"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Normalleşme için

29 Temmuz 2016, Cuma
Yeni Asya olarak 15 Temmuz kalkışmasını lânetleyen değerlendirmemizi 19 Temmuz günü kamuoyu ile paylaşmıştık.

Bugün de kalkışma sonrasındaki süreç ve tekrar normale dönülmesine ilişkin tesbit, kanaat ve tekliflerimizi dikkatlere sunmak istiyoruz.

Öncelikle, kalkışmaya karşı toplumda ve siyasette sergilenen ortak tavrı demokrasimizin geleceği açısından ümit verici bir durum olarak görüyor, bu tavrın müsbet yöntem ve yaklaşımlarla gelişerek devamını diliyoruz.

Meclisteki dört partinin darbe karşıtı bildiriye imza atmasından sonra, CHP tarafından organize edilen ve diğer partilerin de katılımıyla gerçekleşen Taksim mitingindeki deklarasyonda verilen isabetli ve kapsayıcı mesajlar ve ardından 15 Temmuz’u araştırmak üzere yine dört partinin mutabakatıyla bir Meclis komisyonu kurulmasına karar verilmesi, uzlaşı siyasetinin ipuçlarını vermesi açısından memnuniyet vericidir.

Bu mutabakatlarda sergilenen tablo, ülkemizin kalkışmayla girdiği gerilim ortamından çıkarak normalleşmesi açısından da büyük önem arz etmektedir. 

Buna mukabil, kalkışma sonrası ilan edilen OHAL kararı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin  askıya alınması, çıkarılan KHK’lar ve bütün kamu kurumlarıyla özel sektör kesimlerinde hız verilen tasfiye operasyonları, görevden uzaklaştırmalar, gözaltı ve tutuklamalar, söz konusu olumlu gelişmelerle doğan ümitlere gölge düşürme riskini gündeme getiriyor.

Süreç her hal ve şartta adalet ve hakkaniyet prensipleri çerçevesinde yürütülmelidir.

Demokratik hukuk devletine kast  eden bir kalkışmanın fail ve sorumluları elbette ki hukuk prensipleri içinde hesaba çekilmeli ve haklarında gereken hukukî yaptırımlar uygulanmalıdır.

Bu haklı hesaplaşmanın “cadı avı”na dönüşmesine ise fırsat verilmemelidir.

Bunun için, “masumiyet karinesi” olarak ifade edilen “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” ilkesiyle, suç ve cezanın şahsîliği prensibi olarak bilinen ve Bediüzzaman’ın “Birinin hatasıyla başkası mes’ul olmaz” şeklinde dile getirdiği Kur’anî prensibe tekabül eden “Ceza sorumluluğu şahsîdir” esası, bilhassa içinden geçtiğimiz kritik süreçte çok daha farklı ve olağanüstü bir duyarlılıkla gözetilmeli, toplumsal barışa zarar verecek, nifaka ve iftiraka yol açacak tavır, söylem ve uygulamalardan kaçınılmalıdır.

Darbecilerle hesaplaşma gerekçesiyle yürütülen operasyonlarda toptancı ve genelleyici suçlamalardan dikkat ve hassasiyetle kaçınılmalı, darbeyle ve darbecilikle hiç ilgisi olmayan masum insanların mağduriyetine yol açacak yanlışlıklar yapılmasına meydan verilmemelidir.

Darbe tehditlerini kesin ve kalıcı şekilde ortadan kaldırıp bertaraf edecek en güçlü ve muhkem tedbirin, yürürlükteki darbe anayasası ve mevzuatının yerine AB normlarında ifadesini bulan çağdaş kriterlere uygun yeni bir anayasal ve yasal çerçeveyi ikame etmek olduğu unutulmamalı ve bunun gerekleri bir an önce hayata geçirilmelidir.

Demokrasi ve hukuk, normalleşmenin de, birlik ve bütünlüğümüzü korumanın da en sağlam güvencesidir.

Etiketler: yeni asya, 15 temmuz, darbe
Okunma Sayısı: 5199
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • m.d

    29.7.2016 16:33:05

    Yeni Asya nın bu açıklamasını çok yerinde buluyorum.Zira Paralel yapıya mensup kişiler kendilerini gizlemek için alakası olmayan insanları ihbar ediyorlar.Bu hareketi askeriyede 1989 yılında yaptılar.Birçok arkadaşımız (diğer cemaatlerden) etimesgut zindanlarında boş yere yattılar.Aynı taktiğe şimdide başvurdular, çok dikkatli olmak gerekiyor.Bugün Eski Başbakan Yardımcısı, Ak Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, FETÖ'ye yönelik yapılan operasyonlarda diğer cemaatlerin müsterih olması gerektiğini söyledi.

  • SAİD HAKTAN

    29.7.2016 15:45:51

    Normalleşmeye evet. Ancak; hakkın,haklının,masumun ve mağdurun hakkı en adil bir biçimde dağıtılmak şartı ile...Ama maalesef buna imkan ve ihtimal yok bu keşmekeş içinde...

  • elaman

    29.7.2016 15:10:33

    insanlar şu anda sınırsız bir şekilde fanatikleşti.Ne yapacakları bellideğil.haydi desen aklını vicdanını bir kenara koyar her türlü provakatif eylemde bulunabilir.Allah göstermesin böyle ortamda iç savaş bile çıkabilir

  • Süleyman Yaprak

    29.7.2016 07:14:20

    Tebrik ederiz.. Bu üslub her zaman hak ve hakikate hizmet eder. Sizden ricamız; Avrupa'da yaşananları da böyle bir köşeye taşıyıp gündem oluşturmanızdır. Burada özellikle "Diyanet" bünyesinde vazifeli olan bazı imamların eliyle insanlar ispiyonculuğa teşvik ediliyor. Gülen cemaatine mensubiyeti olanlar camilerden atılıp vatan hainliği ile yaftalanıyorlar. Hutbe ve vaazlerde isim verilerek lanetler okunuyor. Ayrıca sizlere bir kanaatimi de buradan belirtmek isterim; Bir broşür hazırlanabilir. İnsanları uyarıcı ve bilgilendirici bir kaç madde altında bazı hakikatlerin anlaşılması daha tesirli hale getirilebilir, inşaallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı