geleceğine Suriye halkının karar vereceği” görüşünü dillendirmesinin Türkiye’nin Suriye politikasında değişiklik olduğu anlamına gelmediğini savundu. Loğoğlu’na göre Erdoğan, bu konuda Rusya, Almanya ve Fransa’nın fikir birliği içinde olduğunu biliyor ve bu fikir birliğinden ayrı düşmemek için çaba sarfediyor. Loğoğlu, yeni anayasa çalışmaları ile ilgili olarak da “Anayasa yazım komitesinin geçtiğimiz on ay içinde oluşturulamaması önümüzdeki süreçte ciddi sıkıntı yaratacak. İki ay içinde bu komite oluşturulamazsa siyasi çözüm önerileri de askıda kalacak” dedi.