"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sansür yönetmeliği hukuken geçersizdir

07 Ekim 2016, Cuma
Basın İlan Kurumunun Resmi Gazete’de yayınlanan yeni yönetmeliği tepkilere neden oldu. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan avukatlar ve gazeteci meslek örgütleri özgür basının baskı altına alındığını ve ‘masumiyet karinesinin’ ortadan kaldırıldığını belirtti.

Basın İlan Kurumunun “Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliği’nin” Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından tartışmalar başladı. Yayımlanan yönetmeliği değerlendiren avukatlar durumu ‘özgür basının baskı alıntına alınması’ olarak değerlendirdi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan gazetemiz avukatlarından Kadir Akbaş ‘yayınlanan yönetmelik ile ‘Masumiyet Karinesi’ ortadan kaldırılıyor. Özgür basın baskı altına alınmak isteniyor, resmi ilanların kesilmesi endişesi ile etkili bir otosansür uygulanması getiriliyor” dedi. 

Gazeteler iktidarların ‘basın bültenleri’ haline gelecek

Getirilen değişikliklerle tek tip gazeteciliğin oluşturulmak istendiğini belirten Akbaş, “Resmi Gazete’de yayımlanan ile evrensel bir hukuk ilkesi olan  ‘Masumiyet Karinesi’ ortadan kaldırılıyor. Bu yönetmelik ile bir basın organının sahibi gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişi ortakların çoğunluğunun veya tüzel kişinin temsilcisinin fiillerinden dolayı  siyasal suçlar olarak tanımlanabilecek, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar veya  Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar sebebiyle ceza davası açılması halinde resmi ilan ve reklam yayınlama hakkının durdurulmasına Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu tarafından karar verilebilecek. Bu düzenleme ile sadece davanın açılması, basın organları açısından etkin ve hemen uygulanabilecek bir cezalandırmaya imkan vermektedir. Yönetmelikte belirtilen suçlar, siyasi konjonktür ile tanımı ve çerçevesi kolaylıkla değiştirilebilen suçlardır. Böylelikle basın yayın organları, resmi ilan ve reklamlarının kesilmesi tehdidi ile siyasal iktidarların ‘Basın Bülteni’ formunda yayın yapmaya zorlanacaklardır” değerlendirmesinde bulundu. 

‘Masumiyet karinesi ortadan kaldırılıyor’

‘Masumiyet karinesinin’ ortadan kaldırıldığını vurgulayan Akbaş, “Bu düzenleme ile masumiyet karinesi ortadan kaldırılıyor. Masumiyet, Suçsuzluk karinesi, Anayasamızın 38/4. maddesinde bir temel hak olarak düzenlenmiştir. Buna göre, ‘Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.’ Suçsuzluk karinesi, Anayasanın ‘temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması’ kenar başlıklı 15/4. maddesinde, savaş, seferberlik, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde dahi dokunulması mümkün olmayan çekirdek haklar kategorisinde yer almaktadır. Temel bir hak olan suçsuzluk karinesi, sadece Anayasa değil, Türkiye tarafından onaylanarak bir iç hukuk normu haline gelmiş olan AİHS md. 6/2 tarafından da güvence altına alınmıştır. Masumiyet  karinesi uyarınca, bir kişinin suçlu olarak nitelendirilebilmesi ve hakkında ceza hukukunun alanına giren müeyyidelerin uygulanabilmesi, kesin hükümle mahkum olmasına bağlıdır. Ancak getirilen düzenleme ile sadece iddianame düzenlenmesi ile ağır bir cezai yaptırım uygulanmasına imkan veriliyor. Masumiyet, suçsuzluk karinesi sadece yargılama makamlarını değil, devletin bütün resmi makamlarını bağlar.  Bu sebeple Basın İlan Kurumu alacağı bütün kararlarda bu ilkeyi gözetmekle yükümlüdür.” tespitlerinde bulundu. 

‘Anayasa ihlal ediliyor’

Yaşanan durumun Anayasa ihlali anlamına geleceğini belirten Akbaş, “Masumiyet karinesi; Kamu kurumları ve kamu görevlilerine,  kişilere yetkili bir mahkeme tarafından suçlu bulunmalarından önce, suçlu gibi davranmalarını engelleyen bir ilkedir. Bu itibarla Basın İlan Kurumu’nun   bir basın organını yetkili mahkemece suçlu olduğuna henüz karar verilmediği bir aşamada, suçlu olarak kamuya ilan etmesi ve resmi ilan ve reklam yayınlama haklarının durdurulmasına karar vermesi açık bir biçimde masumiyet karinesinin, Anayasanın, İnsan Hakları Sözleşmesinin ve konuya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarının ihlali anlamına gelecektir” dedi.

Kabul edilemez

Gazetemiz Avukatlarından Mustafa Özbek de konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yayınlanan yönetmeliğin hukuka aykırı olduğunu belirten Özbek, “söz konusu yönetmeliğin 91. ve 110. Maddeleri Türkiye’nin bağlı bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 15. Maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 15. Ve 38. Maddelerine açıkça aykırıdır. Özellikle Yönetmeliğin 110. Maddesi kabul edilebilir ve aslında vicdanen göz ardı edilebilecek ve hukuk tekniği açısından da doğru yapılmış bir madde değildir” dedi. 

‘Kanunsuz ceza olmaz’

“Ülke olarak darbeye karşı tedbirler almamız en tabii hakkımızdır” diyen Özbek, “AİHS ‘nin 7. Maddesinde de açıkça “Kanunsuz ceza olmaz”  hükmüne yer yermiştir.Hal böyleyken hakkında dava açılan bir yazar işten çıkarılıp kendisi ve ailesi veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler mağdur olduktan sonra ve tabi ki ‘uzun yargılama’ sürecinden sonra beraat ederse bunun telafisi mümkün değildir. Evet yasalarımızda tazminat hakları vardır. Ancak ne yazık ki ‘zenginleşme yasağı’ kuralı ile yerleşmiş içtihatlara göre verilen tazminatların düşüklüğü de malumdur. Yakın tarihimiz maalesef bu tür yargılama süreçleri ile doludur. Ülke olarak darbeye karşı tedbirler almamız en tabii hakkımızdır. Ancak bunun dahi kabul edip imza attığımız AİHS’nin 15. Maddesi ile Anayasamızın 15. Maddesinde sınırları açıkça belirtilmiştir. AİHS 15. Maddesinde özellikle “’Kanunsuz ceza olmaz (7. Madde)’ ve ‘Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz ( 2. Madde)’ ilkelerinin OHAL durumlarında dahi çiğnenemeyeceğini hüküm altına almıştır” tespitlerinde bulundu.

İngiltere örneği 

Yaşanan sıkıntıları dünyadaki örnekleriyle anlatan Özbek, “Yasa koyucunun teröre mani olmak için asıl yapması gereken; özellikle İngiltere’deki gibi bağımsız bir Basın Konseyi kurarak ve basında tekelleşmeye mani olunmasının sağlanmasıdır” dedi. 

Muhalefet görmek istemiyorlar

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük, Basın İlan Kurumu'nun gazetenin çalışanlarına Terörle Mücadele Kanunu kapsamında dava açılan isimlerin işine son vermemesi hâlinde ilanlarının kesilmesine olanak sağlayan yönetmelikte yaptığı değişikliği eleştirdi. Yönetmelik Anayasa’ya aykırı olduğunu vurgulayan Küçük, "Düzenlemelerle birlikte iktidar kendisine muhalif olabilecek kimseyi görmek istemiyor. Yönetmelik hukuksal anlamda çok kötü olduğu gibi, Anayasa’nın çalışma özgürlüğü ve basın özgürlüğü gibi maddelerine de aykırı. Basın Kanunu’na da, masumiyet karinesi ilkesine de aykırıdır bu düzenleme" dedi. 

Tek tip gazetecilik oluşturuluyor

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Basın İlan Kurumu yönetmeliğinde yapılan değişiklikle resmi ilan hakkının keyfiyete bağlanmasına tepki gösterdi. TGS’den yapılan yazılı açıklamada, “Gazetelerin içeriğine müdahale anlamına gelecek olan bu değişiklik ile tek tip gazetecilik yaratılmak istenmektedir” denildi. Yapılan değişikliğim birçok gazetenin resmi ilanının kesileceği anlamına geldiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Basın özgürlüğünün bu kadar ayaklar altına alındığı, yazan, laf söyleyen neredeyse her gazeteci hakkında davaların açıldığı bir dönemde böyle bir değişikliğin yapılmasıyla ne hedeflendiği çok açıktır. Birçok muhalif medya kurumunu OHAL KHK’leriyle kapatarak halkın haber alma hakkını gasp eden hükümet, bu yönetmelik değişikliğiyle kapatılmayan kurumları da ekonomik olarak yıpratarak tüm farklı sesleri susturma amacını taşımaktadır. Bu değişikliğin temelinde iktidara muhalif olan her gazetenin resmi ilan hakkının gasp edilerek yandaşa aktarılması yatmaktadır”

Son gazeteciler de simit satar, yine de boyun eğmez! 

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan serbest gazeteci Kumru Başer de gazetemize yaptığı açıklamada şunları dedi: “İnsan gerçekten hayret ediyor! Şu anda zaten yüzde 99'uyla susturulmuş, kapatılmış, ya da tamamen kontrol altına alınmış bir medya ortamı var ve kalan yüzde biri de nasıl sustururuz diye bu kadar kafa yorulmuş olması insanı hayretten hayrete sürüklüyor! Daha geçen hafta 12 tv ile 11 radyo kanalı kapatılmış mühürlenmiş, donanımına el konulmuş, üç aydan az süre içinde 3 bin gazeteci işsiz bırakılmış ikiyüze yakın medya susturulmuş, tanıdığımız onlarca yazar gazeteci ya içerde ya ülke dışına sığınmış. Kalan üç buçuk az tirajlı yoksul gazete, onların da hayat suyunu kesmenin yolu düşünülmüş bazı bürokratik ve siyasi koridorlarda. Bu yönetmeliğin uygulanması şu demek: Hükümet dışı medyada hakkında sayılan suçlardan dava açılmamış gazeteci pek kalmadığına göre, gazetecilik yapılamayacak. Dikkatinizi çekerim dava açılmış, hüküm giymemiş! Gelirleri tamamen kurutulmak istenen gazetenin imtiyaz sahibi ya da ortaklarına şimdiye kadar açılmamışsa bundan böyle dava açılarak ilan gelirleri rahatça kesilebilecek. Bütün muhabirleri işten attırılabilecek. Sonuçta kapatılmayan medyalar ve hapse atılamayan gazetecilerin de susturulması harekatı açık ve seçik. İlerde gazetecilik okullarında ders kitaplarına koyacak ve "bakın basın özgürlüğünü kısıtlamak için ne yollar bulunabiliyor" diye okutacağız. Buna hiç kuşkum yok. O son gazeteciler de simit satacak, boyun eğmeyecek, simitleri bitirdikten sonra haberini yapacak... Onları da meslek tarihimizin onur sayfalarına yazacağız.”

N.Nur Ener - İstanbul / [email protected]

Okunma Sayısı: 2269
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • CESUR ADAM

    7.10.2016 10:51:33

    İstediğiniz entrikaları çevirin,istediğiniz kadar haksızlık ve zulümler edin ancak ve ancak CEHENNEM için daha fazla çalışmış ve layık olursunuz. İMAN VE KUR'AN DAVASININ YEGANE GÜR SESİ YENİ ASYA için zalimleri destekleyen alnı secde ye varan ahmak ve CİBALİ-KANBUR temsilcileri ispiyon,jurnalleriniz sizin için hıyanetiniz,ihanetinizle ALLAHIN GAZABINA UĞRMANIZIN artmasına müstehak olursunuz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı