Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği, sürdürdüğü AR-GE çalışmaları sonucunda, trafik kazalarının ‘’Trafik ve Yol Güvenliği Genel Müdürlüğü’’nün kurulması, devlet yollarının bölünmüş yol haline çevrilmesi gibi tedbirlerle azaltılabileceğini bildirdi.
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği, dört yıldır sürdürdüğü AR-GE çalışmalarına ilişkin sonuçları bir kitapçıkta topladı.
Derneğin hazırladığı kitapçıktan derlenen bilgilere göre, 2000-2009 yılları arasında meydana gelen trafik kazalarında 45 bin 188 kişi vefat etti ve bir milyon 519 bin 737 kişi de yaralandı.
Söz konusunu rakamların olay yeri için geçerli olduğu belirtilen kitapçıkta, yaralananların 30 günlük takibinden sonra ölüm istatistiklerinin 90 bin 376’ya çıktığına dikkat çekildi.
Türkiye’de yıllık ortalama 9 bin kişinin, günlük ortalama 25 kişinin öldüğü ve 416 kişinin de yaralandığı bildirilen kitapçıkta, yaralıların yüzde 15’inin geçici, yüzde 5’inin de daimî sakatlıkla hayatlarını devam ettirmek zorunda kaldığı ifade edildi.
20 milyon 460 bin sürücünün bulunduğu 2009 yılında, 14 milyon 316 bin aracın trafikte seyrettiği anlatılan kitapçıkta, trafiğin millî bir felâket haline gelmesindeki sebeplerden biri trafik ve yol güvenliğinin 18 kuruluş arasında paylaştırılması olduğu kaydedildi.
Kitapçıkta, söz konusu ‘’kuruluşlara yetki, donanım ve bütçe verilmesine rağmen sorumluluğun verilmediği’’ ileri sürülerek, ‘’Trafik koordinasyonunda görev alan Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilâtlarında sürekli ast ve üst değişiminden dolayı da bir ihtisaslaşma ve bilginin tabanla buluşması mümkün olmamaktadır’’ ifadeleri yer aldı. 

 

Trafik alanında 12 ülkede incelemelerde bulunan dernek yetkilileri hukukî, bürokratik, eğitim ve fizikî değişimleri kapsayan çözümlerilerin bazıları şöyle:
 Karayolları Trafik Kanunu’nda bütün yetkiler, uygulamalar ve sorumluluklar Ulaştırma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nda toplanmalıdır. Trafik ve yol güvenliğinde uygulamada sorumluluğu olmayan kuruluşlar ikinci derecede görevlendirilmelidir.
 Karayolları Trafik Kanunu’nun 52. maddesi yeniden düzenlenerek sürücülerin yanında görevini yapmayan, suistimal eden, imtiyaz tanıyan kurum ve kişilerin sorumlulukları da açıkça tanımlanmalıdır.
 Bu millî felâketin önlenmesinde koordinasyon görevi yapan Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı, İçişleri Bakanlığınca Trafik ve Yol Güvenliği Genel Müdürlüğü şeklinde yeniden yapılandırılarak bir ihtisas kuruluşu haline getirilmeli ve başka mesleklerden buraya ast veya üst atama yapılmamalıdır.
 Her yıl ortalama 1,5 milyon lise mezununu ve 18 yaşını bitirmiş gençlerin girdiği ÖSS sınavlarında mutlaka 10 tane, bilhassa ölümleri tetikleyen trafik soruları sorularak gençlerin trafik kültürü alt yapılarının kuvvetlendirilmesi sağlanmalıdır.
 TCK’da trafikte kırmızı ışıkta geçerek, alkol, uyuşturucu alarak veya hız yaparak ölümlü ve yaralanmalı bir olaya karışan ve araç kullandığı tesbit edilenlere verilen hürriyeti bağlayıcı cezaların alt limiti yükseltildiği gibi, bilerek ve isteyerek adam yaralama ve öldürme suçlarından ağır cezalar verilmeli, mağdur taraf birden fazla ise her biri için ayrı ayrı hüküm verilmelidir. Bu cezalar hiçbir şekilde ertelenmemeli ve para cezasına çevrilmemelidir.
 81 ili birbirine bağlayan devlet yollarının hükümetlerce daha kısa zamanda mutlaka çok şeritli bölünmüş yola çevrilerek tamamlanması gündüz ve gece için yatay ve dikey işaretlerin de eksiksiz olması sağlanmalıdır.