ABD Başkanı Donald Trump, bu hafta Kongre’ye gönderdiği bir mektupla Türkiye’nin ekonomisinin artık güçlendiğini, bu sebeple bazı ürünlerin Amerika’ya gümrüksüz girişine imkan sağlayan ve gelişmekte olan ülkelere sunulan Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi programından Türkiye’nin çıkarılmasını istediğini açıkladı.

Kültür Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın konuyu VOA Türkçe’ye değerlendirdi. Amerika ve Türkiye arasındaki dış ticaretin Rusya, Avrupa Birliği ve Ortadoğu ülkeleriyle olan ticaretle kıyaslandığında yeterli düzeyde olmadığını söyleyen Alçın, “Geçtiğimiz yaz aylarında Rahip Brunson krizi sonrasında Türkiye’den alınan demir-çelik ithalatına uyguladığı gümrük tarifelerini arttırma kararı almıştı Amerika Birleşik Devletleri. Yine yaz ortasında özellikle İran’a yönelik ambargo uygulamasına ilişkin olarak yine Türkiye’yle ilgili Amerika’nın bazı kararları vardı sonra Türkiye’yi muaf tutulan sekiz ülkeden biri olarak ilan etti. Yani Brunson krizinden sonra bir yumuşama eğilimi görüyorduk fakat bunlar devam ederken Türkiye ile Amerika arasında henüz çözülmemiş olan S-400 krizi varlığını sürdürüyor” ifadesini kullandı.

ABD ile yaşanacak kriz ekonomiyi vurur 

Türkiye’nin S-400 savunma sistemi konusunda Rusya ile anlaşmasının, Suudi Arabistan üzerinden yürütülen Kaşıkçı cinayetiyle ilgili sürecin ve Amerika’nın Suriye konusundaki politikalarının iki ülke arasındaki gerilimi arttırdığını söyleyen Prof. Dr. Sinan Alçın’a göre, Türkiye’nin Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi programından çıkarılmak istenmesi ekonomik yönden ziyade Türkiye’yi siyasal olarak sıkıştırma politikası olarak görülüyor. Yaz aylarında Türkiye’de yaşanan döviz kurlarındaki dalgalanma benzeri olayların yaşanmaması yönünde beklentilerin olduğunu, döviz kurunun tekrar yukarı yönde hareketlenmemesi için hükümet tarafından yapılan açıklamaların daha itidalli olduğunu söyleyen Alçın, “Türkiye ile Amerika arasında olası bir yeni kriz Türkiye ekonomisi açısından yıkıcı etkilere sahip olabilir” diye konuştu.