"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Merkezimize dikkat

H. Muharrem OKUR
18 Mayıs 2017, Perşembe
Adem-i merkeziyet fikrinin güzel, fakat uygulama imkânının olmadığı Üstad Bediüzzaman Said Nursî tarafından ilmi bir şekilde izah edilmiştir.

19. asrın başlarında Üstad Bediüzzaman Said Nursî bu fikri Prens Sebahattin Bey’e izah etmiş, uygulamaya geçilirse ne gibi zararları olacağını ortaya koymuştur.

Yaşadığı hayat devrelerine bakılınca, Üstad, mecburi ikamet ettiği yerler hariç pek az şehirde devamlı kalmasıyla da hayatında bu fikre yaşayarak örnek olmuştur. Üstad’ın kâinata değişmem dediği ve Nur Talebeleri arasında öne çıkarttığı Zübeyir Gündüzalp’in kurduğu modelin de güçlü merkez, güçlü mahal olarak devam etmesi, hâlâ bu görüşün haklılığını ve uygulanması gerektiğini gösteriyor diye düşünüyorum.

Bu yazıyı okuyan bir kısım ağabeyler merkezimizin zaten şu anda da güçlü ve hizmetlerinin çok güzel devam ettiğini söyleseler hakları vardır. Fakat 1964-1965’ten itibaren Zübeyir Gündüzap, 1970 Mehmet Kutlular ve Üstad’ın yakın talebelerinin ekserisi, 1982-1990 Mehmet Kutlular ve Üstad’ın iki talebesi, 1990’dan itibaren de bugüne kadar süre içinde Mehmet Kutlular ve Meşveret heyeti, şartlara göre de bu ağabeylerle birlikte meşveret heyetleri öncülüğünde yürüyen, kanaatimce yüzde 90’ı neşriyat hizmeti, kalan kısım ise neşriyat hizmetlerine yardımcı hizmetler çok güzel şekilde yürütülmüştür. Ben de benim için bir istihdam-ı İlâhî kabul ettiğim neşriyat hizmetleri ile 1981-82 yılından itibaren fiilen meşgul oluyorum. Önümüzdeki günlerin de çok güzel hizmet imkânları getireceğine inanıyorum.

Güçlü merkez uygulamasını 1992 yılına kadar çok güzel değerlendirdik. Bu fikrin bize yayın konusunda, o günün şartlarında çok büyük hizmetler kazandırdığını yaşayarak gördük. 1985’te pazarlama için gezdiğimiz dükkânlarda çıkardığımız video kasetlerimizi göstererek, Yeni Asya TV kuracağımızı anlatıyorduk. (Dikkat: O zaman sadece devlet televizyon kuruyordu, sivillere televizyon kurmak yasaktı.) Bu gücü, o yıllarda her çeşit yayının en güzelini yapan, güçlü kadroyu kuran Güçlü Merkez’den alıyorduk. Güçlü merkezin yapacağı hizmetlerin önemini bilen dış ve iç şer güçleri de 1975 yıllardan itibaren güçlü merkezi zayıflatmak için düğmeye bastılar. Adım adım yaptıkları nifak hareketleri ile 1990 yılında güçlü merkezimizin bütün malî varlığının, kadrosunun bir kısmının elinden alınmasını sağladılar. 1992’ye geldiğimizde ise güçlü merkezin kadrosunun tamamına yakını elinden alındı. “İŞTE HAYATIM” kitabında Mehmet Kutlular Ağabey, “Merkez zayıf, güçlü mahal olursa merkez çok fazla iş yapamaz, etrafında döner durur” diyor. (1982)

Şu andaki maddî durumumuz bu. Ama manevî duruma bakınca biz dünyanın en güzel hizmet topluluğuyuz. İçinde bulunmakla da iftihar ediyoruz. Önümüzde inşaallah mübarek günler geliyor. Süleyman Kösmene ve Mehmet Ali Kaya’ya göre merkezimizin ürettiği her türlü hizmet çeşidine destek olmak İman-Kur’ân hizmetimize destek olmaktır.

NOT: BU YAZIYI NİÇİN YAZDIM?

İsmail Tezer’i çoğumuz tanırız. Mümkün olduğu kadar yazılarını ve yaptığı hizmetleri takip ederim. Kendisini zaman zaman arayarak teşvik ederim. Kendisi bizim cezaevi dergi hizmet destekçilerimizdendir. Mayıs ayı Can Kardeş dergisinde onun yazısını okudum. Telefonu açtım, tebrik ettikten sonra altı kitaplık İman Serisi’nden sonra yazmasını arzu ettiğim İslâmın Şartı serisini ne zaman yazacağını söyledim. Vakit bulamadığını belirtti. Sebebini sorunca da editörlük (kitap basımlarının her yönden düzgün olması için çalışan kimse) yaptığını iletti. Tekrar bunun sebebini sorunca da işi yapacak yeterince eleman olmadığını belirtti. Bu konuda, dünya çapında yazarları hayal eden bir kimse olarak ilk önce kendimi suçluyorum. Biz bu hususlarda kadromuza ve merkezimize ne kadar destek veriyoruz diye düşünüyorum.

Heyecanla görüyorum ki neşriyat hizmetlerimiz bir önceki yıla göre çok daha güzel. Fakat yeterli değil. Risale-i Nur düsturları ile açıklarımızı kapatacağız inşaallah. Allah yardımcımızdır.

Bu haftaki mektubumuza geçiyoruz.

***

MEKTUP

Sayın Yeni Asya Yayınları

Merhabalar...

Sizden bir süre önce istediğimiz “Risaleler” geldiler. Sayenizde okuyorum. Yaptığınız hizmetten dolayı ne kadar teşekkür etsem az kalır.

Allah ebeden ve daimen razı olsun. Çok teşekkür eder, hizmetlerinizin devamını dilerim. Sağolun...

Saygılarımla... Hoşçakalın...

Hasan TURGUT

T Tipi Kapalı Cezaevi

Şanlıurfa

***

Bizimle irtibat için,

Tel: (0532) 471 53 52

Okunma Sayısı: 2024
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı