"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Köprü Dergisi ve başkanlık

H. Muharrem OKUR
02 Şubat 2017, Perşembe
“Elbette nev’-i beşer âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ilmin eline geçecektir.” (Sözler. 20. Söz) “Küçük insanlar kişilerle, orta insanlar olaylarla, büyük insanlar fikirlerle uğraşır.”

Kimi yerlerde Balzac’a ait olduğu söylenen, kimi yerlerde ise çeşitli milletlere ait bir atasözü… Bu haftaki yazımız bu manalar ışığında başkanlık, referandum, ilim, ispat başlığı ile ilerleyecektir. Öyle görünüyor ki önümüzdeki 2-2.5 ay içinde memleketimiz çok hareketli günler yaşayacak. İnşaallah referandum için propaganda dönemi, neticeleriyle memleketimize hayırlı olur. 

Seçim, referandum, yarış, sınav, denilince hep aklıma eşit şartların olduğu, tarafların demokrasinin imkânlarına eşit ulaştığı ülkeleri düşünüyorum. Acaba altmış yaşımı aşan ömrümde ne kadarını yaşadım diye soruyorum. Kitaplarda okuduğum kadarı ile ikinci meclis, Kurulan Muvazaalı Partiler, 1946, 1950 Seçimleri, 1960 Anayasası oylaması, 1963 Seçimleri, 1973, 1982 anayasa oylaması, 1982 yılından sonra yapılan % 10 barajının geçerli olduğu bütün seçimler… Şu anki referandum dahil. Korkutma, devlet gücünü kullanma, medya gücünü kullanma… Maalesef içimize sinerek eşit şartlarda yarışamadık. Ancak şartlarlar nasıl olursa olsun bize düşen vazifemizi yapmak. Cenâb-ı Hakk’ın inayeti bizimle birlikte.

Yazımın girişine aldığım cümlelerden yola çıkarak, referandum, başkanlık çalışmalarına nasıl bakmalıyız, insanlara nasıl yaklaşmalıyız, insanlara karşı hareket tarzımız nasıl olmalı, iman hakikatlerini ulaştırmada referandumu vesile yapabilir miyiz? Son yıllarda çok büyük yaralar alan İslâmî kimliği doğru temsilde neler yapabiliriz? Üstadımızın Kur’ân-ı Kerîm’den ilham alarak yazdığı manevî ilâçları nasıl ulaştırabiliriz? Soruları aklımıza geliyor. Gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Ahmet Battal, KÖPRÜ dergisini birkaç defa mutlaka okuyunuz diye tavsiye etti. Gazetedeki köşesinde KÖPRÜ dergisindeki yazısının bir kısmını yayınladı, okuduk, beğendik. Gazetemizde Köprü dergisinde yayınlanan yazıların birkaçı daha yayınlandı. Onları da okuduk ve beğendik. Kendi adıma, İstanbul’dan dergimiz gelince baştan sona okudum. Gerçekten bütün yazılar çok güzel. Dergi konusu Başkanlık, REFERANDUM ve ADEMİ MERKEZİYET. Referandum konusunun güncel ve çok önemli olduğu açık. “Medenilere galebe ikna iledir, icbar ile değildir” düsturunca bizlerin ikna edecek vasıtalara referandum süresince çok ihtiyacımız olacak. Hizmet tarzımızı, Köprü dergisinden istifade ederek insanları fikren ikna etmek metoduyla güzel hizmetlere vesile olabiliriz. 

Köprünün bu sayısı ile toplumun büyük bir kesimine ulaşabiliriz. Ancak Üniversite mezunu veya daha yukarı tahsili olan kimselere daha çok hitap edebiliriz. KÖPRÜ ile referandum boyunca güzel hizmet etmemizin olmazsa olmazı, baştan sona KÖPRÜ DERGİSİNİ bir an evvel okumaktır. Allah hepimize şevk ve gayret versin. Bir hatıra ile yazımızı sonlandırıyoruz.

ÜSTADIN SÜRGÜN SEBEBİ M. KEMAL

“Sonra kendisine, ‘Hocam çok affedersiniz, size bir şey sormak istiyorum dedim’ dedim.

“Buyur sor bakalım” deyince: “Sizin evraklarınız jandarma komutanlığında, bunlar gizli olduğu için hiçbir şey bilmiyorum. Sizden işitmek istiyorum. Sizi niçin hapsediyorlar? Takip ediyorlar ve göz altında bulunduruyorlar?” diye sordum. 

Aynen şöyle anlattı: “Zaferden sonra M. Kemal Paşa, bana bir köşk ve çiftlik vermek istedi, ben kabul etmedim. ‘Allah için harbettim, benim vazifem buraya kadardı. Ben çiftlik almak için çalışmadım. Ben Allah için çalıştım. Allah rızası için harbettim. Hiçbir şey istemiyorum, her şey milletin olsun’ dedim. Daha sonra yine, M. Kemal Paşa, ‘Ben bazı yenilikler yapacağım, bu yenilikleri yaparken sizin yardımınıza ihtiyacım vardır’ dedi.

‘İçki içmek, açık gezmek gibi bazı meseleleri hafifletmek istiyorum.’

Ben de kendisine Kur’ân’dan bir ayet okuyarak Kur’ân-ı Kerîm’in bir ayetinin, bir hükmünün değil, bir harfinin bile değiştirilemeyeceğini söyledim. Kendisi de Arapça’yı ve Kur’ân-ı Kerîm’i iyi biliyordu. O da bana okudu. ‘Ben bunları biliyorum’ deyince, ben de ‘Ama Kur’ân’a dokunma, İslâmiyete ilişme, fen ve san’ata dair yenilikler yap. Ama Kur’ân’ı değiştirmeye kalkma’ dedim.

Bunun üzerine M.  Kemal Paşa çok hiddetlendi. Bana hitaben, ‘Hayatının sonuna kadar yaşa, ancak sürgün olarak yaşayacaksın’ dedi.

İşte oğlum Hasan, Benim sürgün sebebim budur.”  (H. Sergen Ant. S. Şahitler)

Okunma Sayısı: 2483
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı