“Karşımda müthiş bir yangın var... Alevleri göklere yükseliyor, içinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum.” (Tarihçe-i Hayat)
Son birkaç aydır gençlerimiz arasında ateizm, deizm, nihilizm diye isimlendirilen zararlı cereyanların bilhassa yayıldığını okuyoruz, duyuyoruz, görüyoruz. Sadece Müslümanların değil diğer insanların dahi Cehennemden kurtuluşu için çalışan Üstad’ın talebeleri olarak bu hususta neler yapabileceğimizi bir an önce düşünmek mecburiyetindeyiz. Öyle görünüyor ki bu yangın artarak devam edecek. Bu yangının iki yönü var. Bir yönü ülkemizi ilgilendiriyor. 12 Eylül ihtilâli ile çakılan kibrit ateşi zaman zaman söner gibi oldu ise de 2000’li yıllardan sonra yeniden alevlendi. Bu alevi süfyanizm ve dünya dinsizleri devamlı kuvvetlendiriyorlar. İşin en üzücü olan tarafı ise Müslümanım diyen kimselerin bu ateşin içine atlayanlar, odun atanlar olması.
Not: Üstadımızın 58. vefat yılı olması münasebetiyle hazırlanan “Bediüzzaman ve Gençlik” kitapçığını mutlaka okuyalım.
Bu haftaki mektubumuza geçiyoruz.
MEKTUP
Yeni Asya’ya: En kalbi duygularımla, öncelikle sizleri Rabbim’in selâmıyla selâmlıyorum. Risale-i Nur Külliyatı ve gönderdiğiniz kıymetli eserler tarafıma ulaştı. Bizleri ne kadar bahtiyar ve mesud ettiğinizi Rabbim görüyor. Sizlere ne kadar şükranlarımızı iletsek inanın az kalır. Çünkü bu çilehanede hicranlı geçen zamanlarımız inşallah bu eserler sayesinde daha verimli ve verimhaneye dönecektir. Rabbim yaptığınız bu güzel hizmetlerden dolayı sizleri hem bu dünyada hem de ahirette mesud ve bahtiyat eylesin. Yolunuz daim açık, bereketli olsun. Koğuşta bulundan tüm arkadaşlarımızın sizlere selâmları var. Allah’a emanet olun.
Hasan Akif KARAOĞLU
T Tipi Kapalı Cezaevi
Bolu
Not: Mektuptaki isim ve adresler değiştirilmiştir.
İrtibat için telefon: +90 (532) 471 53 52