Vaktiyle Üstada sormuşlar: Tek bir eserin herkesi tenvir edecek kuvvettedir. Böyle olduğu halde niçin çok eserle mütemadiyen imanı tahkime çalışıyorsun?
Şöyle cevap vermiş: Risale-i Nur yalnız bu vatan için değil, bütün Âlem-i İslâm ve bütün beşeriyet için telif edilmiştir. Böyle umumî vazifesi olan bir eser Külliyatında elbette imanî tahkimat kuvvetli kesretli olacaktır. (Risale-i Nur Müellifi, Said Nursî, E. Edip, 1958)
Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi İstanbul bizim hizmetlerimizin merkezidir. Bilhassa neşriyat hizmetlerimizin gelişmesi, bizlerin merkezimize maddî manevî sahip çıkmamızla çok yakından ilgilidir. Şahsım açısından çok güzel hizmet hayalleri kurduğum yıllar merkezimiz İstanbul’un güçlü olduğu yıllardır. Yani 1982-1988 yılları. Son birkaç yıldır hem merkezimiz İstanbul’da hem Türkiye’nin birçok bölgesinde yine o yıllardaki heyecanın yaşandığını görüyorum. Türkiye Neşriyat Komisyonu toplantılarında ve Medrese-i Yusufiye hizmetleri için görüştüğüm birçok insanda bu heyecanı görüyorum.
Üzerimizdeki bu baskı ve zulmün günlerinin kalkması ile, gerek neşriyatımıza gerekse Üstadımızın içtimaî fikirlerine çok büyük talep olacaktır. Bu talebe cevap vermek için bu günlerden hazırlık yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Meselâ, 1958’deki Nur Talebelerinin yaptığı tanıtım hizmetinin benzerini 2017 yılına uyarlayabilirsek. Bakınız o zamanın Nur Talebeleri neler yapmış. Yayınlanan Risaleleri (Külliyatın büyük ciltleri) müellifinin ismi ile birlikte Radyolarda (Radyo1, 2, 3) tanıtıcı anonslarla duyurmuşlar, belediye otobüslerine, Ankara sokaklarına asılan reklâm panoları ile ilân etmişler... (B. Said Nursî ve Risale-i Nur, İ. Yaşar, Sh. 237)
Yöneticilerimizi de yazarlarımızı da ülkemizdeki olumsuz şartları nazara almayarak yukarıdaki heyecanı yakalama gayretinde gördüm. Herkesin kendi sorumluluk alanında neler yapabileceğini araştırdığını gördüm. Şunu ifade edeyim ki merkezimizden ayrılırken şevk alarak ayrıldım.
Bu hizmetleri hızlandırmak için Yeni Asya Nur Talebeleri Merkezimiz İstanbul’u mutlaka gündeminin en başına koymalı, çağa uygun hizmet yapmaları için teşvik edip, maddî manevî imkânları ile desteklemelidirler.
Bu haftaki mektubumuza geçiyoruz.
MEKTUP
Değerli Muharrem Hocam
Mübarek Ramazan Bayramınızı (Ramazan Bayramında gönderilen mektup yeni geldi) kutluyorum, hayırlara vesile olsun diyor ve duâlar ediyorum, duâlarınızı bekliyorum. Sevgili Hocam;
Çıkan kararnameler yüzünden kitap, dergi alımı yasaklanmıştı. İtiraz için dâvâ açtık, serbest kararı çıktı. Olumlu yani. Sizleri bilgilendirmek istedim.
Hocam, selâm sevgi, muhabbet ile tövbekâr kardeşinizin üzerinde hakkınız çok yıllardır, hakkınızı helâl edin diyorum. Buralar çok karışık. Allah (cc) emanet olun.
Medrese-i Yusufiyeden kardeşiniz...
Mehmet Ünal
T Tipi Kapalı Cezaevi / Yozgat
NOT: Mektuptaki isim ve adresler değiştirilmiştir.
Bizimle irtibat için:
Tel: (0532) 471 53 52