"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İhvan’ı AKP yanılttı

25 Ocak 2015, Pazar
AKP’nin Ortadoğu’da yürüttüğü politikalar tartışmaya açıldı. İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsanî Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, “Mısır’da İhvan seçimlere girmek istemiyordu. Türkiye’nin zoruyla seçimlere girdi” dedi.

İnsanî Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, Genç Öncüler Dergisi’nden Furkan Gençoğlu ve Orhan Özer’e verdiği mülakatta AKP’nin Mısır ve Suriye politikalarında yaptığı hataları anlattı. Bir süre önce yapılan röportajda Suriye’de iç savaş istemediklerini belirten Yıldırım, 200 bin kişinin öldüğü ülkede, hükümet ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aksine barış için Esad rejimiyle diyaloğun kesilmemesi gerektiğini ifade etti. Yıldırım, “Biz Suriye’de muhaliflerin yanındayız, bu doğru. Ama İHH olarak biz hiçbir zaman bir iç savaşı da istemedik. Türkiye Suriye ile diplomatik ilişkileri kesmemeliydi ne olursa olsun” dedi.

İHH Başkanı, Mısır’da askerî müdahaleyle darmadağın edilen İhvan Hareketi ve ülkenin devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursî’nin seçimlere girmesini de ‘hata’ olarak değerlendirdi. Dahası, Mursî’nin seçimlere AKP hükümetinin ısrarıyla girdiğini söyledi. Yıldırım, “Mısır’da İhvan seçimlere girmek istemiyordu. Türkiye’nin zoruyla seçimlere girdi. Aslında seçimlere girmeme kararıyla haklıydı çünkü bütün yükü omuzlarına almış olacaktı. Nitekim öyle oldu ve Mursi hükümetinin başarısız  gösterilmesine sebep olundu” görüşünü dile getirdi. Bülent Yıldırım, Türkiye’nin İsrail politikalarını da eleştirdi. “Hükümet çok doğru şeyler ifade ediyor ama bazen doğru şeyler yapmıyor” diyen Yıldırım, bu konuda şu eleştirilerde bulundu:

Pomer Komisyonu ile oyuna geldik

“İlk defa Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Afrika ülkelerinin dışında bir beyaz ülkeyi hem de dünyayı yöneten bir ülkeyi, Siyonizm’i yargılıyordu. BM İnsan Hakları Komisyonu kararları vardı. Bu komisyonun kararları bağlayıcıydı. Çünkü Güvenlik Komisyonu’nun aldığı karar neticesinde bu komisyon harekete geçmişti ve orada yüzde yüz İHH’yı haklı, İsrail’i haksız görmüştü. İsrail’i mahkûm edebilirdik. Kanunen bunun imkânı vardı ve bunu BM’ye taşıyabiliyordu. O zaman İsrail hükümetinin hepsini, askeriyenin hepsini yargılayabiliyorduk. Ama Türkiye bir oyuna geldi; kalktı BM İnsan Hakları Komisyonu’nda maç bitmişken, birdenbire Pomer Komisyonu denilen bir komisyon önümüze atıldı ve Türkiye’nin kendi içerisindeki bazı bürokratları vasıtasıyla (bu bürokratların ve diplomatların demek ki İsrail ile ilişkisi güçlü) Pomer Komisyonu’na gidildi. Pomer Komisyonu’nda bir tane Türkiye’den -Özdem Sanberk- vardı diğer üçü İsrail’in paralı hukukçularıydı, arabulucularıydı. Bu komisyonda ne yazık ki Filistin halkına çok büyük bir haksızlık yapıldı ve abluka şu ana kadar hiçbir hukukî görülmezken Pomer Komisyonu ablukanın hukukî olduğunu savundu. Burada Türkiye aslında hem Filistin’e hem de Mavi Marmara mağdurlarına, bütün dünyaya haksızlık yapmış oldu. Biz o zamanki yetkililerin hiçbirini ikna edemedik, bize dediler ki: “Aman ha bu konuda kimseye ses çıkarmayın! Güneş balçıkla sıvanmaz”. Biz de dedik ki böyle bir şey olabilir mi, ne yazık ki yine haklı çıktık.

