İYİ Partili Lütfü Türkan, “Bugün hukuku çiğneyenler de zamanı gelince mutlaka hukuka ihtiyaç duyacaklardır. İşte o zaman hukuk sistemini delik deşik etmenin ne kadar kötü olduğunu görecekler” dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerinde görüşmeler tamamlandı.
Görüşmelerde konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Türkiye’de artık yargı sisteminin çokça tartışılır hale geldiğini, hukuka güvenin iyice azaldığını söyledi. Türkiye Barolar Birliğinin yaptığı açıklamaya göre ülkede yargıya olan güvenin yüzde 20’lere düştüğünü aktaran Türkkan, “Hukuk sisteminin her daim delindiği ve göz ardı edildiği bir ortamda hukukçu olmak gerçekten çok zor” dedi.
Suçun şahsîliği ilkesine son verdiniz
Türkkan, şunları kaydetti; “Siz iktidarınızda 5 şeyi meşrulaştırdınız. Düşman hukuku ve düşmana her şey mübahtır anlayışını. Suçun şahsiliği ilkesine son verdiniz, koşul ne olursa olsun ‘bizden’ ve ‘bizden olmayan’ ayrımının tanımlanmasına gayret ettiniz, istismarın kurumsallaştığını itiraf ettiniz, taciz, tecavüz ve işkenceye, mafyaya hoşgörüyle bakan bir toplum haline getirdiniz. Ama şu da bir gerçek ki bugün hukuku çiğneyenler de zamanı gelince mutlaka hukukla yüzleşeceklerdir, hukuka ihtiyaç duyacaklardır. İşte o zaman hukuk sistemini delik deşik etmenin ne kadar kötü olduğunu görecekler.” Adliyelerde, dosyaların raflara sığmadığını, raflardan taşan dosyaların koridorlarda dizildiğini söyleyen Türkkan, bundan dolayı avukatların istedikleri bir dosyaya ulaşmakta zorluk çektiğini ifade etti.
***
Afrika ülkelerinin bile gerisine düştük
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Türkiye’nin Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde son sıralarda yer aldığını, bazı Afrika ülkelerinin bile gerisine düştüğünü söyledi.
Yargı bağımsızlığı olduğu sürece hukukun üstünlüğünden söz edilebileceğini vurgulayan Antmen, “Yargı bağımlı ve tarafsız değilse hukuk sistemi neye göre karar verecek, siz kendinizi güvende hissedebilecek misiniz, halk huzurlu olacak mı ekonomi düzelecek mi?” diye sordu. En nitelikli hukukçuların seçilip yetiştirilmesi, meslek içi eğitime önem verilmesi gerektiğini kaydeden Antmen, hakim ve savcı sınavlarında mülakatların sözlü ve yazılı olarak kayda alınmasını istedi. CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, siyasetin yargıya müdahale ettiği sürece Türkiye’de demokrasi, yargı bağımsızlığı, hakimlerin tarafsızlığı olamayacağını, savunma hakkı ihlâllerinin had safhaya varacağını belirtti.
Mülâkatla alım yapılmamalı
Görüşmelerde söz alan MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, yargıdaki iş yükünün fazlalığına işaret ederek, “Yargıda öncelikle sadece sayısal artış değil, kalifiye ihtiyacı da ön plana çıkmaktadır. Bu sebeple, öncelikle mevcut yargı kalitesinin arttırılması, sonrasında da bunun korunması önem arz etmektedir” diye konuştu. Öztürk, yargıda iş yükünü hafifletmek adına uygulamaya konulan arabuluculuk ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının daha etkin hale getirebilmesi gerektiğini belirtti. Hakim ve savcıların seçilmesinin meslek içi ve meslek öncesi eğitimle de ilintili olduğunu hatırlatan Öztürk, “Mesleğe alım, sadece çoktan seçmeli bir sınav ve objektifliği tartışma konusu olan bir mülakat sistemiyle yapılmamalıdır. Genel kültürü ölçecek KPSS puanı sonrasında mesleki bilgi sınavı yapılması, mülâkat aşamasında uzmanların desteğiyle psikoteknik testlerin uygulanması da yararlı olacaktır” ifadesini kullandı.