İzmir’in meşhur Kemeraltı adında bir semti var. Şu anda da eskisi gibi olmasa da perakende ticaretin merkezi sayılabilir. Bu semte Konak meydanı yönünden girerken şu anda da hâlâ faal olan bir gazete bayii var. Bayideki gazeteleri incelerken Yeni Asya’yı ilk defa gördüm. Diğer gazetelerin bir kısmı gibi ilk sayfası asılıydı. Vehip Sinan’ın karikatürü hemen dikkatimi çekti, bayağı da bozuldum. Çünkü o zamanlar ismi Yüksek İslâm Enstitüsü’nde (ilâhiyat fakültesi) okuyan ağabeyimin tesiri ile ‘siyasal İslâm’a meylim vardı. Karikatürde Erbakan takke, tesbih, seccade, takunya bir tarafta, diğer tarafta değişik kumar aletleri ile Fazıl şöyle sesleniyordu; ‘Necmeddinciğim sana neler öğreteceğim neler.” diyordu. (1970-2017)

Bu hatıramdan sonra Kutlular Ağabeyimizin İŞTE HAYATIM kitabından özetle Zübeyir Ağabey’in dilinden YENİ ASYA’nın bir mânâda tanımını iletmek istiyorum.

“Bu gazete bizim için, adeta günlük bir lâhika mektubudur. Sadece Risale-i Nur’un imanî meselelerini okumak, birlik ve beraberliğimizi yeteri kadar temin edemez. Üstadın siyasî ve sosyal olaylar ve yaşayış noktasındaki görüşlerinde, ölçülerinde de birleşmedikçe; onları Üstadın anladığı şekilde anlamadıkça birlik ve beraberliğimiz tam olamaz. Bunu da sağlayacak günlük bir gazetedir.”

DERGİLERİMİZ, MEKTUP

Esselâmü Aleyküm

Muhterem Abim Nurdaşım Hasan Abi!

Nasılsınız! Cenâb-ı Hak hizmetinizi daim, şevkinizi kaim, hayrınızı ve gayretleriniz kabul eylesin. Hayr-ı kesir ihsan eylesin. Siz de olmasanız bu aciz kardeşiniz nasıl Barla’nın resimlerini görecekti. Yılları bu Medrese-i Yusufiye’de geçiren bu abdi gubar nasıl Üstadını ve onun ulvî Nurları yazdığı mekânları, Çam Dağı’nı, Katran Ağacı civarını, Üstadın köyünü görebilirdi ki? Yolladığınız dergide oraların, yani restore edilmiş halini gördüm. İnanın gözlerim yaşardı. Oralara tekrar gitmeyi arzuladım. Fakat elimde değil. En azından Genç Yorum sayesinde oralara hayalen ve resimleriyle görme şansımız oluyor. Allah razı olsun abi.

Abi Genç Yorum’daki Osmanlıca dersleri çok hoş. İstifade etmeye çalışıyorum. Fakat hâlâ yazmak istediğim Osmanlıcayı yazamıyorum, ancak okuyabiliyorum. Yazmak için de duâ buyurun da bu aciz kardeşiniz yazmayı öğrensin. Gayretleriniz bizi çok sevindiriyor. Allah razı olsun abi. Dergilerden Üstad’ın resimlerini kesip alıyorum. Dolabıma, kitaplarıma yapıştırıyorum. Üstad ile ilgili biraz daha çok resim basılırsa sevinirim. Böylece teselli edici oluyor bana. Bir de bulmaca köşesi olsa…

Abi yeni 2017 Ocak sayınız çıktığı ise yollarsanız sevinirim.

Abi yeni basılan Külliyatlar yollayacaktınız. Mümkün olursa çok sevinirim ve çok duâ ederim. İhtiyaç var. Yeni arkadaşlara Külliyatımdan hediye ede ede kitaplarım bitti. Sizin yeni basılan Külliyatı gördüm dergide. Çok hoşuma gitti. Eğer yollarsanız en az 25 kişinin istifade etmesini temin edip hakkını da okuyarak ve okutarak vermeye ve bu suretle manevî fiyatını hakikî manada ödemek için manevî gayretlerimiz ile hak etmeye çalışacağım. Allah razı olsun abi.

Abi Risale-i Nur haşiyeli Kur’ân-ı Kerîm meali de yollarsanız sevinirim. Çok ihtiyacım var mealli Kur’ân’ım yok.

Muhterem Hasan Abi! Bana bol bol duâ edin ki; Cenâb-ı Hak nurumuzu Nurlarla tamamlasın. Amin. Nurumuzu söndürmesin amin. Buraları Medrese-i Yusufiye’ye çevirip 15 sene cezadan ise 15 hafta Risale-i Nur dersleri ile mahkûmların ıslâhına çalışmayı Cenâb-ı Hak bizlere de eski abiler gibi gayret etmeyi nasip etsin. Amin.

Bizler için bütün gayret ve çalışmalarınız için size ve sizlere medyunuz, duâ ediyoruz. Hizmetiniz daim olsun. Allah ebeden razı olsun. Amin, amin, amin…

Duâlar eder, duâlarınızı beklerim. Saygılarımla muhterem abim.

Gökhan CENGİZ

2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi

Çanakkale