Cezaevi hizmetleri başlangıç tarihi ise on yılı geçti. Ancak gazetemizdeki köşemizin hizmete başlama tarihi 14 Nisan 2013. Bu köşe bize çok şeyler kazandırdı. Birinci kazancımı neşriyat hizmetlerinin ehemmiyetini daha iyi anlamak olarak aktarabilirim, ikinci kazancım olarak  gazetenin hizmetini daha iyi anlamak, üçüncü kazancım olarak ekip çalışmasının önemini kavramak, dördüncü kazancım ise teknoloji nimetinin kıymetini öğrenmek, beşinci kazancım olarak da “Güzel gören güzel düşünür” ana fikri ile şevkimi uzun tutmasını, cemaat mensubu olmanın çok güzel bir hal oluğunu belirtebilirim. Ve daha sayısını arttırabileceğim çok güzel şeyler öğretti. Duâlarınızla inşaallah Medrese-i Yusufiye köşesi ile birçok güzel hizmetleri yapmaya devam edeceğiz. Bu köşedeki hizmetleri yurt içi-yurt dışı aynı dâvânın birçok mensupları olarak beraber yaptık, yapmaya devam edececeğiz inşaallah.

Köşemizde yayınladığımız mektupları okuyan okuyucularımız bu mektupların kitaplaştırılmasını arzu ediyorlardı. Bizde bu hizmetin en güzel şekilde yapılması için İslam Yaşar’dan yardım istedik. Ve onun yönlendirmesi ile çalışmaya başladık. Kitabımız üç bölümden meydana gelecek inşaallah. 1. Bölüm Üstadın cezaevi mektupları, 2. Bölüm Üstadın ve Nur Talebelerinin Medrese-i Yusufiye hatıraları, 3. Bölüm ise Günümüzden Medrese-i Yusufiye Mektuplarından meydana geliyor. 2014 yılı sonlarına doğru yaklaşık 400 sayfa olarak hazırdı. Üstadımızın yazdığı mektupları arttırarak sayfa sayısını arttırmak da mümkün. Hedefimiz kitabımızı 2015 Mayısına yetiştirmekti, fakat nasip olmadı. 2016 Mayısında çıkan manilerden dolayı nasip yine olmadı. 2016 sonbaharını düşünürken malûm sebeplerden yine kaldı ve son dönemlerden edindiğimiz intibaya göre bu manaya uygun bir kitaba acilen ihtiyaç var. Hizmet edeceğine inandığımız bu hizmeti yapabilmemiz için duâlarınızı bekliyoruz. 

Referandumla alâkalı çok şey yazıldı, söylendi. Yazılıp söylenmeye devam edecek. Hemen itiraf edeyim; referanduma yeterince çalışmadım. Bu konuda birkaç cümle yine de söylemek isterim. Devlet imkânlarına, baskılarına, dinimizin bir ‘Evet’ uğruna sınırsızcasına kullanılmasına, medya gücünün nerede ise tamamen tek taraflı kullanılmasına ve HAYIR için çalışan kimselere akıl almaz engellemelere rağmen, YSK’nın tamamen taraf olarak çalışmasına rağmen bu referandumu kanaatimce ‘HAYIR’ kazanmıştır. Bu konuda gayret gösteren herkesi tebrik ediyorum. 

NOT: Daha önce köşemizde mektubunu yayınladığımız bir kardeşimizden aldığımız mektuptan DERS NOTLARI hariç hiçbir yayının cezaevine alınmadığını öğrendik. Yetkililerin bahanesi yukarıdan gelen yeni bir ohal emri idi. Aynı mazeretleri söyleyen başka bir cezaevi yayınlarımızı muhafaza edip ohal bitince sahiplerine verecekti.

Bir mağdur hanım telefon etti, ziyaretlerinde beyinin moralinin fevkalâde düzgün olduğunu, son 15 günki ziyaretlerinde ise neden moralinin bozuk olduğunu sorduğunda, “Yeni Asya’yı son 15 gündür vermedikleri için okuyamıyorum, onun için moralim bozuk.” dediğini ifade etti. Bize de üzülerek “Bir şey yapamaz mısınız?” diyerek telefonda adeta yalvararak durumu ifade etti.