"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Müşrikler hamile olan kadınlara dokunmamıştı”

H. Muharrem OKUR
20 Temmuz 2017, Perşembe
Geçen hafta memleketim Isparta’dan farklı bir mektup aldım.

Gerçekten içi yanan bir insanın çırpınışları. Yapım itibari ile normalden belki çok daha fazla hassasım. Belki de sebep budur. Fakat bu mektup beni çok etkiledi. Hâlâ üzerimdeki etkisi geçmedi. Hayatımda bedduâ, belâ okuma gibi bir alışkanlığım hiç olmadı. Ancak bu mektuptan sonra niyetim değişti. Tabiki yine de bu belâların definin sırrının Üstadımızın ifadeleri ile Risale-i Nurlar’ın okunmasında, basılmasında, yayılmasında olduğuna inanıyoruz. 

Cenâb-ı Hak bizlerin gayret, şevk, kardeşlik, kahramanlık duygularımızı geliştirsin.

Duygulu mektubumuzla sizleri başbaşa bırakıyoruz.

*

Merhaba…

Günlerin aylara döndüğü zamanın çarkı içinde nelere şahit oldu bu günler. İstedim ki okuyan herkes dünyada, ahirette şahit olsun. Bu satırları okuyan herkesin gözleri şahit olsun. Bu, “Bir kişinin imanını kurtarmanın sürüler dolusu kırmızı tüylü koyundan daha hayırlı” olduğunu bilmese de insanların imanını kurtarmak için Üstadın açtığı yoldan giden insanlara şahit oldum. “Bugün Allah için ne yaptın?” tablosu evinin duvarın da asılı olmasa da hergün kendine “Bugün Allah için ne yaptım?“ diyenlere şahit oldum. Sonra gün geldi din bilmeyen hainlerin darbe adı altındaki ihanetleri bahane yapılarak hapsedilen binlerce masuma şahit oldum.

Geceleri evlâtlarının uykudaki ağlamalarından dolayı uyuyamayan annelere, her duyduğu iniltide evlâdının saçını okşayan annenin duyduğu bir iç çekiş ve “babacığım” kelimesi ile akan gözyaşlarına şahit oldum. Babasını polislerin götürdüğüne evlâtları şahit olmadığı için şükreden anneler de, ellerindeki kelepçeyi evlâtları görüp üzülmesin diye saklayan babalar da gördüm. Uykudan uyanınca “Babam nerede anne?“ diye soran çocuğuna yutkunup “İşi var şehir dışına gitti“ diyen fakat “Babam şehir dışına gideceğin de bana söyler veda ederdi. Veda etmeden gitmezdi. Neden bu defa söylemedi. Babam nereye gitti anne?” diyen 6 yaşındaki evlâtlara şahit oldum. Günler sonra ise soruların “Anne babam gitmeden ben uyurumda beni öpüp bana veda etti mi lütfen söyle“ diye ağlamalara dönmesine şahit oldum. Adliyenin arka kapısından çıkarılan babasını görünce sevinip “baba“ diye bağıran oğullar da, ellerinde kelepçe olduğu için el sallamayıp sessizce gözyaşı döken babalara da şahit oldum. O mavi renkli midibüslere binen babasının arkasından “Neden babam o arabaya bindi bizim arabamıza binmedi?” diye ağlayan sonra cezaevinin önündeki parmaklıklar arasında babasını bir daha istediğinde göremeyeceğini bilmeden babasının elini tuttuğu için gülen, günler sonra bile gördüğü her midibüse “Bu babamın bindiği araba” diyen oğullar gördüm. Aylar sonra babasını gördüğünden babasını unutan yavrulara da şahit oldum. “Baba bak ben okula başladım” diye okul formasıyla babasının yanına giden “Bir gün okuldan gelince babam bana kapıyı açsın” diye her gece yatağına girince ağlayan evlâtlarına şahit oldum. Bakkaldan gelen annesine sarılıp “Ya sen  de gelmesen biz kiminle kalırız, bize kim bakar?“ diyen yavruların günler sonra “Eğer bir gün anne sen gelmezsen eve, ben kardeşimin elinden tutar komşumuz Hatice Teyzeye sağıma soluma bakarak dikkatlice giderim, senin eve gelmediğini söylerim ve anneannemi aramalarını rica ederim anne” demelerine şahit oldum.

