Hamd ve şükür Yüce Allah’a mahsustur. Salât ve selâm Hz. Muhammed’e (asm), âline, ashabına ve bütün Müslümanların üzerine olsun. 

Sevgili abim Hasan Muharrem Okur,

Sizi ve şahsınızda birlikte çalıştığınız insanlar ile bütün gönüllülerinizi yüce Allah’ın selâmı ile selâmlar, sıhhatte olmanızı temenni eder, sevgi muhabbet ve duâlarımı iletir, özlemimi belirtir, o nurlu ellerinizden öperim. 

Adıma göndermiş olduğunuz dergiler için çok teşekkür ederim, Allah razı olsun. Dergi içinde küçük bir kâğıtta isminiz ve adresinizi ve bir de dergideki yazınızı görünce size yazmak istedim. Öncelikle yapmakta olduğunuz bu güzel çalışma için sizi/sizleri gönülden tebrik ediyor ve kutluyorum, Rabbim hayrınızı kabul eylesin ve çalışmalarınıza da bereket katsın.

Cezaevi ile ilgili çalışmanız yerinde ve isabetli olmuştur. Gerçekten burada yani cezaevlerinde bulunan insanların her şeyden önce sevgiye, ilgiye, sorulmaya ve her açıdan eğitilmeye/eğitime ihtiyacı var. Buradaki insanların en büyük eksikliği iman-İslâm-ahlâktır. İslâmî bir bilince ve eğitime sahip olmadıklarından zamanın ve gündelik insana ait çeşitli manevî hastalıklara müptelâ olmuşlardır. Tamamiyle dünyevîleşen bir kalp, zihin, idrak ve ruhla insan her türlü kötü alışkanlık ve eğilimler içine rahatlıkla düşebilmektedir. Ülkemizde insana yatırım ve değer aktarma yapılmadığı için insan ve toplum kendi manevî değerlerine hatta kendine yabancılaşmaktadır. İnsan ve toplumumuz gittikçe bireyselleşmekte, daha çok kendi bireysel çıkarlarını önemsemekte, kendi dışındakileri umursamamakta, bu en yakınları olsa bile, aile içinde de bu böyledir. Maalesef Müslümanlar da bu hastalığa yakalanmış. Cezaevlerinde bu daha çok hissedilmekte ve görülmektedir. Hükümet, toplum ve fertler cezaevlerine ve içerdekilere karşı ilgisiz, kayıtsız hatta önyargılıdırlar. Önyargılarından dolayı oradakilere karşı duyarsız ve sorumsuz olabiliyorlar. Oysa içeridekilerin daha çok ilgiye, sevgiye ve her türlü eğitime dışarıdakilerden daha çok ihtiyacı vardır. Ancak sizler gibi sorumluluk bilincine sahip, İslâmî şuur ve görev aşkıyla sadece Allah rızası için duyarlı olanlar buralara yönelik bir çalışmada bulunabilirler. Rabbim sizleri ve çalışmalarınızı bereketli kılsın ve muvaffak eylesin. Bu arada Mehmet Kutlular Abimizin de yardımlarını takdir etmeden geçemeyeceğim. Değerli abim cezaevlerine Risaleler gönderdi hâlâ da göndermeye devam ediyor, Allah razı olsun. Ona da buradan selâm ve sevgilerimi iletir, o nurlu ellerinden öperim. Rabbim işini gücünü rast getirsin. 

Kıymetli Hasan Abim, uzun yıllar İslâmî bir dâvâdan cezaevindeyim. İslâma hizmet etmekten dolayı burada olmak dünya ve ahiretim açısından daha hayırlı olduğunu biliyorum. Tabiî dışarıda olup İslâma ve insana hizmet etmeyi daha çok isterdim, fakat takdir-i İlâhî böyle uygun görmüş, bizim de başımız üstüne. Sevgili Üstad’da yıllarını bu mekânlarda geçirdi. Onun izinde ve yolundan gitmek bizim de şiarımız ve dâvâmızdır. Ülkemiz ve insanımız bu büyük şahsiyetin manevî boşluğunu ve yokluğunu yaşıyor. Hayatını ve bütün benliğini İslâma ve insanlığa adamış bu değerli ve mümtaz şahsiyete bugün hepimizin her şeyden daha çok ihtiyacı bulunmaktadır. 

HAFTAYA DEVAM EDELİM