HABER: ÜLKER YILMAZ CABA

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Abdullah Sevim, İstanbul’a dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. İstanbul’da yaşanan şehirleşme sorununa değinen Sevim, “Bir yerin yaşam alanı olabilmesi için oraya binalar, evler inşa etmek yeterli olamaz. Bir yerin tam manasıyla, yeşil alanıyla, sosyal donatı alanlarıyla, altyapısıyla, doğasıyla imar edilmesi lazım. Ağaçları keselim, hayvanları kovalım, gökyüzüne hasret yaşayalım. Ama oranın adı yaşam alanı olsun. Olmaz öyle şey! Sonra bir yağmur yağıyor. Plan yok, altyapı yok, toprak yok. Sonuç taşkın, sonuç karayla deniz birleşmiş, sonuç insanların evlerini su basmış. Biz buna şehirleşme diyebilir miyiz?” şeklinde konuştu.

İstanbul’un taşı toprağı asfalt ve beton oldu!

İstanbul’da kamuya açık yeşil alanların, şehrin toplam yüzölçümünün yüzde 2,2’sine tekabül ettiğini de söyleyen Sevim, “Yine bir başka veride ise kişi başına düşen aktif yeşil alan yaklaşık 8,5 metrekareye denk düşüyor. Eskiden ‘taşı toprağı altın’ denilen İstanbul’un taşı toprağı asfalt ve beton olmuş durumda! Deprem toplanma alanlarının dahi yüzde 75’i imara açılmış durumda! Yeşili yol kenarlarındaki duvarlarda ve parklarda görebiliyoruz. Oysaki ihtiyacımız olan doğa! Nerede bir parça orman kaldıysa onunda kapısına gişe koyup rant alanına çevrilmiş! Bu tabloya baktıkça, içimiz kan ağlıyor!” diye konuştu.

İstanbul’u değil algıları yönetiyorlar!

İstanbul’daki belediyelerin hizmetten çok reklâm ürettiklerini ifade eden Abdullah Sevim, “Hizmet üretmeyenler reklâm üretiyor, israf üretiyor. Teşekkür pankartlarıyla, tebrik pankartlarıyla ilçeleri donatıyorlar. İstanbul, afiş ve pankartlarla idare edilebilecek bir şehir değil. İstanbul’u değil algıları yönetmek istiyorlar. Maalesef israf bu tarz tanıtım faaliyetleriyle de bitmiyor. Yapılan yatırımların ise bütçeleri denetlenemez durumda” şeklinde konuştu. Kamu kaynaklarını kullananların çok dikkatli olması gerektiğine de vurgu yapan Dr. Sevim, “Bu kaynaklar, göreve gelen arkadaşlarımız için bir nevi emanettir. Halkımızın onlara hizmet için verdiği bir emanettir. Bu kaynakları kullananların Hz. Ömer titizliğiyle bu bütçeleri kullanması, koruması gerekir. Ancak bugün bunu görebilmek maalesef çok zor” diye konuştu.

Tek tek inceliyoruz!

İstanbul’daki bütün belediyeleri mercek altına aldıklarını belirten Sevim, “39 ilçe ve Büyükşehir Belediyesi dahil olmak üzere 40 belediyenin faaliyetleri teşkilâtımız tarafından incelenmekte ve kamuoyu bilgilendirilmektedir. Yapmış olduğumuz bu bilgilendirmeler sonucunda gördük ki bazı belediye başkanları bu bilgileri nerelerden aldıklarımızı araştırmaya başlamışlar. Bizler bu bilgileri kanunlar çerçevesinde yayınlamak zorunda oldukları raporlardan alıyoruz. Buradan da görüldüğü üzere işte bu belediyecilik anlayışı ile İstanbul ancak böyle yaşanılamaz hale getirilir. İnşallah 2019 seçimleri ile yerel yönetimlerde Millî Görüş Belediyeciliği yeniden İstanbul’da destanlar yazarak İstanbulluları hasretini çektikleri hizmetlerle buluşturacaktır.  

Haber Merkezi