"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mektubumuza cevap

H. Muharrem OKUR
22 Mart 2018, Perşembe
Selamünaleyküm H. Muharrem Okur Abi;

Evvelâ bana, bizlere cevap verme tenezzülünde bulunduğunuz için çok çok teşekkür ederim. Allah razı olsun. Neden diyecek olursanız yaklaşık 2 (iki) yıldır kime derdimi anlatmaya çalışsam çevremdeki insanlar, en yakınlarım dahi bize, bana suçlu gözüyle bakıyorlar. Bir şeyler söylemeye çalışsam hemen cevabı yapıştırıyorlar. “Tamam da o zaman sen de sendikaya üye olmayaydın, dinîsohbete gitmeyeydin, selâm vermeyeydin, şunu yapmayaydın, bunu yapmayaydın...?” sorular uzayıp giderdi... “Peki bunların hangisi, neye göre, hangi kanuna göre suç?” diye soruyordum. “Demek ki suçmuş.” diyorlardı. Yani abi anlayacağınız, kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşıyoruz. İşte bu yüzden sizler gibi insanların, abilerin, kardeşlerin bana, bize bir cevap yazma tenezzülünde bulunması çok kıymet arz ediyor. Onun için diyorum, Allah razı olsun diye. 

Allah istemedikten sonra yaprak bile kımıldamaz, dalından düşmez. Ben buna inanıyorum. Rabbim beni- bizleri kudret eliyle aldı bir şeyleri sebep kılarak bizleri buralara koydu. Üstadımızın dediği gibi “Kâinatta her şey güzeldir. Ya bizzat kendi güzeldir ya da neticeleriyle güzeldir.” İnanıyorum ki, bu olayların ve yaşananların neticeleri çok çok güzel olacak. Zaten şu anda bile güzelliklerine şahidim. Koğuş olarak günde 2 (iki) hatim yapıyoruz, ben ayda 1 (bir)  hatim yapıyorum. Kaza namazları, tesbihatlar, evradlar... Dolu dolu geçiyor. Üstadın yine dediği gibi bire on, bazen yirmi, yerine göre yüz katı bulan (İnşaallah) sevaplar kazanıyoruz. Sizler de inşaallah bu sevaplara hissedarsınız. Allah razı olsun. 

Abi, mektubunuzu 6 Şubat 2018 (Salı günü) aldım. Dediğim gibi cevap yazmanıza, hatta kalemle, elle yazmanıza ayrıca sevindim. Çünkü bilgisayarda matbu bir şablonla da cevap verebilirdiniz, ama yazınızdaki samimiyet çok hoşuma gitti. Hemen kalemi kâğıdı elime alıp cevap yazdım, ancak kitaplar, yani sizlerin gönderdiği kitapların kargoyla geldiği haberini alınca kitapları aldıktan sonra daha uzun bir teşekkür mektubu yazarım diye bekledim. 9 Şubat Cuma günü kargoyla gelen Külliyatı almak için cezaevinin kargo servisine gittim. Kitapları görünce çok heyecanladım. Tek tek kontrol edildi hemen verilecek zannettim. Vermediler “Eğitim servisine.” gidecek, onlar inceledikten sonra verilecekmiş. Kar- goyla gelmiş, sıfır kitap, çoğu da jelatinli. “Bunların nesini inceleyeceksiniz verin okuyalım.” dedim, ama vermediler. Bir koli kitap ancak 4 hafta sonra incelenmiş. 2 Mart’ta getirdiler. Getirdiler dedimse hepsini değil. Ancak 8 tane kitap verebilirlermiş, elimdeki kitapları verirsem vereceklermiş. Elimde bulunan 6 kitabı vererek ancak 6 kitap alabildim. Buna şükür. Aldık, okuyoruz. 

Abi Risaleler mükemmel hazırlanmış. Okurken takıldığımız kelimelerin aynı sayfada olması, âyet, hadislerin meallerinin aynı yerde olması çok çok güzel. Ama yer ve şahıs bilgilerini ansiklopedik düzeyde ek olarak koymanız gerçekten mükemmel olmuş. Bazen ismi geçen abiler hangisiydi, neredekiydi, nereliydi? deyip dururduk. Ama şimdi açıp hemen okuyor, öğreniyoruz, Allah razı olsun. 

Okurken aynıyla hissedar olduğunuzu koğuştaki tüm arkadaşların duasını aldığınızı bilmenizi isterim. Yeni basım Risalelerle Medrese-i Yusufiye daha da bir anlam kazandı. 

Yeni Asya aboneliğimiz devam ediyor. Ancak geçen hafta dağıtım şirketinden kaynaklı 10 gün kadar gazete gelmedi. İnanın abi Yeni Asya’ya çok alışmışız, bir şeyler hep eksik. Hep yarım gibi geliyordu. Doğru bir haber okumak, ne kadar güzel bir şeymiş. Doğruları, gerçekleri ancak Yeni Asya’dan öğreniyoruz. İnanıyorum ki sizlerin bu duruşu gelecek nesillere ders olarak anlatılacak, okutulacaktır. Zaten Rabbim rahmetini, bereketini veriyor, verecektir. 

Ben de edebiyat öğretmeni olduğum için (daha doğrusu 16 yıllık edebiyat öğretmeniydim) gazete dolu dolu maşallah. Neredeyse her köşe yazısını, haberini okuyorum, çok istifade ediyorum. Tek korkum bir bahane bulunup gazetenin kesilmesi, koğuşa gönderilmemesi. Çok şükür şimdiye kadar sorun olmadı, ama her ay abonelikler yenileniyor her ay bir arkadaş aboneliği üzerine alıyor. İşte orada acaba yine gelecek mi, gelmeyecek mi korkusu yaşıyoruz. Aynı korkuyu kitaplar geldiği zaman da yaşamıştık, çünkü gazetede okumuştuk bazı cezaevlerinde kitaplar verilmiyordu. Çok şükür sıkıntı olmadı. 

Abi bu bir teşekkür mektubuydu. Bizler de hediye olarak kitap gönderen abimize ufak bir hediye verelim dedik. Kabul buyurursanız zeytin çekirdeklerinden yaptığımız tesbihi hediye ediyoruz abi. Zeytin çekirdekleriyle tesbih yapmak, onu dizecek ip bile bulmak sıkıntı. Tesbih ipi, dikiş ipi vermiyorlar. 99’lu namaz tesbihinin birini bozarak onun ipiyle ancak yapabildik.

Şahsınızda tüm Yeni Asya gazetesi çalışanlarını, camianızı muhabbetle selâmlar Cenâb-ı Hakk’a emanet ederim. Her zaman duâlarındasınız. (06.03.2018)

Sizlere duâ eden ve isteyen Medrese-i Yusufiyedeki kardeşleriniz adına,

Hakan ERMİŞ, 

Kapalı Cezaevi Muğla

* Not: Mektuptaki isim ve adresler değiştirilmiştir.

* İrtibat için telefon: +90 (532) 471 53 52

Okunma Sayısı: 3066
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı