Türk Siyasetinin Babası...
Bugün, Türk siyasetinin yarım asrına damgasını vuran 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ölümünün ikinci yıl dönümü...
9. Cumhurbaşkanı Demirel, ölüm yıl dönümünde memleketi Isparta’da ve doğum yeri olan İslamköy’de devlet töreniyle anılacak.
Türk siyasetinin “baba”sı Süleyman Demirel’in vefatının üzerinden tam iki yıl geçti. “Barajlar kralı”, “Baba”, “Çoban Sülü” olarak anılan ve Cumhuriyet tarihinin kilit dönemeçlerinde hep adı geçen siyasetçilerden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, iki yıl önce bugün, tedavi gördüğü hastanede vefat etmişti. Bugün ikinci ölüm yıl dönümü olan Süleyman Demirel, memleketi Isparta’da, adını alan üniversitedeki panelle ve doğum yeri İslamköy’deki devlet töreniyle anılacak. Türkiye siyasetinin son 50 yılına damga vuran Süleyman Demirel, 1960 darbesinden sonra siyasete girdi. 1971 muhtırasıyla başbakanlıktan istifa etti, 1980 darbesinde siyasetten uzaklaştırıldı. Ama İslamköy’ün ‘Çoban Sülü’sü siyasete hep geri döndü.
1924’te ISPARTA İSLAMKÖY’DE DOĞDU
Demirel, 1 Kasım 1924’te, Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy’de dünyaya geldi. Balkanlardan göç etmiş bir ailenin çocuğuydu. Demirel, ilköğrenimini İslamköy’de, ortaokulu Isparta’da, liseyi ise Afyon’da tamamladı. Eğitimi için Isparta ile Afyon’a giderken bozuk yollarda çile çekti. Sohbetlerinde çocukken yaşadıklarının siyasî hayatında nasıl iz bıraktığını anlatırdı.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) mezun oldu. Necmettin Erbakan da aynı dönemde İTÜ öğrencisiydi. 1953’te Seyhan Barajı inşaatında proje mühendisi olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde Başbakan Adnan Menderes’in gözde mühendislerinden biri oldu. Eisenhower Vakfı’nın bursu ile ABD’de eğitim gördü.
Siyaset hayatı 1960 darbesinin ardından çok partili sisteme yeniden geçilmesiyle başladı. Kapatılan DP’nin yerine merkez sağda kurulan Adalet Partisi’nin 1962’de Genel İdare Kurulu üyeliğine seçildi. 28 Kasım 1964’te yapılan AP’nin Büyük Kongresi’nde genel başkanlığa aday oldu ve 39 yaşında kongrede bin 679 Oyun bin 72’sini alarak genel başkan seçildi. AP Genel Başkanı olarak girdiği 1965 seçimlerinde yüzde 52,8 oranında yüksek bir oy aldı ve AP tek başına iktidara geldi. Demirel’in ilk hükümeti 4 yıl sürdü. 1969’daki genel seçimde AP oyların yüzde 48’ini aldı. İkinci Demirel Hükümeti’ni kurdu.
ETKİN BİR MUHALEFET LİDERİ
12 Mart 1971 muhtırasına Başbakan olarak maruz kaldı. Muhtıranın ardından Başbakanlık’tan istifa etti. 1973 seçimlerine girdiğinde karşısında yeni bir rakip buldu. Bülent Ecevit, devletin kurucularından İsmet İnönü’yü kurultayda devirerek, CHP Genel Başkanı seçilmişti. Seçimde CHP, AP’den daha fazla oy aldı. CHP-MSP hükümeti kurulmuştu ve o artık muhalefet lideriydi. CHP-MSP koalisyonu çatırdayınca Demirel, 1975’te Birinci Milliyetçi Cephe (MC) hükümetini kurdu. AP-MSP-MHP koalisyonunda Demirel başbakan; Erbakan ile Alpaslan Türkeş Başbakan yardımcılarıydı. Demirel, 1977 seçimlerinde de Ecevit’in CHP’sinden daha az oy aldı. Ancak, CHP’nin milletvekili sayısı tek başına iktidar olmasına yetmiyordu. 1977’de kurulan İkinci Milliyetçi Cephe Hükümeti’nde yeniden Başbakan oldu. Bu kendisinin 5. hükümetiydi. Siyaset tarihine Güneş Motel Vak’ası olarak geçecek AP’den milletvekili transferi operasyonuyla bu hükümet düşürüldü. Ecevit yeniden Başbakan oldu. Ancak Demirel, 1979 ara seçimlerinden sonra AP Azınlık Hükümeti’ni kurdu.
7 YIL YASAKLI KALDI
1971’de muhtıra ile askerî müdahaleye maruz kalan Demirel, 6. hükümetinde ise 12 Eylül 1980 askerî darbesiyle yönetimden uzaklaştırıldı. Darbenin ardından Zincirbozan’daki kampta bir süre sürgün hayatı yaşadı. Ankara’ya döndükten sonra da 7 yıl siyasî yasaklı olarak kaldı. Güvendiği kadrosu, DYP’yi kurdu. 1987’de referandum ile siyasî yasaklar kalkınca 24 Eylül 1987’deki DYP Büyük Kongresi’nde genel başkan seçildi. 29 Kasım 1987 seçimlerinde yeniden Meclis’e girdi.
20 Ekim 1991 seçimlerinde, DYP birinci parti olarak sandıktan çıktı. DYP ile SHP koalisyon hükümetinde Başbakan oldu. Hükümetten 6 kez gitmiş, ama darbenin etkilerine rağmen Demirel yeniden iktidara gelmişti. Bu dönemde Köşk’te Cumhurbaşkanı Turgut Özal vardı; aralarında sert polemikler yaşandı.
Özal’ın vefatıyla Demirel, 16 Mayıs 1993’te Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanlığı görevi sırasında 28 Şubat sürecinde önemli rol oynadı. İkinci kez seçilmesini sağlayacak Anayasa değişikliği Meclis’te kabul edilmedi. 16 Mayıs 2000’de, görevini Cumhurbaşkanlığı’na seçilen Ahmet Necdet Sezer’e devretti.
BENİM ÇİFTÇİM, BENİM KÖYLÜM
Süleyman Demirel’in vefatıyla bir dönem de kapanmış oldu. Türk siyasetinin fötr şapkalı “baba”sı Süleyman Demirel’in vefatının üzerinden iki yıl geçti. Türk siyasî tarihine damga vuran sözleri hafızalarda her daim yer tutan Demirel’in “Benim çiftçim, benim köylüm” deyişi ise asla unutulmadı. Sürekli kullandığı fötr şapka Demirel’in simgesi oldu. “Baba” adeta ikinci adı olmuştu. Vatandaştan milletvekiline, bürokrattan bakanlara kadar herkes kendisinden, “baba” diye bahsediyordu. Çoban Sülü, Barajlar Kralı, Morrison Süleyman, Bir Bilen diye de anıldı. 40 yılı aşkın bir süre boyunca siyasetin içinde var olan Demirel, 17 Haziran 2015’te saat 02.05’te solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği sebebiyle, tedavi gördüğü hastanede vefat etti.