HABER: SEDAT SERDAR
[email protected] 

MEVCUT SİSTEM İŞLETİLMELİ

“Finansal ve mâlî istikrar politikaları yanında krizden çıkmak için kamu bürokrasisi ve hukuk alanında dile getirilen reform ve eylem planlarının yanı sıra, var olan sistemin sağlıklı işletilebilmesi için eylem planları hazırlanmalı ve hayata geçirilmeli.”

GÜVEN VE İSTİKRAR ORTAMI

“Ekonomiyi tehdit eden riskleri minimize edecek adımlar acilen atılmalı. Hem küresel ekonomik krize, hem de iç piyasadaki problemlere karşı koyabilmek için ekonomimizde ve piyasalarımızda öncelikle güven ve istikrar ortamına ihtiyaç var.”

***

Krizden çıkış için hukuk reformu şart

İGİAD Başkanı Ayhan Karahan, “Krizden çıkmak için kamu bürokrasisi ve hukuk alanında dile getirilen reform ve eylem planlarının hayata geçirilmesi gerekmektedir” dedi.

Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı Ayhan Karahan, ekonomide ve piyasalarda öncelikle güven ve istikrar ortamına ihtiyaç olduğuna dikkat çeken bir açıklama yaptı. Karahan açıklamasında, “Covid-19 salgını insan hayatını tehdit etmeye devam ederken, piyasaları da derinden sarmıştır. AB ile olan ilişkiler ve bölgesel çatışmalar dolayısıyla kırılgan hale gelen ekonomimiz olağanüstü koşullar altında iktisadi olarak sıkıntılar yaşamaktadır. Risk ortamının arttığı, uluslararası ticaret ve turizmin durma noktasına geldiği salgın günlerinde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler tarafından piyasaları koruma amaçlı hayata geçirilen maliye ve para politikaları kırılganlıkları daha da artırmıştır. Ülkemizde de döviz kurlarında yaşanan hızlı artış ve dalgalanmalar gündemin ilk maddesi haline gelmiş ve piyasa üzerinde giderek artan bir yüke dönüşmüştür” dedi.

Yeni dalgaların gelmesi muhtemel

Hazine ve Maliye Bakanı ve Merkez Bankası başkanı değişikliğinin ardından yapılan faiz artışlarını hatırlatan Karahan, “Faiz artışları öncesinde meydana gelen beklentiler kurun düşmesine yol açsa da sonrasında tekrardan yükselme meydana gelmiş, bu faiz artışı ateşi söndürmemiş bir miktar düşürmüştür. Ancak, önümüzdeki günlerde yeni dalgaların gelmesi muhtemeldir” ifadelerini kullandı. Karahan, “Merkez Bankasının somut adımlar atarak politikalarında sadeleşmeye gitmesi ve parasal sıkılaşmaya gitmesi Türk lirasının değerinin korunması için önemlidir. Finansal sektörde istikrar muhakkak orta ve uzun vadede reel sektöre pozitif dönüşler sağlayacaktır. Ancak, ekonomide acı reçetelere başvurulurken reel sektörün içerisinden geçmiş olduğu şartları da göz önünden ayırmamak gerekmektedir” dedi.

CiddÎ sosyal sorunlara yol açacak

“Ekonomimiz üçüncü çeyrekte alınan teşvik önlemleri ve desteklerle pozitif büyüme kaydetmiştir” diyen Karahan, şu şekilde devam etti: Salgının yol açtığı dış talep açığı bu şekilde kapatılmış ve ekonominin çarkları dönmeye devam etmiştir. Bu bağlamda, yeni ekonomi yönetiminin de salgın şartları devam ettikçe başta KOBİ’ler olmak üzere reel sektörü desteklemeleri beklenmektedir Destekler devam etmez ise üretim de yaşanacak kayıplar işsizliğe yol açacak, başta alt gelir grubu olmak üzere ciddî sosyal sorunlara yol açacaktır. Finansal ve mali istikrar politikaları yanında krizden çıkmak için kamu bürokrasisi ve hukuk alanında da dile getirilen reform ve eylem planlarının hayata geçirilmesi gerekmektedir.” 

Güven ve istikrar ortamına ihtiyaç var

Karahan, sözlerini şöyle tamamladı: “Hukuk alanında hayata geçirilecek olan reform çalışmaları kadar var olan sistemin sağlıklı işletilebilmesi için eylem planları hazırlanmalı ve hayata geçirilmesi gerekmektedir. Türkiye ekonomisini, finansal ve reel piyasaları tehdit eden riskleri minimize edecek adımlar acilen atılmalıdır. Hem küresel ekonomide artan kriz ortamıyla mücadele etmek hem de iç piyasada yaşanan problemlere karşı koyabilmek için ekonomimizde ve piyasalarımızda öncelikle güven ve istikrar ortamına ihtiyaç vardır.”