Müsbet hareket, kalpleri, zihinleri hayırlara güzelliklere sevk etmek, fikri yapısı ne olursa olsun, hali nasıl olursa olsun tüm insanlar ile münasebet ve hayra sevk, adaleti, hakkı, hukuku savunmak, asra uygun neşir hizmetleri yapmak vs. şeklinde talebeleri ile birlikte olağanüstü bir hizmet faaliyeti yürütmüştür. Bu maddelere pek çok ilave yapılabilir.

Dolasıyla Risale-i Nur eserlerine ve bu yaşayışa baktığımızda bizleri de pek çok hizmet hamlesi yapmak vazifesi bekliyor. Şevk de bu hususta bizim yardımcımız. Ancak şevkimizi kırabilecek hadiseler ile de karşılaştığımızı düşünmüyor değiliz. Bu düşüncemizden hemen kurtulmalı, nefsimiz haklı mı haksız mı? şeklide tartışmaya dahi girmemeliyiz.

Bu tartışma boşuna, çünkü nefsimiz her zaman haksız. Şevkimizin kırılabileceği hissini hissettiğimiz anda hemen o düşünceden ya da olaydan uzaklaşıp, kendimizi tekrar şevk ile hizmetlerimize döndürmek bizim elimizde. Gelişen psikoloji ilmi ile kişisel gelişim programları adı altında, dünya hayatına çalışan kesimler, bu şevk kaynağını diri tutma olayını çok güzel başarıyorlar. Peki biz neden başaramayalım?

Bu hususta pek çok etken olmakla birlikte kullandığımız kelimeler de psikolojimizi ve şevkimizi oldukça fazla etkiliyor. Olumlu kelimeler, ümit içeren kelimeler bizlere şevke ve başarıya ulaşmakta yardımcı olurken, olumsuz kelimeler ve cümleler bizlere Allah korusun olumsuzluk ve muvaffakiyetsizlik olarak dönebiliyor.

“Bir kelime, pek acip bir vukuatı senin gözünün önüne getirir, temessül ettirir. Yahut bir kelâm, zihnini alır; misalî âlem-i misallere kadar götürür, gezdirir.” (İşârâtü’l- İ’câz) hakikatinde Üstad’ın da beyan ettiği gibi kullandığımız bir kelimenin bizlere etkisi tahmin ettiğimizden daha fazla olabilir. Yine olumlu anlamlar içeren kelimelerin kullanımının, zihnimizde ve bedenimizde pozitif etkiler oluşturduğu ve pozitif enerjimizi arttırdığı, olumsuz kelimelerin, sözlerin ve düşüncelerin ise zihnimizde, bedenimizde negatif etkilerinin olduğu pek çok çalışma ile belirlenmiş.

Albert Einstein’a atfetilen ve bu durumu çok güzel ifade eder bir söz var: “İnsanoğlu; ağzından çıkan cümlelerin, beyninde çıkan düşüncelerin bütün evreni dolaşıp, tekrar kendine geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu.”

Kullandığımız kelimelerden, kurduğumuz düşüncelerden başlamak üzere şevkimizi diri tutmamız duası ile…

* * *

Değerli Yeni Asya ailesi

Ben.... benim gibi size bir çok tutuklu mektuplar göndererek burada bulunmanın zorluklarından bahsetmişlerdir. Burada bir saatin hattâ dakikaların yirmi dört saate dönüşebileceği, tefekkür ufkumuzu açacak Risale-i Nur eserleri bizi teselli ediyor. Medrese-i Yusufiye setini duyduk, o eserlerden de istifade etmek isteriz. ...ve bakış açımızı müsbete kanalize eden bu eserleri gönderenlerden Allah razı olsun...