Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un özenle seçilmiş tepelerinden birine inşa ettirilen Fatih Camii, Osmanlı kültürünün Külliye olarak adlandırılan hayat kültürünün önemli bir sembolü.
Fatih Camii; İstanbul’un yedi tepesinin birinde şehri fetheden İstanbul Sultanı, Fatih Sultan Mehmet Han tarafından yaptırılmıştır. Tarihin “Fethi Mübin” diye vasıflandırdığı bu büyük fetihten sonra Fatih Camii ve Külliyesi, Osmanlı Türk mimarîsinin İstanbul’da ilk inşâ ettiği ve geliştirdiği âbidevî eserlerindendir. Fatih ilçesine ve bulunduğu semte adını veren bu cami ve külliye, Fatih ilçesi Kirmastı Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Medrese, dârüşşifa, tabhâne, imaret, kervansaray, hamam, sıbyan mektebi, kütüphane, muvakkithane ve türbelerden oluşuyor. Cümle kapısının iki tarafında ve üstünde yer alan on altı satırlık Arapça kitabe, inşâ tarihini göstermektedir.
Ecdat isimleri zikrediliyor
Yazı o devrin meşhur hattatı Ali bin Sofî’nin nefis eseridir. Bu kitabede ayrıca Fatih Sultân Mehmed’in silsile yoluyla Osman Bey’e kadar olan ecdat isimleri de zikredilmiştir. İlk defa inşâ edilen caminin şimdiki minarelerinin yerinde birer şerefeli iki minaresinin bulunduğu, iç alanının bugünkü genişlikte, kareye yakın plânlı, yanlarda üçer adet küçük kubbe, ortada iki sütun ile iki fil ayağı üzerine oturtulmuş bir büyük kubbe ve mihrap tarafında bir yarım kubbe ile örtülü olup üç adet giriş kapısının bulunduğu söyleniyor. İlk inşâ döneminde, farklı bir plân şemasına sahip olan bugünkü Fatih Camii sahnı, kareye yakın müstakil plânlıdır.
Mihrabı tamamem mermerden yapılmış
Harîm kısmını örten 26 m. çapındaki merkezî kubbe dört büyük fil ayağı üzerindeki dört büyük kemere oturtulmuş ve bu dört büyük yarım kubbe ile desteklenmiştir. Ayrıca yarım kubbelerin etrafında tâli yarım ve tam kubbeler, mahfilleri ve dıştaki abdest alma muslukları önündeki mahalli örtmektedir. Caminin mihrabı tamamen mermerden yapılmıştır. Üst kısmı istalâktitli olup köşelerinde yeşil kum saatleriyle süslenmiş direkler bulunmaktadır. Mihrabın başında celî sülüs ile yazılmış; “Fenâdethül melâiketü ve hüve kaimün yüsallî fil mihrâbi” âyet-i kerimesi yazılıdır. Harîmin arka kısmında sağda ve solda imam ve müezzin odaları ile son cemâat maksureleri yer almaktadır.
Sabah namazı kılınmasını tavsiye ediyorum
Şadırvan avlusuna nazır üst pencere bölümünde iki adet mükbire yerleri hoş bir görüntüye sahiptir. Muhafazakârlık özelliğiyle bilinen bu semte ayrı bir manevî hava veren cami adeta Fatih’in sembolü özelliğini taşıyor. Cami’ye girdiğiniz an İstanbul’un havasını değiştiren Cami özellikle sabah namazında insanı başka âlemlere götürüyor. Muhakkak gelip sabah namazı kılınmasını tavsiye ediyorum.
KÜBRA ÜNÜVAR