"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençlerimiz

H. Muharrem OKUR
08 Haziran 2017, Perşembe

“Ey Risale-i Nur!

Seni söndürmek isteyen bedbahtların necm-i istikbali sönsün. İzzet ve ikbali ve şan-ü şerefi aksine dönsün.”     

(Emirdağ Lâh. 51. Mektup)

İki gündür İzmir’de çok fevkalâde günler yaşanıyor. Pazar günü akşam saatlerinde başlayan bu olağanüstü hal sahura kadar devam etti. Pazartesi iftardan sonra tekrar başladı ve Salı gecesi sahura kadar kısmen devam etti. Bu olağanüstü olayı yaşayaşan hemşehrilerimiz bu olağan dışı durumları yaşarken biz de memleketimizin durumuna bir göz atalım. 

Son bir ay içerisinde yüksek rütbeli subaylarımız dahil otuza yakın askerimiz şehit oldu. Memleketimizin çeşitli cezaevlerinde yüzbinler, aylar geçmesine rağmen mahkemeye çıkacağı günü bekliyor. Beş yüze yakın bebek anormal şartlarda yaşama mücadelesi veriyor. Milyonlara ulaşan insanlar, yarın başıma ne gelecek endişesi taşıyor.

Çeşitli cezaevlerinde, ekmek su kadar ihtiyaç olan KİTAPLAR (ders kitabı hariç) YASAK. Uyuşturucu kullanma, alkol kullanma yaşı devamlı düşüyor, tüketimleri artıyor...

Şimdi sıkı durunuz, İzmir’imiz için yaşadığımız bu çok önemli olay ise Göztepe takımının birinci ligden Süper lige yükselmesi. İki gündür lüks arabalarda gençlerimiz akşamdan sahura kadar değişik sesler, müzikler çalarak bizlere de bu tarihi olayı mecburen kutlatıyorlar. Ramazan ayı olması, gece birçok kimsenin sahura kalkacak olması, evlerde hastaların bulunması, çocukların uyanması, birçok kimsenin sabahleyin işe gidecek olması durumlarının bu olayın yanında hiç önemi yok.

Yeterki gençlerimiz sevinsin (!)

Peki gençlerimiz bu hale nasıl geldi? Memleketimizde ve dünyada bu denli sarsıcı, yürek yakıcı olaylar yaşanırken nasıl tepkisiz kalıp bir oyun uğruna bu kadar fanatikleşebildi? Osmanlı Devleti’ni iç ve dış düşmanlar birlikte ittifak ederek yıktıktan sonra yeni planlarını uygulamaya soktular. İşte bir takımın şampiyon olmasının bu şekilde kutlanmasının sebepleri de ta o yıllara dayanan sinsi ve alçakça planın sonucudur. 1980 ihtilâline kadar şer güçler bütün çalışmalarına rağmen gençlerimizin müsbet manada gelişmesine mani olamadılar. Fakat ihtilâli başımıza belâ edip gençlerimizi spora, lüks tüketime, modaya özendirip ulvî gayelere yönelik çalışmalara engel oldular. İnsanı insan yapan değerleri tahrip ettiler. Bunun gibi birçok sebep sayabiliriz. Geldiğimiz noktada gençlerimiz şaşkın. Nerede sevinsin, nerede üzülsün... Aynı memlekette yaşıyoruz, ancak beraber gülüp beraber ağlayacağımız günümüz kalmadı. İşte gençlerimiz bir şeyler arıyor. Aradığını bulamayınca da yalancı hayallere sarılıyor. Teknoloji ile birlikte bu hayaller o kadar arttı ki. Allah hepimizi özellikle gençlerimizi korusun. İşte durumumuz bu.

Bu haftaki mektubumuza geçiyoruz.

***

Mektup

Çok değerli Yeni Asya Gazetesinin çalışanları ve gazeteye ulaşmamızda aracılık eden Yeni Asya Neşriyatın güzide emekçileri;

Allah’ın selâmı ve rahmeti sizlerin üzerine olsun. Sizlere tekrardan teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Hem ilk etapta gönderdiğiniz kıymetli Risale-i Nurlar hem de son gönderdiğiniz Risale-i Nur Külliyatı...

Medrese-i Yusufiye’de Yusuf olabilmek; ilmiyle ilimlenmeye çalışırken asrın rehberi olan Risale-i Nurlar’ın hem gönlümüzü hem gözlerimizi aydınlattığını bilmenizi isterim. Esmanın tegayyürü ile ahkâmın tegayyürü inkâr olunamaz. Bu bir hakikat ve hakikat karşısında değişmez gerçekleri, işaretleri ve delilleriyle hem zamana, hem de hükümlere hitap eden bu Nurlar sayesinde Medrese-i Yusufiyede yalnızca imanda, ihlâsta, muhabbette ve uhuvvette tutukluluğu yaşıyoruz.

Tutuklulukta geçirdiğim zaman süresince İslâm’ın esasıyla özgürleştirme hareketi olduğunu idrak etme fırsatı buldum. Bu özgürleştirme, Rabbe kulluğa giden bir hareket. Özgürlüğün muhtevasını ise sizlerin sayesinde Üstadımızın eserleriyle doldurmaya çalışıyorum.

Sizlere gerek Hakk’ın sesi olmaktaki gayretleriniz, gerek kıyam halindeki duruşunuz sebebiyle duâlar eder, duâ beklerim. Allah razı olsun. Selâmetle kalın kardeşlerim.

Hasan BOZKUŞ, 

Edirne Kapalı Cezaevi

NOT: Mektuptaki isim ve adresler değiştirilmiştir.

Bizimle irtibat için:  Tel: (0532) 471 53 52

Okunma Sayısı: 2684
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı