Türkiye başta olmak üzere, özellikle İslâm devletlerinin Doğu Türkistan’da yaşanan zulmü izlemelerinin Müslümanları derinden yaraladığını belirten Türüt, yazılı açıklamasında, “İçinde yaşadığımız yüzyılda ekonomik, siyasî ve dinî açıdan kamplaşmalar nedeniyle özellikle Müslümanlar zarar görüyor. Ekonomik gücünün arkasına sığınan Çin’in özellikle Birleşmiş Milletler Konseyi’ndeki ağırlığı, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üyeliği nedeniyle elde ettiği ayrıcalık ve siyasi pozisyonu nedeniyle insan haklarını ihlâl ederek acımasızca zulüm yapıyor ve Müslümanları asimilasyona uğratıyor. Neredeyse 70 seneye yakın Müslümanlara baskı uygulayan Çin, Urumçi’de başlattığı katliâm ve zulümlerini arttırarak devam ettiriyor” ifadelerini kullandı.

Namaz yasaklandı

Türüt, Müslümanların sokak ortasında öldürüldüğüne dikkat çekerek, “İnançlarını yaşayanlar hapsediliyor. Evlerine zorla giriliyor. Acımasızca işkenceler yapılıyor. 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren namaz kılmak ve tesettür yasaklandı. İnsan hakları ihlâllerini sürdüren Çin’e karşı İslâm devletleri seslerini çıkarmalı ve Çin’in uluslar arası mahkemeler de yargılanması için baskı yapmalıdır. Kendi vatanların da garip ve öksüz kalan Uygur Müslümanları itilip kakılırken, İslâm devletleri nasıl olurda bu zulmü görmezlikten gelebilirler?” diye sordu.

Ankara - Fatih Karagöz