İsrail’le ticarî ortaklıklar sürüyor

“Türkiye’den İsrail’e Türk Yahudileri içerisinden askere gidenler var ve askerliğini orada yapanlar burada askerlikten muaf oluyorlar. Bu 1993’te Bakanlar Kurulu’nda alınmış bir karar ve çok kolay kaldırılabilmesine rağmen hükümet bunu kaldırmıyor. Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırının geleceğini İHH gördü. Bunu Türk devleti mi göremedi? Buna rağmen asıl saldırının zirveye çıkmasından bir hafta önce konsolos buraya gönderildi. Buradan giden her Türk vatandaşı saatlerce aramaya tabi tutuluyor, çırılçıplak soyuluyor. Ben çırılçıplak soyulan milletvekilleri bilirim. Fakat İsrail’den Türkiye’ye gelirken ellerini kollarını sallayarak geliyorlar. Ayrıca doğalgaz anlaşmalarının el altından yapılması, birtakım şirketlerin bu anlaşmaların içinde yer alması, bazı bürokrat ve siyasilere ortaklıklar teklif edilmesi, ortaklıkların kapalı kapılar ardında kurulması, ticaret hacminin artması... Bütün bunlar İsrail’e şunu söyletiyor: ‘Biz istediğimizi parayla satın alabiliriz.’ Yerlere atılan Kur’an-ı Kerim bizim fakat demek ki İsrail’le ticaret yapan Müslüman tüccarların değilmiş diyorum.”

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 5015
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Kiren

    15.2.2016 20:50:08

    Yanıltmadığı kaldı mı ?

  • ismet b.

    25.1.2015 18:51:24

    Yaşasın Yeni Asya'nın ferasetli bakışı.. Yaşasın Risale3leri bir bütün olarak okuyanlara.. Yaşasın kardeşlerini siyasetçilikle ittiham edip Arap baharına kananlara şefkatla bakanlara...

  • hakan kagan

    25.1.2015 14:57:17

    geç akıllılar bugün mü aklınıza geldi diyesi geliyor insanın..İnsanları galeyana getirirken neredeydiniz.yazıklar olsun..bunca insan öldükten,vebali sırtınızı yüklendikten sonra bu açıklamaların ne anlamı var..gidip tövbe edin..O sıralarda Yeniasya yazarları durmadan bunu ifade ediyordu ihvan siyasetten uzak durmalı diye..Görün işte Yeniasya'nın Risale-i Nur gözlüğü ile bakış açısını..

  • Recep Günay

    25.1.2015 12:49:06

    Ortadoguda dökülen kanın altından kalkamaz AKP ye destek verenler..

  • necati

    25.1.2015 11:20:35

    Demek ki neymis, israile karsi akp nin ve tayyip beyin tavirlari. Turkiye kamu oyunu yaniltmak icin hepsi bir tuzak ve kumpasmis. Dini degerler uzerinden oy devsirirken perde altinda israil lehine neler yapilmis neler. Evet ey ehl-i vatan ey samimi musluman kardesler uyanin artik intibaha gelme zamani gelmedimi...

  • Hüseyin İLHAN

    25.1.2015 06:03:26

    Müslüman kan dökmeyi,cana kıymayı,siyasi ikbal için masumları kullanmayı emretmiyor.Hele hele dini siyasete alet etmeyi hiç mi hiç emretmiyor.Hani nerede kaldı RABİA işaretleri,hani nerede kaldı ONE MİNUET ler.Amma bal gibi YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ ile taltif edildiler.Millewtten tavır görünce alsınlar başına çarpsınlar demek marifet değil.MARİFET O ÖDÜLÜ BAŞTAN ALMAMAK VE REDDETMEK idi.UYAN EY MÜSLÜMANIM UYAN.KULLANILMA VE KULLANDIRTMA.Yoksa ülken de ateşe doğru götürülüyoor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı