"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rus avukat Anatolyevich: Nurcular makul insanlar topluluğu ve bir sivil toplum gerçeği

17 Ekim 2018, Çarşamba 01:19
Avukat Sytchoff Sergey Anatolyevich: “Risale-i Nur okuyan insanlar mütedeyyin, her türlü taşkınlıklardan ve bir örgüt olmakla itham edilmekten son derece uzak mâkul insanlar toplululuğu olarak Türkiye’de bir sivil toplum gerçeğidir.”

RUSYA'DA RİSALE-İ NUR DAVALARI YAZI DİZİSİ - 10

CEVHER İLHAN - cevher@ye­ni­as­ya.com.tr

***

Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez imzasıyla verilen cevapta, öncelikle “Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘Nurcular adlı dinî veya içtimaî (sosyal) hiçbir teşkilât resmen kaydedilmemiştir. Böyle bir topluluğun hiçbir nizamnâmesi resmî kayda geçmemiştir. Bediüzzaman Said Nursî'nin Kur’ân hakikatlerini neşrettiği Risale-i Nur eserlerini okuyan insanlara toplum arasında böyle bir isim verildiği bilinmektedir. Ve bu isim Müslümanlar arasında hiçbir ayrılığa sebep olmamaktadır. Risale-i Nur’u okuyan Müslümanlar hiçbir zaman adliye tarafından aşırı dinci olarak suçlanmamışlardır” bilgisi veriliyor.  

Devamında da “Risale-i Nur mecmualarını okuyanların, hiçbir siyasî ve içtimaî maksatları olmadığı, maddî finansal kuruluşlarının bulunmadığı, Türkiye’den, Rusya’da Risale-i Nur okuyan Müslümanlara hiçbir maddî kaynak sağlanmadığı, bu câmiaya mensup kişilerin hiçbir siyasî faaliyeti olmadığı için böyle bir topluluğun lidere ve maddî desteğe de ihtiyacının bulunmadığı; Risale-i Nur Külliyatı’nı Türkiye Cumhuriyeti’nde okumak, neşretmek ve satmak serbest olmakla beraber halihazırda tâkip edilmediği ve adliyece yasak edilmediği” gerçeği belirtiliyor.  

Ayrıca, “Risale-i Nur Külliyatı’nın, birçok dünya ülkesinde düzenlenen sempozyum, konferans ve kitap fuarlarında elli dilde tercümeleri yapılıp bütün insanlığın hizmetine sunulduğu; hatta Rusya’da Moskova’da ve Petersburg’da düzenlenen kitap fuarlarında bu eserlerin sergilendiği” kaydediliyor. 

Ancak dünyanın birçok dinî merciinden, üniversitelerinden gelen olumlu raporlara ve Türkiye’nin resmî dinî kuruluşunun verdiği açık bilgilere rağmen, bazı Rusya mahkemeleri tarafından Risale-i Nurlar’a soruşturmalar ve Nur Talebelerine kovuşturmalar devam ediyor... 

*  *  *

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 10. maddesi: “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek özgürlüğünü de içerir.”

“Risale-i Nur, Kur’ân-ı Kerîm’in hakikatlerini izahtan ibarettir”

“RiSALE-İ NUR’U OKUYAN MÜSLÜMANLAR HİÇBİR ZAMAN ADLİYE TARAFINDAN ‘AŞIRI DİNCİ’ OLARAK SUÇLANMADILAR”

Doç. Dr. Merazhov İlkhom Zavkidinovich’un Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’na avukatı aracılığıyla yazdığı dilekçedeki Risale-i Nur ve Nur Talebeleri hakkındaki sorularına, Bakanlığın resmî cevapları da dikkate değerdir.

Öncelikle, Moskova Avukatlar Odası sicilinde 77/7452 kayıt numarası ile kayıtlı Avukat Sytchoff Sergey Anatolyevich’in, Diyanet İşleri Başkanlığı’na e-mail ile ilettiği müracaatta, “Vekilliğim sebebiyle yaptığım araştırmalara ve yine bu sebeple gerçekleştirdiğim Türkiye ziyaretlerimdeki gözlemlerime göre, Türkiye Cumhuriyeti devletinde Risale-i Nur eserlerinin ‘dinci, ırkçı, aşırıcı gruplar’la hiçbir ilgisi yoktur. Bu eserleri basmak, satmak, okumak kesinlikle yasak değildir. Bu eserleri kendileri okumakla birlikte dostlarına, arkadaşlarına, akrabalarına okuyanlardan müteşekkil olan mütedeyyin, her türlü taşkınlıklardan ve bir örgüt olmakla itham edilmekten son derece uzak mâkul insanlar toplululuğu olarak Türkiye’de bir sivil toplum gerçeğidir” değerlendirmesi anlamlıdır. 

“RİSALE-İ NUR ESERLERİ BİRER ASÂYİŞ MECMUASI GİBİDİR”

Bu tesbitten hareketle Av. Anatolyevich’in “Bu kalabalıkların taziye, mevlid, kongre gibi on binlere, yirmi binlere, otuz binlere, kırk binlere vardığı zamanlarda bile en küçük bir asâyişsizlik yaşandığı görülmemiştir. Gözlemlerime göre, Risale-i Nur eserleri tam birer asâyiş mecmuası gibidir. Sanki okuyan herkes birer polis tavrı takınıp asayişsizliğe cephe almaktadır” kanaati, içte ve dışta hâlen Nur Risaleleri ve Nur Talebeleri aleyhindeki isnadları boşa çıkarmaktadır. 

Bu açıdan, “Bu eserler insanlara dünyanın fani, âhiret hayatının baki olduğunu ders verip, her vesileyle insanın sonsuza uzanan emellerinden ve bu emellere kavuşmanın Allah’ın lütfuyla olacağından bahsederek hayallere ruh kazandırır, herkesi (sâdece Müslümanları değil, bütün insanları) metafizik huzura kavuşturur. Huzura eren insanları terörize etmek mümkün değildir” tesbiti bilhassa ibret vericidir. 

Bundandır ki, “Araştırma ve gözlemlerimin teyidi için resmî görüşe de ihtiyaç duymaktayım” diyen Av. Sytchoff Sergey Anatolyevich’in, “Türkiye Cumhuriyeti İçişleri, Adalet, Emniyet ve Jandarma kayıtlarında böyle bir örgüt tesbiti var mıdır? Türkiye’de ‘Uluslararası Nurculuk Cemiyeti’ adı altında bir cemiyet bulunmakta mıdır?” soruları büyük önem taşımaktadır. 

 “T.C.’de uluslar arası aşırı dincilik faaliyeti gösteren ‘Nurcular’ isimli bir cemiyet var mıdır? Eğer varsa, bu cemiyetin Rusya sahasında gösterdiği faaliyetlerin maddî - finans kaynağı Türkiye’den mi gelmektedir? T.C.’de Bediüzzaman Said Nursî’nin Risale-i Nur” Külliyatı aşırı dincilik sayılır mı? Bu kitapları T.C.’de okumak, neşretmek, satmak yasak mıdır?” sorularına Adalet Bakanlığı’nın verdiği cevap da dikkate değer.

“Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘Nurcular’ adlı dinî veya içtimaî (sosyal) hiçbir teşkilât resmen kaydedilmediği, böyle bir topluluğun hiçbir nizamnâmesi resmîkayda geçmediği”ni belirten Adalet Bakanlığı, ‘Risale-i Nur’u okuyan Müslümanların hiçbir zaman adliye tarafından aşırı dinci olarak suçlanmadıkları”nı bildirmiştir. 

Cevapta ayrıca, “Türkiye’de böyle bir topluluğun maddî finansal kuruluşları yoktur. Diğer eserler gibi neşriyatlar tarzında basılmaktadır. Bundan dolayı Türkiye’den, Rusya’da Risale-i Nur okuyan Müslümanlara hiçbir maddî kaynak sağlanmamaktadır” denilmiş. Ve “Mustafa Sungur, Bediüzzaman Said Nursî ile görüşmüş bir T.C. vatandaşıdır. Ve umum ‘Risale-i Nur’ ilmî sempozyumlarında fahri dâvetli olarak katılan ve bundan dolayı tanınan emekli bir öğretmendir” diye tanıtılmış. 

Akabinde “böyle bir topluluk ve bu topluluğa mensup kişilerin hiçbir siyasî faaliyeti olmadığı, lidere ve maddî desteğe de ihtiyaçlarının bulunmadığı” vurgulanarak, “Bediüzzaman Said Nursî’nin müellifi olduğu Risale-i Nur Külliyatı’nı T.C.’de okumak, neşretmek ve satmak serbest olmakla beraber; hiçbir zaman takip edilmemiştir ve adliyece yasak edilmemiştir” bilgisi verilmiş. 

Ve Risale-i Nur Külliyatı’nın, ABD ve İngiltere gibi bir çok dünya ülkesinde düzenlenen sempozyum ve konferanslarda ele alındığı, kitap fuarlarında elli dilde tercümeleri yapılıp bütün insanlığın hizmetine sunulduğu ve bu arada bu eserlerin başta Moskova ve Petersburg’daki kitap fuarları olmak üzere Rusya’da Türkiye‘deki neşriyatçılar tarafından sergilendiği iletilmiş… 

DİYANET'LE İÇİŞLERİ VE ADALET BAKANLIKLARINA YAPILAN MÜRACAATLAR

Ne var ki, bütün bu yerli ve yabancı ilmî ve dinî kurumların müsbet rapor ve yazılarının Rusya mahkemelerine bildirilmesine rağmen, soruşturmalar ve cezâların verilmeye devam edilmesiyle haksızlık ve hukuksuzluklar sürdü. 

Bunun üzerine, Risale-i Nur ve Nur Talebeleri hakkında doğru bilgileri olmayan “bilirkişiler”in olumsuz “görüşleri”yle yanıltılmalarına karşı, Rusya’da kayıtlı bir Sivil Toplum Kuruluşu Nur Bedi Eğitim ve Kültür Vakfı adına AİHM’e yapılan müracaatta, “Risale-i Nur’da şiddet ve aşırıcılığın olmadığına ve bu eserlerin tamamen ilmî, fikrî, ahlâkî eserler olduğu”na dair söz konusu raporlar sunuldu. 

Bundandır ki, 2013 yazında Rusya’daki hizmetlerle yakından alâkadar olan Nur Talebelerinin talebiyle -Ankara’daki çalışmalar kapsamında da- Türkiye’de başta Diyanet İşleri Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na verilen dilekçelerle müracatta bulunulup yeniden görüşleri alındı.

***

TÜRKİYE  CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

Sorduğunuz suali tahkik ettik. Suçlananlar MERAZHOV I. Z., ODILOV K.O., araştırdığınız Nurculuk faaliyetine aşağıda suallerinize göre cevap hazırladık.

Sorduğunuz suali tahkik ettik. Suçlananlar MERAZHOV I. Z., ODILOV K.O., Rusya Federasyonu civarında araştırdığınız Nurculuk faaliyetine aşağıda suallerinize göre cevap hazırladık.

1- Bu zamana kadar Türkiye Cumhuriyeti civarında Nurcular adlı dinî veya içtimaî (sosyal) hiçbir teşkilât resmen kaydedilmemiştir. Böyle bir topluluğun hiçbir nizamnêmesi resmî kayda geçmemiştir. Bediüzzaman Said NURSÎ Kur’ân hakikatlerini neşrettiği Risale-i Nur eserlerini okuyan insanlara toplum arasında böyle bir isim verildiği bilinmektedir. Ve bu isim Müslümanlar arasında hiçbir ayrılığa sebep olmamaktadır. Risale-i Nur’u okuyan Müslümanlar hiçbir zaman adliye tarafından aşırı dinci olarak suçlanmamışlardır.

2- Rusya civarında Nurcular adlı Risale-i Nur mecmualarını okuyanların, hiçbir siyasî ve içtimaî maksatları olmadığına göre bütün dünyada okunan Risale-i Nur kitaplarını okuyanlar içinde hiçbir maddî ihtiyaçları da görülmemektedir. Ve Türkiye’de böyle bir topluluğun maddî finansal kuruluşları yoktur. Bu kitaplar, diğer eserler gibi neşriyatlar tarzında basılmaktadır. Bundan dolayı Türkiye’den, Rusya civarında Risale-i Nur okuyan Müslümanlara hiçbir maddî kaynak sağlanmamaktadır.

3- Böyle bir topluluk ve bu topluluğa mensup kişilerin hiçbir siyasî faaliyeti olmadığı için böyle bir topluluğun lidere ve maddî desteğe de ihtiyacı yoktur.

4- Bediüzzaman Said NURSÎ’nin müellifi olduğu Risale-i Nur Külliyatı’nı T.C’de okumak, neşretmek ve satmak serbest olmakla beraber; hali hazırda takip edilmiyor ve adliyece yasak edilmemiştir.

5- Risale-i Nur Külliyatı, bir çok dünya ülkesinde (İngiltere, A.B.D, İslâm Ülkelerinde…) düzenlenen sempozyum, konferans ve kitap fuarlarında elli dilde tercümeleri yapılıp tüm insanlığın hizmetine sunulmuştur. Hatta Rusya’da; Moskova’da ve Petersburg’ta da düzenlenen kitap fuarlarında bu eserler Türkiye‘deki neşriyatçılar tarafından fuarlarda sergilenmişlerdir. 

Mehmet Görmez Diyanet İşleri Başkanı

-DEVAM EDECEK-

Etiketler: risale-i nur, yeni asya, aihm
Okunma Sayısı: 2554
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı