Tutuklu harp okulu öğrencilerinin mağduriyetlerini dile getiren Karamollaoğlu, “Çok açık söylüyorum; tıpkı Bylock meselesinde olduğu gibi askeri okul öğrencilerinde de ciddi mağduriyetler söz konusu. Kurunun yanında yaş, suçlunun yanında masum yakılıyor” dedi.
15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında komutanları tarafından emirle çeşitli bölgelere götürülen harp okulu öğrencileri 16 aydır adalet bekliyor. Seslerini duyurmaya çalışan aileler çocuklarının masum olduğunu ve linç girişimlerine uğradıklarını ve bir an önce adaletin tecelli etmesini beklediklerini belirtiyor. Konu hakkında sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Kurunun yanında yaş, suçlunun yanında masum yakılıyor” diye konuştu.
Suçlu suçsuz ayrımı yapılmadı
Karamollaoğlu şu ifadelerle duruma tepki gösterdi; “Bize gelip sıkıntılarını anlatan askerî okul öğrencilerinin aileleri var. Anneleri, babaları, kardeşleri gelip gözyaşları içinde bize mağduriyetlerini anlatıyorlar. Çok açık söylüyorum; tıpkı Bylock meselesinde olduğu gibi askerî okul öğrencilerinde de ciddî mağduriyetler söz konusu. Kurunun yanında yaş, suçlunun yanında masum yakılıyor. Bilindiği gibi 15 Temmuz kalkışmasından sonra köklü gelenekleri olan askerî okullar kapatıldı. Suçlu suçsuz ayrımı yapılmadan birçok öğrenci aynı muameleye maruz tutuldu. Oysa askeriyede ilk öğretilen kural, “emre itaattir...” Bu, ordudaki disiplinin, askeri hiyerarşinin bir gereğidir. Ama bugün hiçbir suçu olmadığı, hiçbir şeyden haberi olmadığı halde yargılanan binlerce askerî okul öğrencisi var.
Bu çocukların darbeden haberi yok
Bu konuda somut bir örnek vermek istiyorum. Elimizde belgeleri de var. 10 Temmuz 2016’da Hava Harp Okulu Komutanlığı, “bütün öğrencilere Hava Harp Okulunda toplanma” emri veriyor. 13 Temmuz’da aynı öğrenciler yaz kampı yapılacağı talimatıyla, Yalova’daki kamp yerine götürülüyorlar. 14 Temmuz’da Yalova’daki bu öğrencilerin bir bölümü (144 asker) paraşüt eğitimi için Ankara’ya gönderiliyor. 15 Temmuz’da geri kalan öğrencilerin büyük bölümü, “toplumsal olay var” denilerek Yalova’dan tekrar İstanbul’a yola çıkarılıyor. Kampta televizyon yok, radyo yok, telefon yok. Eğitim kampının gereği olarak çadırda kalıyorlar. Bu sebeple darbeden de haberleri olmuyor. Zaten yolda gerçeği öğrenince hemen silâh bırakıp halkla birlikte İstiklâl Marşı okuyorlar. Hatta öyle ki, mahkeme kayıtlarına baktığınızda başlarındaki komutanlarının “bu çocukların hiçbirinin darbeden haberi yoktu” diye ifadesi var.
Adalet sarsılırsa devlet sarsılır
Ama bu çocuklar, şimdi darbeci olmakla suçlanıyor. İçlerinde 18 aydan beri tutuklu bulunanlar var. Bizim devletten beklediğimiz adil bir tutumdur. Hiç değilse suçlu-suçsuz ayrımı yapılana kadar tutuksuz yargılanmalarıdır. Aynı şekilde bir de mağdur edilen binlerce Astsubay Meslek Yüksekokulu öğrencisi var. Bu öğrencilerin önce okulları kapatıldı, sonra farklı üniversitelerden diploma verildi. Peki, nereden diploma verildi? 2 yıllık hiçbir karşılığı olmayan bölümlerden. Üstüne üstlük bu öğrencilerin askerî okuldaki sigortaları, KHK ile sona erdirildiği için herhangi bir işe başvurmalarının önü kapatılmış oldu. Peki, bu gençler ne yapacak? İş yok, aş yok. Bir de üzerine haksız yere FETÖ’cü damgası yemişler. Buradan sesleniyorum, “mazlûmun ahı, indirir şahı.” Bir an önce bu mağduriyetler giderilmelidir. Çünkü hep söylediğimiz gibi “adalet mülkün temelidir.” Mülk, devlettir. Adalet sarsılırsa devlet sarsılır.”