"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Normalleşme çağrısı

18 Ağustos 2017, Cuma
“İş dünyası yatırım için “daha doğru zamanı” bekliyor” diyen TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Moral motivasyonu biraz daha yukarıya çekmek için normalleşmenin hakim olduğu bir dönem şart” dedi.

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, iş dünyasının beklentilerini ve 6 aylık çalışmaları değerlendirdi. Dünya Gazetesi’nden Volkan Akı’ya konuşan Bilecik, “Bizim dikkat çektiğimiz, OHAL bu durumun tam karşılığı. İş dünyası yatırım için “daha doğru zamanı” bekliyor. Tedirgin olmayacağı, seçim atmosferini düşünmeyen, darbe girişiminin etkilerini atlatmış bir zaman ve ortam. Moral motivasyonu biraz daha yukarıya çekmek için normalleşmenin hakim olduğu bir dönem şart. Aksi takdirde ülkemizin karşıtları ve rakiplerimiz kazanıyor” diyor. Volkan Akı’nın köşesinde paylaştığı değerlendirmeler şöyle; “TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik ile uzun bir sohbet yaptık, geçmiş dönemin değerlendirmeleri yanı sıra aslında geleceğe dair önemli mesajlar da var. Pek çok konuda karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk… Size onun aktardıklarını kendi görüşlerimi küçük notlarla aktararak vermeye çalışacağım.

17 Temmuz 2017 Yeni Asya 1. Sayfa Manşet Haberi

OHAL’e son verilmeli

Birçok teşvik veriliyor ancak istenen hareketlilik ve moral-motivasyon düşük görüşümü söylediğimde Erol Bilecik’in buna yorumu şöyle oldu: “İş dünyasının bir temsilcisi olarak da iş insanı olarak da aynı kaynağa sahibim. Rakamlar özellikle ilk çeyrekte iyi geldi. İkinci çeyrekte de gittikçe iyileşiyor fakat yatırım ortamının geneline baktığımızda alınması gereken bir hayli yol olduğunu söylemek zorundayız. İlk çeyrekteki yüzde 5’lik büyümeye bakıldığında halen kalıcı büyük yatırımların artması gerektiğini düşünüyoruz. Normalleşmeye olan ihtiyacını vurgulayan bir piyasadan söz edebiliriz. Bizim dikkat çektiğimiz, OHAL bu durumun tam karşılığı. İş dünyası yatırım için “daha doğru zamanı” bekliyor. Tedirgin olmayacağı, seçim atmosferini düşünmeyen, darbe girişiminin etkilerini atlatmış bir zaman ve ortam. Moral motivasyonu biraz daha yukarıya çekmek için normalleşmenin hakim olduğu bir dönem şart. Aksi takdirde ülkemizin karşıtları ve rakiplerimiz kazanıyor. Dolayısıyla OHAL uygulamasına belirgin bir süre sonra son verilmesi gerektiğine kalben inanıyoruz.

Hukuka olan güven, yatırım ortamına olumlu yansıyor

Yine iki kere ikinin dört etmesi gibi hukukun üstünlüğü ve hukuka olan güven, yatırım ortamınıza kesinlikle olumlu yansıyor. Bu iki konuda güveni tesis ettiğinizde petrol ya da diğer kıymetli tabiî kaynaklara da ihtiyacınız olmaz. Ki ülke olarak bu kaynaklara yeteri kadar sahip değiliz. Hem yabancı yatırım girişi olur hem de elinizdeki sermayeyi daha fazla oranda yatırıma dönük olarak kullanabilirsiniz. OHAL mevcutken bu iki kavramdan çok güçlü bir şekilde bahsetmeniz mümkün olmuyor. Bir nevi mücadeleye 1-0 yenik başlıyorsunuz. Yabancı yatırımcının önünde beliren uyarı “state of emergency” yani acil durum; hatta çok daha ilerisi “olağanüstü” durum. Bu da kuşkusuz güven telkin edici bir ibare değil”.

AB ile uyumlu çalışan bir ‘Yeni Türkiye’ olmalı

Herkes bir tanım yapıyor nedir bu ‘Yeni Türkiye’ tanımı, TÜSİAD buna nasıl bakıyor? diye sorduğumda Erol Bilecik’in bu tanımla ilgili yorumu şöyle oluyor: “TÜSİAD adına böyle bir tanım yapılacaksa bu, AB ile uyumlu çalışan, yüksek standartlarda hukuk ve özgürlükler toplumudur. Dünya ekonomisinde yükselecek bir Türkiye bizim gerçekten uzun yıllardır yaptığımız tek tanım. Bunu da çok keyifle paylaşıyorum, yani hem dünya siyasetinde hem de dünya ekonomisinde yıldızı parlayan bir Türkiye”.

Demokrasi en temel önceliğimiz

Hemen burada AB ile uyumluluk neden bu kadar önemli diye soruyorum: “İki tane temel konu var. Demokrasi ve ekonomi. Günümüzde ekonomik çıktılarımızın önemli bir karşılığı AB ülkelerinden. Eğitim, teknoloji transferi, kültürel etkileşim, turizm, sanayinin geliştirilmesi gibi konuların hepsinin sonuna reform eklersek, AB üyeliği bu reformların uyum nezdindeki taçlanma noktasıdır. Bunun en güncel örneklerinden biri Gümrük Birliği. Gümrük Birliği’nin güncelleştirilmesi hedefinden asla ödün vermeyen bir ülke olmamız gerekir. Zira ekonomik açıdan bu millî menfaatimizin bir gereğidir; demokrasi ise en temel önceliğimizdir. Başka bir şansımız, lüksümüz yok. Avrupalıların da şüphesiz bize ihtiyaçları var. Hem de çok yüksek şekilde.”“

 

 

Etiketler: erol bilecik, ohal, tüsiad
Okunma Sayısı: 4185
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı