Seslerini duyuracak mecra bulamayan KHK (Kanun Hükmünde Kararname) mağdurları gazetemize mektup yazmaya devam ediyor. “Sivil ölüme mahkum edildik, hiçbir terör örgütüyle alakam yok, ayrılmış olduğum bir sendika üyeliği yüzünden sorgusuz ve sualsiz hayatım karardı” diyen köy öğretmeni çaresizce haykırıyor.
Her geçen gün Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağdurlarına bir yenisi daha ekleniyor. Sorgusuz, sualsiz işine son verilen yüz binlerce insan çaresi bir şekilde ‘adalet’ bekliyor. “672 sayılı kanun hükmünde kararname ile savunmam alınmadan inceleme yahut soruşturma veya kovuşturma açılmadan öğretmenlik mesleğimden haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç oldum” diyen köy öğretmeni K.P. da yüz binlerce mağdurdan sadece bir tanesi. Suçunun ne olduğunu dahi bilmediğini ifade eden öğretmen gazetemize yazdığı mektubunda şu ifadelere yer verdi: “ Tebliğ edilmediği için neyle suçlandığımı dahi bilmiyorum. Medyadan öğrendiğim kadarıyla Aktif Eğitim Sendikasına üye olduğum için terör örgütüne üye olmakla suçlandığımı düşünüyorum. Sendikanın terör örgütü olduğuna dair mahkeme kararı olmadığı gibi amirlerim tarafından da hiç bir resmi yazı ve bilgi verilmemiş olup uyarıda da bulunulmamıştır. Bu sendika terör örgütü ise neden kapatılmadı”
Bu yaşananlar hangi hukuka sığar?
Görev yaptığı köy yerinin mahrumiyet bölgesi olduğunu belirten öğretmen, “İnternetin ve telefonun dahi zor çektiği yerlerde çalışan bir köy öğretmeni olarak bu sendikanın terör örgütü olduğunu ben nerden bilebilirdim. Anayasamızın 51’inci maddesinde; herkes izin almaksızın istediği sendikaya üye olabilir veya istediği zaman da ayrılabilir. Kendi isteğimle üye oldum ve bir takım faaliyetlerinden rahatsız olduğum içinde kendi isteğimle 15 temmuz darbesinden önce de söz konusu sendikadan istifa ettim. Öncesinde istifa ettiğim bir sendikadan dolayı görevden atılmak hangi adalete ve hukuka sığar”diyerek yaşananlara anlam veremediğini belirtti.
Hiç kimse iş vermiyor
Yaşadığı mağduriyetin Anayasaya da aykırı olduğunu belirten mağdur öğrtmen K.P. , “ Anayasımızın 14’üncü maddesinde; suç ve cezalara ilişkin hükümler geçmişe yürütülemez; suçluluğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit oluncaya kadar hiç kimse suçlu sayılamaz. Devlet memuru olarak çalıştığım okullarda kamu yararından başka bir amacım olmadı. Amirlerim dışında da hiçbir kimseden veya bir zümreden yahut bir gruptan emir almadım. FETÖ’nün 15 Temmuz darbe kalkışmasında da tavrım demokrasiden ve seçilmiş hükümetimizden yana olmuştur. Ne FETÖ ile ne de herhangi bir terör örgütü ile hiçbir alakam yoktur. Hiç bir terör örgütüne de maddi veya manevi destekte de bulunmadım. Sosyal medyada ismimin geçmesi ve özel sektörde de hiç kimsenin iş vermemesi nedeniyle sivil ölümle karşı karşıya kaldık” açıklamalarında bulundu.
Hamallık bile yaptırmıyorlar
İş bulamadığı için çeşitli mağduriyetler yaşadığını belirten köy öğretmeni, “5 yıllık evliyim. Kış giriyor kömür alacak paramız yok. Hamallık yapayım diyorum Suriyelilerin çok ucuza çalışmasından dolayı kimse hamallık dahi yaptırmıyor. Eşime ücretli öğretmenliğe başvurduk tanıdığın olmazsa zor çıkar dediler. Çaresiz kaldık ve ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ben darbeci değilim darbeyi yapan hainlerin mağduruyum.” diyerek feryat etti.
HABER: N. NUR ENER