Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, Bursa’da katıldığı programda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Yeni Asya’nın gelişmeler karşısındaki tavır ve duruşunu anlatan Güleçyüz, “Biz yayınlarımızı Risale-i Nur’dan aldığımız Kur’anî ölçüler içinde yapıyoruz” dedi.
Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, Bursalı okuyucularla yaşanan son gelişmeler ve olaylarla ilgili bir sohbet gerçekleştirdi. Katılımcıların sorularını da cevaplayan Güleçyüz, “Biz yayınlarımızı Risale-i Nur’dan aldığımız Kur’anî ölçüler içinde yapıyoruz. İhtilâllere, muhtıralara ve her türlü vesayete karşı çıktık. 1982 Anayasasına karşı çıktığımızda bazıları, ‘Bunlar komünistlerle hareket ediyor’ diye tenkit etmişlerdi, ama şimdi darbe anayasasını tasvip eden yok” dedi.
AKP'nin kapatılmasına da karşı çıktık
AKP’ye açılan kapatma dâvâsına da karşı çıktıklarını belirten Güleçyüz, “Refah ve Fazilet Partisi’nin kapatılmasına da itiraz ettik. 15 Temmuz kalkışmasına da karşı çıktık. Ama OHAL uygulamalarında masumların mağdur edilmesine de karşıyız” dedi. KHK’larla açığa alınan ve ihraç edilen insanların sayılarının giderek çoğaldığını söyleyen Güleçyüz, “Bir bayan hâkimin bir bayan meslektaşına verdiği tutuklama kararı sebebiyle, mahkeme sonrası o hakimeye sarılıp ağlaması ve ‘ben böyle bir kararı vermesem beni tutuklayacaklardı’ demesi hukukun ne kadar dejenere olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.
Zulme rıza zulümdür
Yaşanan darbe girişiminin ardından çıkarılan OHAL KHK’ları ile doğrudan ve dolaylı olarak bir milyondan fazla insanın mağdur olduğunu belirten Güleçyüz, “Bunların hakkını müdafaa etmek ehl-i iman olan bizler için zarurîdir. Cumhurbaşkanı bile ‘at izi it izine karıştı’ diyerek asılsız ihbarların neticesinde nice insanlar işinden ve aşından olmuştur. Zulme rıza da zulümdür. Biz hakkın gereğini yapıyoruz” diye konuştu.
Baskılar, AB ile ortadan kalkabilir
Güleçyüz, Avrupa Birliği ile ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi: “Bediüzzaman Hazretlerinin tabiri ile ‘Avrupa ikidir.’ Biri müsbet, diğeri menfi. Müsbet Avrupa insan hak ve hürriyetlerini, hukuku ve demokrasiyi savunan Avrupa’dır. Bu Avrupa, İslâmiyetten aldığı prensipleri geliştirerek bu noktaya getirdi. Türkiye’de eğitim ve devlet kurumlarında resmî ideolojinin baskısı Cumhuriyetin kuruluşundan beri devam etmektedir. Bu baskı ve uygulamalar, ancak Avrupa Birliği kriterleriyle ortadan kaldırılabilir.”
Güleçyüz sözlerini şöyle tamamladı: “Risale-i Nur hakikatlerini gazete yolu ile yıllardır umuma ilân ediyoruz. Sizden ricamız sesimize kuvvet vermeniz ve daha çok insana ulaştırmanızdır. Bu manada desteklerinizi arttırmanızı bekliyoruz.”
Raşit Yücel / Bursa