Hutbede ilk defa kamu mallarının haksız yere yenilmesinin günah olduğu cami cemaatine anlatıldı.

Hutbede, “İslâm’da, kamu hakkı Allah hakkı kapsamında değerlendirilmiştir. Kamu yarar ve düzeninin gerçekleşmesi, toplumun huzurlu ve güvenli bir hayata sahip olması bu haklara riayete bağlıdır. Kamuya ait her türlü imkân ve nimetin, topluma ait mekânların, araç ve gereçlerin, çevre ve tabii kaynakların adalet, hakkaniyet ve liyakat çerçevesinde kullanılması gerekir” denildi.

Hutbede ayrıca, “Kamu malı emanettir. Bu emanete ihanet etmek, kişiyi hem dünyada hem de ahirette ağır bir vebal altına sokar” ifadeleri yer aldı. Hutbede, “Kamuya ait mallarda, bütün toplum fertlerinin eşit hakkı vardır. Dinimiz, başkalarının hakkını “kul hakkı”; kul haklarının gasp edilmesini ise emanete ihanet olarak değerlendirmiştir. Peygamberimiz (s.a.s), bu konuda şöyle buyurur: “Kimi bir işte görevlendirip yaptığı işin karşılığı bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey emanete hıyanettir”  ifadeleri de dikkat çekti.

Diyanet 17–25 Aralık’tan bu yana “rüşvet ve yolsuzluklar” hakkında hiçbir hutbe yayınlamamakla eleştiriliyordu. 

Haber Merkezi