Yeni Asya İzmir’de okurları ile buluştu. Tam üç ayrı yerde yapılan buluşmalara katılan gazetemiz yazarı Latif Salihoğlu, verdiği ‘Din-Siyaset- Şahsiyet’ konulu konferansında, Osmanlı Devleti’nin çöküşünü ilk fark edenlerin hükûmet değil, 1865’te ortaya çıkan Ahrar-ı Osmaniye Cemiyetinin mensupları olduğunu söyledi.
İzmir’de Yeni Asya okurlarıyla buluşan gazetemiz yazarı Latif Salihoğlu, ‘Din-Siyaset- Şahsiyet’ konulu konferansında, Osmanlı Devleti’nin çöküşünü ilk fark edenlerin hükûmet değil, 1865’te ortaya çıkan Ahrar-ı Osmaniye Cemiyetinin mensupları olduğunu söyledi. Salihoğlu, “İnsanlar gibi devletlerin de kader ile takdir edilmiş muayyen bir ömrü var: Doğar, büyür ve nihayet ölürler.” diye konuştu. Salihoğlu, “Bu değişmez hakikat, en uzun ömürlü devlet olan şanlı Osmanlı Saltanatı için de aynen geçerli. İhtiyar Osmanlı Devleti inkıraza doğru giderken, bunu ilk fark edenler devlet-hükûmet erkânı değil, 1865’te meydân-ı zuhûra çıkan Ahrar-ı Osmaniye Cemiyetinin mensuplarıdır.” ifadesini kullandı.
Gazetemiz yazarı M. Latif Salih-oğlu, İzmir’de üç ayrı yerde okurlarımızla buluştu. Kitaplarını imzalayan ve okurlarıyla sohbet eden Sa-lihoğlu, ilk olarak Cuma akşamı Ödemiş’te bir konferans verdi. “Küçük Dairede Büyük Hizmet” konulu konferansının ardından Cumartesi akşamı İzmir Yeni Asya Kültür Merkezi’nde daha geniş bir katılımla okuyucularına hitap eden Latif Salihoğlu, burada “Din-Siyaset-Şahsiyet” konulu bir konferans daha verdi. Pazar akşamı da Pınarbaşı’da, “Sadakat imtihanı” adlı bir konferans veren Salihoğlu, okurlarının sorularını cevaplandırdı. Geç saatlere süren konferansa İzmir il ve ilçelerinin yanı sıra Aydın, Manisa ve ilçelerinden de katılım oldu.
‘Dahi edibler ve basiretli siyasiler’
Ahrar-ı Osmaniye Cemiyeti’nin mensupları arasında Üstad Bediüüzzaman Said Nursî’nin işaret ettiği kıymetli isimlerin olduğunu belirten Salihoğlu, “Bu cemiyetin fikir öncüleri arasında yer alan Namık Kemâl, Ziyâ Paşa, Şinâsi, Agâh Efendi, Ali Suâvi, Mahmud Celâleddin gibi hamiyeti zatların içinde, Üstad Bediüzzaman’ın tabiriyle ‘Dâhî edibler ve basiretli siyasîler’ vardı. Bunlar, Osmanlı’nın sekerata doğru gittiğini fark ettikleri andan itibaren, bir arayış içine girdiler ve tedbir alınması için projeler hazırladılar: Hürriyet, Meşrutiyet, Kànun-i Esasî, Meclis’in teşkili gibi vücuda gelen güzellikler, ekseriyet itibariyle onların gayretlerinin eseridir. Bu uğurda, ayrıca çok ağır bedeller ödediler: Hapisler, zindanlar, sürgünler, sınırdışı edilmeler, vesaire…” diye konuştu.
Yeni Asya - İzmir