Sönmez, konu hakkında bir dizi tweet yazdı ve @Gulden_Sonmez hesabından paylaştı.

İşte o mesajlar:

Mavi Marmara ceza davasında neler oluyor? Ne olmalı? Çok soru geliyor. Aşağıda madde madde durumu özetle paylaşacağım.

Öncelikle bu dava neden bu kadar önemli? Çünkü bu dava İsrail işgal ve zulmüne karşı bir davadır ve Filistin mücadelesinin bir parçasıdır.

İsrail, bu davanın ordusunda/askerinde yarattığı sorundan kurtulmak istiyor ve çok sayıda davaya emsal olmasından çok korkuyor.

İsrailin bu dava ile ilgili ortaya koyduğu çaba, şart koşması,Türkiye anlaşmasının da yegane konusu olması önemini ortaya koyuyor aslında.

İşte Türkiye İsrail Anlaşmasının Türkçe tam metni. 6 madde. Anlaşma ne diyor? İyi okumak lazım.

Anlaşma hukuken ‘AF’ niteliği taşıyor. Bu nedenle TBMM’den 330 oyla geçmesi gerekirken 206 ile geçti. Yani Anlaşma anayasaya aykırıdır.

Mavi Marmara Ceza Davasının 02.12.2016 tarihli duruşmasında Savcı bu anlaşmaya binaen davanın düşürülmesine dair mütalaa verdi.

Savcı ‘anlaşmaya göre devlet egemenlik haklarından olan yargılama hakkını bu olay ve bu olaya dahil kişilerle ilgili olarak kullanmayacak'.

Mahkemede avukatlar, şehit yakını ve mağdurların çok ciddi itirazları oldu. Mahkeme, 12 saat boyunca neredeyse kesintisiz duruşma yaptı.

Mahkeme, bir şehit hanımının fenalaşması, ambulans gelmesi durumu sebebiyle 09.12.2016'de devam etmek üzere ara vermek zorunda kaldı.

Siyasi iradenin etkisiyle hareket ettiği iddiası ve duruşmadaki beyanlarına karşı mahkemeye şehit yakınları ve mağdurlar tepki gösterdiler.

Şehit yakınları: 'Bugüne kadar siyasi iradede hep ‘hak sahibi kan sahibidir’ sözleri duyuldu. Siz hukuka uygun hareket edin' dediler.

Şehit yakınları 'Türkiye İsrail anlaşarak ilişkilerini normalleştirse bile davalara kimse dokunmamalı, yargı bağımsız olmalı' dediler.

Bu dava ceza davasıdır, tazminat davası değil. Şehit ailelerinin açtığı tazminat davalarının düşmesi tartışılabilir ama ceza davası düşmez.

Bu davada 800’e yakın mağdur var. Yarısı Türkiyeli diğer yarısı 37 farklı ülke vatandaşı. Anlaşma ile herkesin davası düşürülüyor.

İsrail zindanında tecritte olan Raid Salah, Şehit Esma’nın babası Muhammed Biltaci, Başpiskopos Capucci gibi birçok isim de davada taraf.

Dava düşerse mağdurlarca Avrupada AIHM'de 'Adil Yargılanma Hakkı' nedeniyle Türkiye milyonlarca dolar tazminata mahkum ettirilebilir.

Ceza davası düşerse, dışarda İsrail aleyhine devam eden davalardaki sonuçlar da Türkiye aleyhine işleyecektir.

Anlaşmanın 5.maddesine göre sonra oluşacak her davadaki İsrail’in avukatlarının parasını bile Türkiye Devleti ödemek zorunda kalacaktır.

Böylece 40milyon$'ı bir Türk işadamından alıp 20 milyonu Türkiyeye ödeyen İsrail karşısında Türkiye en az 1milyar$ ödemek zorunda kalacak.

Dünyaca ünlü hukukçular ve Türkiye’nin en önemli ceza/uluslararası hukukçularının bu bilgileri onaylayan uzman görüşleri mahkmeye sunuldu.

Bu dava devam edip ceza çıkmalı. Çünkü işgalci ve zalim İsraile hukukun gücü gösterilip insanlığın adalete inancı sağlanmalı.