Ankara’da yaşanan patlamanın ardından birlik ve beraberlik mesajlarının gelmesi gerekirken, toplumsal ayrışmanın derinleşmesini tetikleyen açıklamalar endişeye sevk ediyor. İngiliz gazeteleri bile, bu tarz bir saldırının başka bir ülkede meydana gelmesi halinde o ülkede ‘ulus olarak kenetlenme’ şeklinde netice vereceği belirtilirken Türkiye’de ise tam tersi bir durumun yaşandığı belirtiliyor. Bu menfur saldırıların birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmak için yapılmış olduğunu bilerek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, ortamı geren, çatışmayı körükleyen söylemleri bir kenara bırakıp birbirimize kenetlenerek, kaos senaryosu üretenlerin oyununu boşa çıkarmalıyız. 

Öfke bölünmeleri derinleştirebilir

97 kişinin ölümüne sebep olan saldırı Avrupa basını tarafından da mercek altına alındı. Saldırı ve sonrasında yaşananların analiz edildiği İngiliz Financial Times gazetesinde, “Ankara’daki saldırının yarattığı öfke, ülkedeki bölünmeleri derinleştirebilir” şeklindeki yorum Türkiye’nin ne kadar hassas bir noktaya geldiğini işareti olarak değerlendirildi. “Saldırının amacı kaos yaymak idiyse, bunu başarmış gibi görünüyor” denilen haberde “Kürtlerle ateşkes başarısızlığa uğradı ve iç savaş söylentileri artık kulağa erken gelmiyor” ifadelerine yer verildi. 

Başka ülkede olsa kenetlenme olur

Financial Times’ın editoryal görüşlerinin aktarıldığı sayfada yer alan Türkiye yazısında da ise, “Ankara’daki saldırı tehlikeli kutuplaşmayı besliyor” başlığı kullanılmış. Gazete saldırının Türkiye tarihinin en kanlı saldırısı olmakla kalmadığını, polisin patlamanın ardından göstericilere göz yaşartıcı gaz sıkarak “katliamı daha da kötüleştirdiğini” belirtiyor. Başka bir yerde bu büyüklükte bir saldırı olsa verilecek normal tepkinin “ulus olarak kenetlenmek” olacağı, Türkiye’de ise bunun tam tersinin yaşandığı ifade ediliyor. Ülkede son aylarda yaşanan diğer saldırıların da hatırlatıldığı yazıda, ‘7 Haziran’daki genel seçimlerin ardından başlayan provokasyon ve resmi ihmallerin Türkiye’yi yönetilemez bir ülkeye dönüştürme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı’ belirtiliyor.

Prof. Dr. Sayar: Birbirimizin yaralarını sarmalıyız

Prof. Dr. Kemal Sayar, yaşanan terör olaylarının toplumsal bir travmaya sebep olduğunu bunu ise daha çok dertleşerek, konuşarak ve paylaşarak atlatılabileceğini söyledi Al Jazeera’da yer alan habere göre, 97 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısını değerlendiren Sayar, “Her şeyden önce insanlarımız bu vahşi eylemin niçin ve ne adına gerçekleştirildiğini anlamak istiyor” diye konuştu. Terörün insanlardaki güven duygusunu yaralamaya çalıştığını ve mümkün olduğunca çok insanda ruhsal hasar bırakmak istediğini belirten Sayar, şunları söyledi: “Bizi çaresizliğe ve ümitsizliğe sevk etmek isteyen teröre inat, hayatı durdurmadan, aksatmadan. İnsan hayatının kutsiyetine duyduğumuz inancı ve bu topraklarda beraber gördüğümüz rüyaları daha da güçlendirerek. Bu süreçlerden güçlenerek çıkabilmemiz için bir toplumsal dayanışma duygusuna ihtiyacımız var. Deprem zamanlarında başardık, yine başarabiliriz.”

Haber Merkezi