Mehmet Kutlular: “12 Eylül İhtilâli olunca, Kırkıncı Hoca ve Orhan Bey başta olmak üzere bazı arkadaşlarda bir hava teşekkül etti. Şöyle bir fikir ortaya attılar: “12 Eylül, geçmiş ihtilâller gibi değil. Asker müdahale etmese idi, Marksistler, anarşistler, komünistler ihtilâl yapacaklardı. Öyle ise Marksistlerin olması mı daha iyi, yoksa onlara karşı askerlerin bir müdahale yapması mı daha iyi?”

Üstadımızın yukarıdaki soruya cevabı Mustafa Kemal’le meclisteki görüşmelerinde vardır. Ancak bahsedilen ihtilâl taraftarlığı fikri, Orhan Bey ve arkasındaki güçlerin büyük yurtlar ve lüks dershaneler için yaptıkları maddî destekleri için istedikleri bedellerden biri idi.

Askerlerin ihtilâl yapmasına taraftar olanlara “Askerlere karşı çıkılırsa, geniş çaplı tevkifler yapılıp, hapishanelerin doldurulacağı, hizmetlerin daha çok zarar göreceği korkusu” aşılanıyordu.

12 Eylül İhtilâli taraftarlığı, memleketimiz için büyük bir belâ olan, İHTİLÂL ANAYASASI taraftarlığı, kısacası 12 Eylül İhtilâlinin yaptığı bütün uygulamaların katıksız taraftarlığına kadar götürdü. 1982’deki anayasanın yüzde 92 ile kabul edilmesinde bu fikirdeki kimselerin çok büyük payları olduğunu düşünüyorum. Anayasa oylaması neticesinde cemaatimiz bölündü. Bir taraf, daha ziyade Erzurum, Gaziantep, Adapazarı vs. gibi şehirler Orhan Bey’in büyük yardım yaptığı yerlerdi. Diğer tarafta ise meşveret kararına uyup, Orhan Bey ve büyük patronların her çeşit maddî ve manevî tekliflerini elinin tersi ile iten Mehmet Kutlular ve “Yeni Asya Cemaati” vardı. (Devamı haftaya)

MEKTUP

Aziz Abim;

Gönderdiğiniz Risale-i Nur Külliyatı elime selâmetle ulaştı, hamd olsun. Arkadaşlarımın Nurları da ellerine ulaştı. Allah Teâlâ sizden ebeden razı olsun. Nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. İnşallah okuduğumuz Risale-i Nurların her bir harfi için aldığımız sevapların bir misli de sizin ve diğer sebep olan abilerin sevap hanesine yazılsın. Her iki dünyada sizi mes’ud eylesin. Her namaz sonrası tesbihatımda zaten başta Hazreti Üstad Bediüzzaman Said Nursî (ra) ve bütün Risale-i Nur Talebelerine duâ ediyorum. Dolayısıyla her zaman duâlarımızdasınız.

Bendeniz “Mu’cizat-ı Ahmediye Risalesi”ni Kürtçe’ye tercüme etmiştim ve tamamlayınca Üstad Hazretlerini rüyamda gördüm. Nasıl ki hayatında iken Risaleleri yazan talebelerine bir duâ yazıyor idiyse bendenize de bir duâ yazdı. Çok sevindim. O Risale Duâ Yayınları’nda yayımlandı. Ama maatteessüf Kürtçe okuyan pek kimse yok. “Mirkatüs Sünne” yi de tercüme ettim. Daha sonra Lemalar’a başladım. Ama rağbet olmadığından dolayı onu yayınevine göndermedim.

Hamd olsun bilgisayarım var ve Word’e geçiriyorum. Bir TV için Risale-i Nur ve Üstad Hazretleri’nin hayatıyla ilgili üç aşamalı bilgi yarışması hazırlıyorum.

Yakınlarım, hatta dostlarım dahi ne yazık ki Hazreti Üstad’ı tanımıyor. Senelerdir onu ve Nurları anlatmaya, tanıtmaya çalışıyorum. Ancak ne yazık ki çok az dostumu Nurlarla buluşturabildim. Zira yakinen inanıyorum ki bizle eğer hakkıyla Nurların düsturlarıyla hareket etsek bütün sorunlarımız çözülür. Âlem-i İslâm dahi bugün bu halde olmazdı.

Gönderdiğiniz bütün Külliyatı şeffaf kap ile kapladım ve Sözler şu an başucumda. Nurlar bendeniz için ekmek gibi hava gibi elzem elhamdülillah. Zindandaki arkadaşlarım 16 senedir bendenizi Nurlar ile irtibatımla anıyorlar ve bazı arkadaşlarım da çok fazla okuduğum için ve sadece Nurları okuduğum için eleştiriyorlar. Ama abilerimizin de birinci kitapları Nurlardır. Onlar bendenize hep Nurları sevdirdiler. Rabbim onlardan da sizlerden de ebeden razı olsun.

Ellerinizden öper, iki oğlum var. Onlara Risale-i Nurları hediye ediyorum. Okumayı seviyorlar, ama Nurlara henüz aşina olamamışlar. Kanaatimce İslâm Yaşar Ağabeyin “Beşleme”sini okusalar Üstad Hazretleri’ni sevecekler ve böylece Nurları okumaya başlarlar inşallah. Dünyada en büyük emelim, evlâtlarımın Nur Talebesi olmasıdır. Bunun tek yolu da roman tarzında yazılmış ‘Beşleme’yi okumalarından geçiyor.

Uygun görürseniz ve biraz yüzsüzlük etmiş saymazsanız ‘Beşleme’yi gönderirseniz çok makbule geçer. Gönderemezseniz de canınız sağ olsun. Şayet sıkıntıya girmezseniz gönderebilirsiniz, imkânınız olmazsa göndermeyebilirsiniz. Oğullarım, biri 19, diğeri 17 yaşında. Hüseyin ve Said’tir isimleri. Ellerinizden öper. Bendenizden hep okuyabilecekleri kitaplar istiyorlar.

Tekrar hürmetlerimi, selâmlarımı ve duâlarımı iletir; muhabbetle kucaklarım. Fi emanillah. Allah Teâlâ yâr ve yardımcınız olsun. Pür kusur kardeşiniz…

Serdar Ören 

D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu A-3/2 DİYARBAKIR

Not 1: Ramazan ayında yapmış olduğumuz “500 Kitap Paketi” hizmetimize çok fazla talep olmasından sonra, 15 Temmuz İhtilâl Teşebbüsü sebebi ile insanlarda tedirginlik ortaya çıkması bizim cezaevi hizmetlerimizi de etkiledi. İlk olarak kargo masraflarını azaltmak için Temmuz ve Ağustos ayı dergilerini beraber gönderdik. Hizmetlerimizi 15 Temmuzdan  önceki gibi devam ettiriyoruz. Herhangi bir sıkıntımız yok.

Not 2: Mektuptaki isimler değiştirilmiştir.