Alman milletvekili Ursula Schmidt, hazırladığı raporla Türkiye’deki hak ihlalleri ile Anayasa referandumu ile ilgili soru işaretlerine yer vererek konuyu NATO Parlamenterler Asamblesi’nin gündemine taşıdı.
Kısa bir süre önce Romanya’da düzenlenen NATO Parlamenterler Asamblesi toplantısında “Karadeniz Bölgesi’nde İstikrarın Geliştirilmesi” başlıklı bir rapor sunan ve burada Türkiye’deki gelişmelere yer veren Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili ve Raportör Ursula Schmidt, DW Türkçe’nin sorularını cevapladı. NATO’nun salt bir askerî ittifak olmanın ötesinde bir değerler birliği olduğunun altını çizen Schmidt, müttefik bir ülke olan Türkiye’de son dönemde yaşanan ihlâllerden endişe duyduklarını söyledi.
“Raporunuzda, NATO üyesi Türkiye’de demokrasi, hukuk devleti, insan haklarını mercek altına aldınız. Sizi, raporunuzda bu konulara odaklanmaya yönelten nedenler nelerdir?” sorusu üzerine Ursula Schmidt şu cevabı verdi: “Güvenlik, salt askerî güvenlikten ibaret bir konu değil. Güvenliğin sivil boyutu var. Bir bölgenin ne ölçüde istikrarlı olduğu, ne tür güçlüklerle karşı karşıya olduğu sorusu, askerî güvenliğin yanı sıra insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine uyum ve basın özgürlüğünün temini gibi konularla ilintili. Biz, bu alanlardaki ihlâllerin, aynı zamanda güvenlik riskini arttırdığı kanaatindeyiz. Buna Suriye ve diğer bazı ülkelerde şahit oluyoruz. Otokratik yönetimlerin bulunduğu, halkın buna başkaldırdığı ülkelerde iç savaştan savaşa giden süreçlere şahit oluyoruz. Ayrıca NATO değerlere dayalı, sadece bir askerî ittifak olmanın ötesinde bir değerler ittifakı, birliğidir. Raporumu hazırladığım, üyesi olduğum NATO Parlamenterler Asamblesi, Güvenliğin Sivil Boyutu Komitesi işte bu konuları mercek altına alıyor.”
“Yaşanan tartışmalar, rapora nasıl yansıdı? Raporunuzda büyük değişiklikler yaptınız mı?” sorusu üzerine açıklama yapan Schmidt, “Darbe girişiminde ölenlerin sayısı konusunda düzeltmeler oldu. Ama asıl demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü eleştirilerinin sadece NATO üyesi olmayan ülkelerle sınırlı tutulması talepleri oldu. Ancak bu talep Türk delegasyonun dışındaki bütün heyetlerin oylarıyla reddedildi. Çünkü bu diğer bütün ülkelere eleştiri yöneltilebileceği, Türkiye’nin eleştirilemeyeceği anlamına gelecekti. Bu gayet tabiî ki reddedildi” dedi.