"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nurlara olan ihtiyaç

H. Muharrem OKUR
03 Haziran 2023, Cumartesi
“Bu zamanda Risale-i Nur’a ekmekten ziyade ihtiyaç var.” (Kastamonu Lâhikası) “Zelzele ve harp gibi belaların ref’ine bir sebep Risale-i Nur’dur.” (Şualar)

“Risale-i Nur, Sefine-i Nuh gibi Anadolu’yu Cebel-i Cudi hükmüne getirip, küre-i arzın yangınından ve tufanından kurtulmasına bir sebeptir.” (Kastamonu Lâhikası)

Yakın ve uzak çevremizdeki olaylar ister istemez bizleri etkiliyor. Bu etkilerin tesiri herkes için farklı oluyor. Allah korusun olaylarda ki sorumluluğumuzu tam kavrayamadığımız zaman faturası bazen mal kaybı bezen de sıhhat kaybı, hatta can kaybı olarak karşımıza çıkabiliyor. Ancak burada Risale-i Nur Külliyatının birçok yerinde nakledilen “Allah insana kaldıramayacağı yükü yüklemez.” (Bakara, 2/286) Ayet-i Kerimesi bizlere ışık tutuyor. “Vazifenizi yapın, vazife-i ilâhiyeye karışmayın” vecizesi de bu aynı manaya ışık tutan bir cümle.

İkinci Cihan Harbi başlangıcında malumunuz Üstadımız Bediüzzaman’a sorulan ve aşağıda kısaca naklettiğimiz soru ve cevap çok enterasan olup; adeta günümüze de seslenmektedir.

“Küre-i arzı herc-ü merce getiren ve İslâm mukadderatıyla alâkadar olan bu dehşetli harb-i umumîden elli gündür (şimdi yedi seneden geçti aynı hâl) {(*): Parantez içindeki not, 1946 senesine aittir.} hiç sormuyorsun ve merak etmiyorsun. Halbuki bir kısım mütedeyyin ve âlim insanlar, cemaati ve câmii bırakıp radyo dinlemeye koşuyorlar. Acaba bundan daha büyük bir hâdise mi var? Veya onunla meşgul olmanın zararı mı var?” 

Bediüzzaman cevap olarak: “Ömür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur. Birbiri içinde mütedâhil daireler gibi, her insanın kalp ve mide dairesinden ve ceset ve hane dairesinden, mahalle ve şehir dairesinden ve vatan ve memleket dairesinden ve Küre-i Arz ve nev’-i beşer dairesinden tut, tâ zîhayat ve dünya dairesine kadar, birbiri içinde daireler var. Herbir dairede herbir insanın bir nevi vazifesi bulunabilir. Fakat en küçük dairede, en büyük ve ehemmiyetli ve daimî vazife var.” (Asa-yı Musa) 

Yani en küçük dairede  en büyük vazifemiz var. En büyük dairede en küçük vazifemiz. Vazifelerimiz ters orantılı. Büyük dairelerin çekici olmasından dolayı insanların çoğunluğu bu sele kapılıyor, işlenen günahlara ortak oluyor, sorumlu olduğu vazifeleri yapamıyor.

Bu kısa Dünya hayatımız karşılığında sonsuz bir hayatı kazanma veya kaybetme davası başımıza açılmış. Kazanmak ancak en küçük dairedeki tahkiki imanı elde etmekle olacak.

Allah korusun bizler, küçük dairelerde hiç bir mani olmayan hizmetleri yapamazsak çok şey kaybederiz.

Çare, okumaktan ve yine okutmaktan geçiyor. Hizmetlerimiz yayıldıkça bir süre sonra dualarımızın kabul olduğunu, baharın müjdecisi çiçeklerin tomurcuklandığını göreceğiz.

Yaşasın ümit!

***

Mektubumuza geçiyoruz.

Pek kıymetli Medrese-i Yusufiye Ekibi

Gelecek Kurban Bayramınızı şimdiden hayırlara vesile olması Cenab-ı Allah’tan dilerim. Uzun süredir cezaevindeyim. Koğuşumuzda Risale-i Nur iman hakikatlerinden faydalanmak istiyoruz. Kalabalık olduğumuz için yeterli gelmiyor sizden rica etsek bir takım Külliyat gönderebilir misiniz? 

Allah’a emanet olun, selamlar.

Okunma Sayısı: 1551
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı