"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'Ortadoğu'da Barış Konferansı' deklerasyonu okundu

26 Şubat 2015, Perşembe 16:15
İstanbul Aydın Üniversitesi Tevekkül Karman Global Barış ve Demokrasi Merkezi'nce düzenlenen "Savaşın Kadın ve Çocuklardaki Etkisi" başlıklı Ortadoğu'da Barış Konferansı'nın sonunda Nobel Kadın İnisiyatifi üyeleri Şirin Ebadi, Tevekkül Karman ve Jody Williams imzasıyla yayımlanan deklarasyonda, uluslararası toplum, cinsel şiddetin tabu olmaktan çıkarılmasını sağlamak ve toplumları korkutmak için bir araç olarak kullanılan tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin önlenmesi konusunda gerekli adımları atmaya davet edildi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın, Rektör Prof. Dr. Yadigar İzmirli, eski Tunus Kadından Sorumlu Bakanı Sihem Badi, Nobel Barış Ödüllü aktivistler Şirin Ebadi, Tevekkül Karman ve Jody Williams'ın katılımıyla düzenlenen toplantıda, deklarasyonu Williams okudu. 

Deklarasyonda, konferansın, Nobel Kadın İnisiyatifi üyelerinin, karşılaştıkları sorunları çözme amacıyla bölgede kurulan kadın örgütlerini destekleme amacı doğrultusunda atılmış bir adım olduğu ve çatışma sürecinde kadın ve çocuklara yönelik şiddetin nedenleri hakkında kamunun sesini duyurmaya vesile olduğu belirtildi.

Geçen 10 yılda yaşanan savaşların vahşi sonuçlarına maruz kalan kadın ve çocuklarla ilgili birçok çalışma ve istatistikten dünya kamuoyunun halihazırda haberdar olduğuna işaret edilerek, "Biliyoruz ki çatışmalar nedeniyle mülteci konumuna düşenlerin çoğunluğu kadın ve çocuklardır. Çatışmalar nedeniyle hem kendi ülkelerinde hem de mülteci kamplarında en fazla savunmasız kalanlar yine kadın ve çocuklardır. Ancak sadece bu bilgi, mevcut durumu değiştirmek için gerekli eylemlerin oluşmasını sağlamamaktadır" denildi.

Savaş taktiği olarak kullanılan cinsel şiddet ve tecavüz hakkında artan kamusal tartışmaların önemi takdir edilirken, bu tür şiddetin artık bir savaş suçu olarak kabul edildiği hatırlatıldı. Çatışma sırasında tecavüz ve kadınların barış ve güvenliğe dahil edilmesi konusunda çıkartılmış birçok Birleşmiş Milletler kararının memnuniyetle karşılandığı ancak yeni kelimeler ve tartışmaların, istenen değişimi gerçekleştirmek için yeterli olmadığı vurgulandı.

Deklarasyonda hükümetler ve uluslararası toplum, söz konusu kararları ve yasaları uygulamaya davet edilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Bu suçların cezasız kalmasına neden olan ve barış görüşmeleri, barış tesisi ve çatışma sonrası yeniden yapılandırma süreçlerinin hiçbir aşamasına kadını katmayan 'kadının barış ve güvenlikteki önemine' dair sözde söylemlere de artık tahammül edilemez. 1325 Birleşmiş Milletler kararının 15. yıl dönümünde sorunlu bölgelerdeki barış görüşmelerine kadın örgütlerinin derhal dahil edilmesini talep ediyoruz. Hükümetleri ve uluslararası toplumu, Nobel Kadın İnisiyatifi'nin liderliğinde yürütülen ve dünya çapında 700 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı bir sivil toplum kampanyası olan Çatışmalarda Tecavüz ve Cinsel Şiddeti Durdurmaya Yönelik Uluslararası Kampanya'yı sahiplenmeye davet ediyoruz.

Uluslararası toplumu cinsel şiddetin tabu olmaktan çıkarılmasını sağlamak ve toplumları korkutmak için bir araç olarak kullanılan tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin önlenmesi için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz. Hükümetleri ve uluslararası toplumu, kadın ve çocuklara yönelik şiddet tartışmalarını genişleterek, kadına yönelik şiddeti, kadının insan olarak eşitliğinin tanınmasını engelleyen daha geniş şiddet yelpazesinin parçası olduğunu tanımaya davet ediyoruz. Kadına karşı şiddetin bir norm olarak kabule devam edilmesi, çatışma zamanlarında şiddeti daha da körüklemekte ve kadın bedeninin bir savaş olarak kullanılmasını ne yazık ki hala mümkün kılmaktadır. Kadın ve erkek olarak Özgecan Aslan'ın ölümünün sebeplerini anlamaya çalışırken, Türkiye'de yapılan bu konferansın sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada kadına yönelik şiddet hakkındaki farkındalığı daha da artırmasını ümit ediyoruz."

- "Erkekler ve kadınlar arasındaki eşitlik sağlandığında kadın olması gereken yeri alır"

​Nobel Barış Ödüllü Yemenli aktivist Tevekkül Karman, konuşmasında, Ortadoğu'nun siyasi ve silahlı çatışmalardan nasibini aldığını belirterek, çatışmalarda en fazla siviller ve kadınların mağdur olduğunu kaydetti.

Uluslararası toplumun, kadınların maruz kaldığı şiddete karşı adım atmadığını dile getiren Karman, "Uluslararası toplum, Ortadoğu'daki katliamlara karşı sessizliğini koruyarak, bunu yapan kişilere ortaklık ediyor, susarak konumunu kurtarıyor. Çatışmalarda kadınlara uygulanan şiddete karşı uluslararası normlar konulması ve buna karşı büyük ceza uygulanması gerekiyor. En büyük zararı kadınlar görüyor. Kadın ve çocuklara yönelik bu haksızlığı durdurmak gerekiyor" dedi.

Karman, kadına yönelik şiddete ilişkin bir soru üzerine, aile şiddetine yönelik tedbirlerin uygulanması ve yeni kanunlar konulması gerektiğine işaret ederek, "Erkekler ve kadınlar arasındaki eşitlik sağlandığında kadın olması gereken yeri alır. Bütün toplumlara ve hükümetlere, kadınlara saygı göstermek adına elimizden geleni yapmamız gerektiğini söylemeliyiz" diye konuştu.

- "Şiddet mağduru kadınlara ev sahipliği yapmak lazım"

Nobel Barış Ödüllü İranlı hukukçu Şirin Ebadi ise Suriye'den kaçarak mülteci kamplarında yaşamını sürdürenlere değinerek, "Yeterli sayıda okulumuz da yok. Çocuklar savaş kurbanı oldukları için hayatları gerçekten bir felakete uğradı. Artık gidecek hiçbir yerleri yok ancak bunlar, bizim bu çocukların sesini duymaktan alıkoymamalı. Mülteci kamplarındaki okul sayısı yeterli değil. Uluslararası toplumdan bu okulların sayısının artırılmasına çalışılmasını talep ediyorum" diye konuştu.

Ebadi, kadına karşı şiddetle mücadele için şiddet içermeyen bir kültür oluşturmak gerektiğini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Okullarda, kurslarda, spor etkinliklerinde farkındalığı artırma kampanyalarıyla şiddeti önleyen bir kültür oluşturabiliriz. Bunlar sivil toplum kuruluşlarının sorumluluğunda ancak açıktır ki uygun yasaların, yönetmeliklerin oluşturulması gerekiyor. Devletler etkin yasalar koyarak ve uygulayarak meseleyle savaşabilir. Kadınlar için koruma ve sığınma evleri oluşturmak lazım. Ortadoğu'da çok sığınma evi yok. Kendi kültürümüzde fark etmemiz gereken şey, şiddet mağduru kadınlara ev sahipliği yapmak lazım. Bu, sığınma evi aracılığıyla olur. Sığınma evleri sayısı artırılmalı."

Filistin'de yıllardır yaşananların çok acı olduğunu ifade eden Ebadi, "Masum insanların öldürülüşünü unutabilir miyiz? Eğer güneşin varlığını inkar edebilirseniz, Filistinlilerin acısını da gördükleri zulmü de inkar edebilirsiniz" dedi.

Ebadi, bir soru üzerine İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin seçim öncesinde verdiği sözleri tutamadığını ve İran'da herhangi bir reform gerçekleştiremediğini söyledi.

"Duyarlı erkek olmak da yeterli değil"

Nobel Barış Ödüllü aktivist Jody Williams da soruları yanıtlarken, kadınlar ve erkeklerin eşitlik talebinde bulunması gerektiğinin altını çizerek, "Duyarlı erkek olmak da yeterli değil, önemli olan erkeklerin oturdukları yerden kalkmaları ve aksiyon almaya başlamaları" dedi.

 Nobel Kadın İnisiyatifi üyeleri olarak, Filistinlilerin özgürlük talebini desteklediklerini ve İsrail'in saldırılarını eleştirdiklerini ifade eden Williams, "Nobel Kadın İnisiyatifi, Filistin meselesini yakından takip ediyor. Ama neden Ortadoğu'daki Müslüman ülkeler Filistin halkının özgürlüğü için bir şey yapmadı? Ortadoğu ülkelerinden de bir destek görmüyorum maalesef. Filistinliler bir araç olarak kullanılmaya devam ettikçe Filistin halkı saldırıya uğramaya devam edecek ve savaş suçları bu insanlar üzerinde işlenmeye devam edecektir" diye konuştu. 

AA

Okunma Sayısı: 1413
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı