Yöneticileri sert bir dille eleştiren Suudi Arabistanlı âlimlerden Muhammed El Arifi, verdiği hutbedeki ifadelerinden dolayı 2015 yılında tutuklanıp bir süre sonra ev hapsi şartıyla serbest bırakılmıştı. El Arifi’nin hutbesinde günümüz yöneticilerinde ki çok önemli noktalara değiniyor.

İslâm devletlerinin çöküşünü ve halkına baskı yapan yöneticilerin devrilmesini, yaptıkları baskı, zulüm ve adaletsizliğe dayandıran ve yöneticiler zenginlikler içinde yaşıyorken halkın fakirlik içinde olmasına dikkat çeken El Arifi, hutbede “Hz. Peygamber (asm), Yemen cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in sarayındaki altınları görseydi acaba ne derdi? Lidya Cumhurbaşkanı Kaddafi’nin altından yatağını görse ne derdi? Hz. Peygamber (asm) bugün aramızda olsa ve bu dehşet verici durumu görse, bu durumdakiler onun ümmeti mi, bu yöneticilerin kendi yöneticileri olduğuna inanamazdı” dedi.

Al sen de bana vur!

Muhammed El Arifi hutbeye, Bedir Savaşı’nda sahabe ile Hz. Peygamber arasında yaşanan bir olayı anlatarak başladı. El Arifi “Peygamber Efendimiz, Rabbimize karşı büyük bir korku yaşıyordu. İnsanlara zulmeder ya da haksızlık yapar kaygısıyla kalbi daima murakabe içindeydi” dedi ve devam etti: “Peygamber efendimiz Bedir Savaşına çıkmadan önce orduyu düzenliyordu.

Safları düzenlerken Sahabe-i Kiramdan biri savaş için saf tutmuş ordunun biraz önüne çıkmıştı, Peygamberimizde ashaba savaş planını anlatmak için onları asasıyla düzene sokuyordu. Bu bir savaş, bu bir çarpışma ve sonucu da ölüm diyordu. Hz. Peygamber öne çıkan bu adama; ‘ey adam geri çekil’ dedi, duymadı. Peygamberimiz yine ‘çekil ya filan’ dedi. Sahabe tekrar duymayınca, Peygamberimiz sahabeye doğru ilerleyip elindeki asa ile karnına hafifçe vurup ‘geri çekil’ dedi. Sahabe Peygamberimize; ‘Ey Allah’ın resulü canımı acıttın’ dedi. Bunun üzerine peygamberimiz asayı sahabeye uzatarak ‘al sen de bana vur’ dedi.

Allah, o vurduğu eli koparır!

Anlattığı bu olayla Hz. Muhammed’in (asm) adaletle muamele etme noktasındaki hassasiyetini ifade eden El Arifi, ardından şunları söyledi: Hz. Peygamber (asm) bu yaptığından dolayı ne ona kırbaç vurdu ne zebanilerine alın bu adamı zincire vurun ne de onu hapse atın dedi. ‘Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın’ da demedi. Yahut ashabına ‘yakalayın götürün bu adamı’ şeklinde bir işaret de vermedi. ‘Asayı al sen de bana aynı şekilde vur’ dedi. Biz bir savaşın içinde olsak ve sen de bu ordunun komutanı olsan bile mi? Evet. Hatta kasıtsız olarak vurmuş olsan bile mi? Evet.

Bunun üzerine sahabe asayı eline alarak (Sahabenin adı Sevad [ra]) Peygamberimize (asm); ‘Ya Resulullah (asm) sen bana vurduğunda üstümde elbise yoktu karnım çıplaktı, karnını aç bana vurduğun gibi vuracağım’ dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (asm) gömleğini mübarek vücudundan çekip aldı. Ardından sahabe, Peygamberimize (asm) sarılıp onun mübarek karnını öptü. Bunu yapmasının sebebi kalbindeki muhabbetti. Hz. Muhammed (asm) adaletle hükmettiği içindi. Korktuğu için değildi. Bugün hangi yönetici veya hangi insan bunu yapar? Karşılık vermeye güç yetiremediği için yüzlerce tokat yiyen o kadar çok mazlum var ki. Allah o vurduğu eli kopartır.

Şimdiki yöneticiler halkın köle olmasını istiyor

Muhammed El Arifi, yaşanan bu olay üzerinde günümüz yöneticilerine değindi ve “Maalesef günümüzdeki bazı yöneticiler halkının köle topluluğu veya koyun sürüsü olmasını istiyor” dedi ve ekledi: Yöneticiler diyor ki âlim bile olsan, koyunun yaşadığı gibi yaşa. Yüksek derecede diplomalara sahip olsam, ümmet içinde bir ağırlığım ve saygınlığım olsa da mı? Evet, tıpkı çobanların peşinden ayrılmayan koyun sürüsü gibi sende peşim sıra yürü ve emrim altında yaşa. Bu konuda hiçbir görüş, itiraz ve söz kabul etmem.

Hz. Muhammed hür bireyler yetiştiriyordu

Peygamberimiz  (asm) insanları hür bireyler olarak eğitiyordu diyen Muhammed El Arifi, elinin altındaki bir köle veya koyun gibi yetiştirmiyordu. Ve bu sebeple Müslümanlar dünyaya hükmetti diyerek simdi ki yöneticilere tekrar atıfta bulundu. Daha sonra Hz. Peygamber’in (asm) devlet malı noktasındaki hassasiyetine dikkatleri çeken El Arifi, sahabe ile Hz. Muhammed arasında geçen bir olayı anlatıp ardından şunları söyledi: Hz. Peygamber (asm) bütün malları kendine ayırıp halkı bir tarafa itmedi. Aynı şekilde memleketin tabiî kaynaklarını kullanıp diğerlerini bundan mahrum etmedi. Sahabe fakirlik içindeyken kendisi kuş tüyü yataklarda uyumadı. Sahabe aç kaldığında Hz. Peygamberde (asm) onlarla aç kalırdı. Devletin bütün malları elimin altında istediğimi yaparım demiyordu.

Haber: Fethiye AKAY