Zannettimki böyle gidecek. Çünkü hiçbir devirde kadınlar, kızlar tutuklanmamış, çocuklar annesiz kalmamıştı. Fakat bir süre sonra anneler gidip de gelmemeye başladı. Gelinlik çağındaki kızlar gidip de gelmemeye başladı. Halbuki savaşta bile kadınlara dokunulmayacağını söyleyen bir dine mensuptuk. Fakat kadınlara kadın oldukları unutulmuş gibi işkenceler yapıldığını duyar olduk. Evlât hasretine dayanamayıp aklî dengesini kaybeden annelere şahit olduk. Bir günlük evlâdıyla beraber doğumhaneden cezaevine götürülen annelere şahit olduğumuz gibi yavrucuğunu emziremediğinden süt sıtmalarına tutulan, kesilinceye kadar sütünü sağıp lavabolara döken annelere de şahit olduk. Onlarca yeni doğum yapmış annenin bebeklerini emzirmelerine izin verilmediğine şahit olduk. Halbuki müşrikler hamile olan kadınlara dokunmamıştı. Hz. Peygamber (asm) hicret ettikten sonra Mekke’de geride kalan hanımlarına, kızlarına kimse dokunmamıştı. Fakat biz annesiz bırakılan engelli yavrulara şahit olduk. Evlât hasretinde ağlamaktan gözlerini kaybeden anneleri de duyduk. 40 yıllık hayat arkadaşı gidince yapayalnız kalan teyzeler de duyduk. Bakacak kimsesi yok denilerek anne-babası tutuklanıp kendileri kimsesiz çocuklar yurduna konulan evlâtlar ve sonra onları oradan almak için milyonların istendiğini de duyduk.

80 yaşındaki baba ile 60 yaşındaki oğulun aynı koğuşta bir arada kalmasına tahammül edilemeyip koğuşlarının ayrılmasına da şahit olduk. Anne ile kızın aynı koğuşlardan alınıp farklı illere götürülmelerine de şahit olduk. Eşine, yıllarca aynı yastığa baş koyduğu eşine olan hasretini evlâtlarına olan hasretiyle unutmuş anneler de duyduk. Anne babası farklı illerde tutuklu evlâtların onlarca kilometre yolculuk yaptıklarını da duyduk.

Zulüm arttıkça arttı. Hapis yetmedi, ölümler gördük. Balkondan atılanları duyduk. Balkondan düşüp de vefat eden eşe yedi saat “henüz savcı gelmedi” denilip yaklaştırılmayan eşleri, anaları, evlâtları gördük. Sonraları, meçhul bir arabanın gelip sekiz yaşındaki evlâdının gözü önünde bir meçhule götürülen babalar duyduk. Tüm bunlar müşriklerin bile “haram ay” deyip savaşı durdurdukları Ramazan ayında bile durmadı…

Bütün bunlar olurken bir tane bile “Neden bunlar benim başıma geldi” diye isyan edene şahit OLMADIM! Her gözde yaş vardı, ama hiçbir dilde isyan yoktu. Hep “hamdolsun”lar vardı. “Bütün bu olanlardan çok bunları izleyip sessiz, tepkisiz kalan insanlar daha çok kahrediyor.” diyen dillere şahit oldum. “Affet Allah’ım! Zulme rıza zulümdür. Biliyoruz zulme razı oluyorlar. Affet Allah’ım!” diyen dillere de şahit oldum.

Bu satırları evlâtlarından ayrı kalma korkusu yaşasa da Allah’ın bir lütfu olarak evlâtlarına kavuşan, eşinden yaklaşık bir yıldır ayrı olan bir eş, 3.5 yaşında olmasına rağmen “Anne üzülme babalar yakında gelecek “ diyen “Sana bir şey olursa anneannem var“ diyen iki yavrunun annesi olarak duyduklarımı, gördüklerimi sizlere yazdım. Sizler de şahit olun. Rabbim zaten fazlasına şahit. Bu yapılan tüm zulümleri duyuran olduğunuz için Allah sizlerden razı olsun. Teşekkür ediyorum size Yeni Asya ailesi. Zulümleri duyuran olduğunuz için Allah sizlerden razı olsun. Teşekkür ediyorum size Yeni Asya ailesi…

Bizimle irtibat için;

Tel: (0532) 471 53 52

E mail:[email protected]

Okunma Sayısı: 19768
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hacer

    20.7.2017 22:31:28

    Değerli yeniasya ailemiz Rabbim hepinizden e beden raziolsun.inşallah Rabbim bu dünyada da güzel günlerde şükür secdelerini yapıp tekrar görüşmeyi nasip etsin.inşallah Firdevs cennetlerinde Efendimiz sav birlikte Rabbimiz o Cemal ini izlerken buluşmayı nasip etsin.Rabbim e kul olmak cenneti kazanmak ne zormus. Bir komşum herbir ayeti her bir risaledeki bahsi yaşamadan cenneti kazanmak zor demişti.su ana kadar hepsini yaşadık.ihlas risalesinde Rabbim razı olduktan sonra tüm dünya kusse ehemmiyeti yok dedik.iliklerimize kadar yaşadık.Rabbim kazananlardan olmayı nasip etsin.insallah artık dünya ve ahiretimizi selamete çıkarsın.evlatlar ana babalar eşler tutuklu kardeşlerimiz çok yorulduk.Rabbim sevindir artık su aciz mağdur kullarini.Yardımını yetistir Yarabbim bekliyoruz.tüm kardeşlerime selamlar.Allaha emanet olun.

  • Alim tas

    20.7.2017 20:04:07

    Oncelik Yuce Mevladan benim gibi aciz,caresiz,Akil tutulmasina ugramis bu gunahkar,bedbaht ve alcak kulunun affini ve bagislanmasini diliyorum. Ne mutlu bu guzel ve sevgili kullarina ki Sen onlardan Razi ve onlardan Senden Razi. O Yuce ve mumtazam kullarin sabir ve sebatlariyla Senin yaninda derecelerini artiriyorlar ve Senin essiz ve benzersiz nimetlerin ve lutuflarina layik bir sekilde hayat suruyorlar veya son nefeslerine kadar bu sekilde yasiyorlar. Allah ve Resulunun sadik dostlari ve yaranlari Yuce Mevlaya sizin sevgili ve fedakarliklariniz hurmetine benim gibi gunahkar ve aciz kullarin affettsin

  • Ali Vefalı

    20.7.2017 18:23:24

    Ne diyeyim, bir şey bulamıyorum. Hiç bir söz bu eziyeti hafifletemez. Bu kadar zülüm tarihte hiç bir zaman görülmemiştir. Beddua etmek iyi değildir diyorlar ama, bu zülmü yapanlar kahrü perişan olsun, zelil ve rezil hallerini Allah gösterir inşallah.

  • Serap

    20.7.2017 14:52:51

    Hepsini Allah'a havale ettik.Allah imhal eder ama ihmal etmez.Malasef bu zulmün asıl sebebi de suskun kalan halk. Belaya maruz kalmamia ramak kaldı diye düşünüyorum.

  • Hasan unlu

    20.7.2017 14:10:56

    Dunyada ne gunler varmis, insanlik tarihi ne zulumler ne magdurlar gormustur, bazen okudugumuz yada duydugunuz hadiseler bize masal gibi gelirdi, fakat bugun bu aci hadiselere modern bir yuzyilda, sozde demokratik bir hukuk devletinde ve sozde dindar bir yonetim zamaninda aynelyakin yasamak dustu bahtimiza. Dunya hayati cok kisadir, ahiret hayati ise sureklidir, ancak bu iman ve hissiyat bu zulumlere karsi guc verebilir. Yarin zulmedenler pisman olacak fakat fayda vermeyecektir.

  • Salih

    20.7.2017 13:36:56

    Cennet ucuz değil . Cehennem dahi lüzumsuz değil. Ne diyelim Allah zalimlerden eylemesin.

  • Hasibe Baba

    20.7.2017 13:07:23

    Tüm mazlum, mağdurlara Rabbim sabır versin. Elimizden birşey gelmiyor, haklarınızı helal ediniz. Allah bizleri zalimlerin yanında olmaktan korusun. İyi ki varsın YENİ ASYA. Olmasaydın haksızlıklara isyanımızı kim haykıracaktı.

  • emrah

    20.7.2017 11:54:08

    Ohal tepe tepe kullanılıyor

  • erhan

    20.7.2017 11:53:23

    Üstadın dediği gibi ZULMEDEN ASLA TURK DEĞILDIR.TURKLERDE ZULUM DAMARI YOKTUR.

  • erhan

    20.7.2017 11:48:04

    Delinin paranoyagin biri kuyuya bir taş attii.Kraldan fazla kralcilar zulme başladı. Zulüm döner dolaşır sahibini bulur.ZULMEDEN ZALIME YARDIM EDEN ,SUSAN CEHENNEMDEDIR.

  • Mustafa BITER

    20.7.2017 11:23:21

    Muharrem kardeşim her gün 'Mağdur Köşesini' gözyaşları içinde okurken bugünün yanında İstanbul sel suları bile küçük bir dere , kavrulan yüreğimizin yanında çöl sıcakları sabah rüzgarı hükmünde kaldı. Beddua etmiyoruz ama hepsini Allah'a havale ediyoruz. Mahkeme-i Kübra'da bu zulümleri gönlünden dahi 'oh olsun' diyenlerin dahi iki elimiz yakalarında olacak.Olmayanların yakasında da olacak.Hatta 'ben hakkımı helal ettim' diyenlerin dahi 'umum adına' yakasında olacak...Bu zulümler Müslümanlara...

  • Abdullah TUNÇ

    20.7.2017 10:40:30

    Allah'ım bu yapılanların tamamına şahit sin.Nazarında bunlar cereyan ediyor. Ve sen Aziz ve cebbarsın. Kahhar ve Celal sahibisin...Ve sen Adil'i mutlaksın...Ve inayet-i Rabbani'yen ile bütün mahlukatının yardımına koşan'sın...

  • sevim

    20.7.2017 09:55:52

    ağlamaktan yazamıyorum konuşamıyorum.yok bunun tarifi yok.bu zulmü yapanların allah yanına koymaz elbet ama allahım sen bitir bu zulmü nolur bitsin artık.

  • Hasan

    20.7.2017 08:04:55

    Allah'ım sana havale ediyorum.. Allah'ım yardımın ne zaman....

  • Abdullah K

    20.7.2017 07:41:03

    Ya ilahel alemin ve ya ekremel ekremin ve ya erhamerrahimin. Biz senin hem mülkünüz hem de mülkünde yaşıyoruz. Gidecek başka yerimiz yok. Sığınacak başka kapımız yok. Huzuruna vardık, ellerimizi açtık. Senden diliyor ve dileniyoruz. Bize kaldırabileceğimizden daha fazla yük yükleme Rabbimiz.

  • Fatih

    20.7.2017 06:27:58

    Cahiliye dönemi adetleri bu dönemde geri geldi, insanların mallarına el koyma, sosyal hakların insanların elinden alınması gibi şeylere şahit olduk, bu dönem zor bir dönem.Rabbim zalime taraf olmaktan umum nurcuları muhafaza etsin.

  • Bahar

    20.7.2017 01:53:26

    Çok şükür ki ahiret var...Allah'ımız var... Yoksa bu zalim ve zulme razı kullarla aynı havayı solumak bile ölümden beter... "Allah imhal eder ama asla ihmal etmez.." sabırla bekliyoruz

  • Özkan tuncay

    20.7.2017 01:46:50

    Allah sizden razı olsun Yeni Asya ailesi

  • Hatice

    20.7.2017 00:53:19

    Affet Allah'ım Bu zulmü gozgore göre gozyumanlarida diyeceğim ama dilim varmıyor ki buna dün ikibucuk yaşındaki kızım magazadaki erkek mankene sarılıp bak bu benim babam diyecek kadar çok ozlemisken dilim varmıyor bu duaya amin demeye sabır çok zor...Rabbim sabr-ı Cemil versin.

  • Sevda

    20.7.2017 00:44:27

    Allahım ne olur inayetini göster artık dayanamıyorum. Takatim kalmadı, bunu bir nazlanma olarak gör rabbim, şikayet değil asla isyan değil, ..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı