"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Köln’den dünyaya “Doğru İslam” mesajları

15 Mayıs 2016, Pazar
Risale-i Nur Enstitüsü tarafından tertiplenen, “Doğu’da ve Batı’da Doğru İslâmiyet” konulu Risale-i Nur Kongresinin 11.’si dün masa çalışmaları Almanya Köln’de başladı.

Risale-i Nur Enstitüsü tarafından tertiplenen Risale-i Nur Kongresinin 11.’si  dün masa çalışmaları ile başladı. Konusu, “Doğu’da ve Batı’da Doğru İslâmiyet” olarak belirlenen kongreye katılan akademisyen, ilim adamı ve gazeteciler beş masada değişik başlıklar altında bildirilerini sundular.

İç savaşların, özellikle İslâm coğrafyasını kana buladığı ve İslâm adına yapıldığı iddia edilen terörün küresel ölçekte yaşandığı bir vasatta Hıristiyan âleminin önemli merkezlerinden biri olan Köln’de düzenlenmesi, kongreye ayrı bir önem ve mana kazandırıyor.

Kongrede; barış, kardeşlik ve hoşgörü medeniyetlerinin mümessili olan İslâm coğrafyasının özlenilen huzur iklimlerine nasıl kavuşturulabileceği ele alınarak ve Kur’ânî değerlerin Batı ile nasıl buluşturulacağına dair sorulara cevap arandı. Asr-ı Saadet tecrübesini günümüze taşıyan Bediüzzaman Said Nursî ve eserleri  yorumlanarak, hem İslâm dünyasının hem de insanlığın temel problem ve sorularının da gözden geçirildiği masa çalışmalarında; Bediüzzaman Said Nursî’nin “doğru İslâmiyet ve İslâmiyet’e lâyık doğruluk” şeklinde formüle ettiği İslâm ahlâk ve akaidinin doğru bir şekilde hayata aktarma pratiği; hürmet, muhabbet, hürriyet-i şeriye, hak, adalet, müsbet hareket, ahlâk ve fazilet gibi Kur’ânî kavramların anlaşılması ve hayata aktarılması ekseninde değerlendirmeye tabi tutuldu. 

İNSANLIĞA ROL MODEL OLMAK

Bediüzzaman Said Nursî’nin özellikle dikkat çektiği ve “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiye’nin ve hakaik-i imaniyenin kemalatını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tabileri elbette cemaatlerle İslâmiyet’e girecekler.” şeklinde ifade ettiği İslâmı temsil modeli de masa çalışmalarında ağırlıklı olarak konuşuldu. Bu açıdan İslâm ahlâk ve akaidini hayata aktarma noktasında sıkıntılar yaşayan İslâm toplumlarının bu problemi nasıl aşacağı, vicdandan devlete uzanan yolları Kur’ânî değerlerle nasıl süsleyeceği ve bunu insanlığa rol model olarak nasıl sunacağının ortaya konulması bu kongrenin temel amaçlarından birisi olarak ele alındı. 

Masa çalışmalarında ortaya çıkacak deklarasyonların; sınır tanımayan terör gibi yıkıcı hareketlere, insanlığı tehdit eden manevî çöküşlere, İslâm dünyasını parçalayan ihtilaf ve savaşlara karşı bir set oluşturması, muhtemel gelecek senaryolarına olumlu bir katkı sağlaması bekleniyor.

Kongre bugün düzenlenecek “Doğu’da ve Batı’da Doğru İslâmiyet” konulu panelle sona erecek. Masa çalışmalarında ortaya konan deklarasyonlar da bu panelde kamuoyuyla paylaşılacak.

MASALARDA NE KONUŞULDU?

Masa başlıkları ve masalarda özetle tartışılan konular şöyle:

1. Masa:  “Avrupa ve Doğru İslâmiyet”

Avrupa’yı ikiye ayırarak İsevilik din-i hakikisinden beslenen ikinci Avrupa’ya farklı bir değer atfeden Bediüzzaman’ın Risale-i Nur’daki yeni yaklaşımlarının aydınlatılması, Türkiye’nin dahil olmaya çalıştığı AB ve benzeri birliklerin İslâm dünyası için anlamı, dünya barışı açısından iki medeniyetin kucaklaşmasının önemi, insanlığı tehdit eden ve zamanımızın en büyük tehlikelerinden olan dinden uzaklaşma, materyalizm, sekülerizm ve terörizmin tahrip edici etkilerine karşı Risale-i Nur’un çözüm önerileri, özü itibariyle İslam olan tahrif edilmemiş Hıristiyanlığın kendi özüne dönmesinin insanlık için ifade ettiği anlam bu masanın ana çalışma konusu idi.

 2. Masa:  İnsaniyet-i Kübra ve Doğru İslâmiyet

“İnsaniyet-i Kübra” Risale-i Nur’da insanlığı saadete kavuşturacak mükemmel değerleri ifade eden İslâmiyet’i karşılamaktadır. Bu, yüksek ahlakî değerlerle birlikte estetik ve medeni değerleri de içinde barındıran kolektif bir insaniyeti temsil etmekte, bütün insanlığın ulaşması gereken ideal noktayı ifade etmektedir. İçinde bulunduğumuz dünyanın değer yargılarının tamamıyla dünya hayatına göre şekillenmesi beraberinde bir çok problemi doğurmaktadır. Dünyevî kaygılarla şekillenen bir hayat felsefesi manevî ve ahlâkî değerlerin yok oluşunu da beraberinde getirmektedir. Hazcılık, bencillik, bananecilik, şan, şöhret ve para düşkünlüğü gibi bir çok olumsuzluk toplumları esir almış durumdadır. Bunun da insanlığı hedeflenen ideal noktadan uzaklaştırması bu masanın tartışma konusu olarak şekillendi.

 3. Masa:  Nübüvvet ve Doğru İslâmiyet

Seküler algı ve dayatmalarla İlâhî mesajın anlaşılmasının zorlaştığı, İlâhî değerlerin aşındırıldığı günümüzde Peygamberler silsilesinin temsil ettiği misyon önem kazanmaktadır. İnsanın Allah ile ilişkisinin doğru şekilde kurulabilmesi, insanın mahiyeti, yaradılış gayesi, diğer varlıklarla ilişkisi gibi bir dizi sorunun anlamlı bir bütünlük içerisinde algılanması nübüvvet kavramının doğru anlaşılmasıyla ilgilidir. Bu kavrayış dinlerin aslına dönmesi, peygamberlik müessesesinin özündeki mesajın insanlığa ulaştırılması açısından önem kazanmaktadır. Bugün nübüvvet olgusunu reddeden, onların da insan olmalarını yanlış değerlendirerek peygamberlik mesleğini ve peygamberlerin rolünü küçümseyen çeşitli uç fikirlerin oluşması,  doğru İslâm’ın anlaşılması hususunda rol model olarak peygamber gerçeği ile insanların tanışmasını engelleyerek insanlığı saadete ulaştıracak anahtarın insanlık tarafından elde edilmesini geciktirdiği bu masada örnekleriyle dile getirildi.

 4. Masa:  Terör ve Doğru İslâmiyet

Bediüzzaman’ın “Tüm asırların toplam vahşetini bu asır bir defada kustu” diyerek dikkat çektiği insanlık tarihinin en kanlı asrını geride bırakırken yeni bin yılın dünya için barış ve mutluluk getirmesi temenni ediliyordu; ancak öyle olmadı. Asrın henüz başında İkiz Kuleler’e yapılan saldırıyla terör dünyanın birinci gündem maddesi oluverdi. Devamında terörün, özünde sevgi ve barışı barındıran İslâm’la ilişkilendirilmesi, Amerika’nın da bazı Batılı ülkelerle birlikte “İslâmî terör”ü gerekçe göstererek İslâm’ın mamur beldelerine saldırması yeni gelişmelerin ve tartışmaların başlangıcı oldu. Geçtiğimiz aylarda bizim ülkemizde de boy gösteren ve Avrupa başkentlerine de sıçrayan kanlı terör olayları ile birlikte konu tekrar tartışmaya açılırken terör İslâm ilişkisi en çok konuşulan konular arasına girdi.

 5. Masa:  Mezhepler ve Doğru İslâmiyet

Hz. Peygamberden (asm) sonra ortaya çıkan, “Müçtehid bir âlimin dinin özüne dokunmayan fer’i meselelerdeki fikir ve görüşlerini benimseyen insanların bağlı olduğu dini ekoller” olarak bilinen mezheplerin İslâm dünyasını parçalayan, suni tefrika alanları meydana getiren olgular olarak bugünlerde tartışılıyor olması bu masaya ayrı bir önem kazandırdı. Masada, İslâm dünyasında mezhep ayrılıklarından dolayı doğan kanlı hadiseler mezhepleri tartışmaya açmış olması, mezhepsiz Müslümanlık tartışmaları yeni arayışlara girilmesi de tartışıldı. Son günlerde İslâm dünyasındaki çatışmaların da mezhepsel farklılıklara dayandırılması büyük tehlikelerin habercisi olup İslâmiyet’in gerçeklik olarak mezheplere yaklaşımının ne olduğu sorusuna da bu masada cevap arandı.

 

Haber: Abdullah Eraçıkbaş

Fotoğraflar: Erhan Akkaya

 

 

 

 

 

Etiketler: doğru islamiyet
Okunma Sayısı: 4436
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı