"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risâle-i Nur dinsizliğin belini kırmıştır

14 Ocak 2011, Cuma
Risâle-i Nur, dinsizliğin belini kırmış ve temel taşlarını tar û mâr etmiştir.
Tesadüf, şirk ve tabiattan teşekkül eden fesat şebekesinin alem-i İslâmdan nefiy ve ihrâcına Risale-i Nurca verilen karar infaz edilmiştir.
Mesnevi-i Nuriye, Zerre, s. 288
***
Risâle-i Nur’un neşir keyfiyeti de tarihte hiçbir eserde görülmemiştir. Şöyle ki: Kur’ân hattını muhafaza etmek hizmetiyle de muvazzaf olan Risâle-i Nur’un, muhakkak Kur’ân yazısıyla neşredilmesi lâzımdı. Eski yazı yasak edilmiş ve matbaaları kaldırılmıştı. Bediüzzaman’ın parası, serveti yoktu; fakirdi, dünya metaıyla alâkası yoktu. Risâleleri el ile yazarak çoğaltanlar da, ancak zarûri ihtiyaçlarını temin ediyorlardı. Risâle-i Nur’u yazanlar, karakollara götürülüyor, işkence ve eziyetler yapılıyor, hapislere atılıyordu. Bediüzzaman aleyhinde hükûmet eliyle yaptırılan propaganda ve tazyiklerle her tarafa dehşetler saçılıyor; ahali, Hazret-i Üstad’a yaklaşmaya, ondan din, îman dersi almaya cesareti kalmayacak derecede evhamlandırılıyordu. Vaktiyle de din adamlarının, hakîkatperestlerin, sırf dindar oldukları için darağaçlarında can vermeleri, bir korku ve yılgınlık havası meydana getirmişti. Hüküm sürmekte olan eşedd-i zulüm ve istibdad-ı mutlak içinde, ehl-i diyanet sükût-u mutlaka mahkûm edilmişti. Ne dînin hakîkatlerinden bahseden hakîki bir risâle neşrettiriliyor ve ne de o hakîkatler millete ders verdiriliyordu. Bu sûretle İslâmiyet, ruhsuz bir cesed haline getirilmeye çalışılıyor, dîn-i İslâmın mahiyeti ve esaslarını ders vermek, katiyen menediliyordu.HAŞİYE
İşte, başlangıçta pek azgın olan bu dinsizlik devri, Risâle-i Nur’un umûmiyet kesb eden neşriyatıyla yıkılmış; ehl-i îmanın manevî ve maddî—bilhassa manevî—hayatına tatbik edilen istibdat zincirleri parçalanmıştır. Risâle-i Nur, dinsizliğin belini kırmış ve temel taşlarını târ ü mâr etmiştir.
Evet, o zamanlar ki, dinsizliğin mukabil cephesinde Risâle-i Nur şimşekler gibi parlamış ve Kur’ân-ı Hakîm’in bu nûru bütün satvet ve şevkiyle zuhur ederek perde altında neşrolunmuştur.
Risâle-i Nur’dan tahkîki îman dersi alan ve gittikçe ziyadeleşen Nur Talebelerinin îmanları inkişaf etmiş, îmanî bir şehamet ve İslâmî bir cesarete sahip olmuşlardır.
Haşiye: Bütün o dinsizlik icraatını bugünkü dînî inkişafı hazmedemeyen gizli dinsizler yapıyordu.
Tarihçe-i Hayat, Risale-i Nur’un
Telifi ve Neşri, s. 256

***
Harikulâde ve fevkalâde bir şekilde telif edilmiş olduğu ilmî şahsiyetler tarafından tasdik edilen ve bozulan bir cemiyeti ıslâh etmek kudretini hâiz olan ve yirminci asırdaki insanlara rehber olup dalâletten ve materyalizmin, maddiyyunluğun ve tabiatperestliğin sürüklediği sefahet ve koyu fikir karanlığından kurtaran ve beşeriyete ebedî saadet ve selâmet çığırlarını Kur’ân-ı Hakîmin feyziyle açan ve nuruyla âşikâr bir şekilde gösteren Risale-i Nur Külliyatı... (...)
Komünistlerin dayandığı materyalist (maddiyyun) felsefenin hak ve hakikat ile hiç bir ilgisi olmadığını, nazariyelerinin tamamen asılsız olduğunu Risâle-i Nur, Kur’ân-ı Kerîmin âyetleriyle ve gayet kuvvetli bürhan ve hüccetlerle aklen, fikren ve mantıken ispat ediyor. O çürük fikir karanlıklarına düşenleri tenvir edip kurtarıyor. Yalnız gözünün görebildiği yere inanan maddecilere dahi, Allah’ın varlığını, inkâr ve itiraz kabil olmayan kuvvetli delillerle ispat ediyor.
Şuâlar, 14. Şuâ, Zübeyir’in Müdafaası, s. 469
***
Bu dehşetli asırda, materyalizmi, maddeciliği temelinden yıkan, mason ve komünistlerin bâtıl ideolojilerini bütün ilim ve idrâk muvâcehesinde zîrü zeber eden Risâle-i Nur, okuyucularına—bu asrın talihli insanlarına—bu dünya ile, hattâ kâinatla bile değişilmez âb-ı hayatı, ebedîlik suyunu, yani beka âleminin bileti olan îmânı bahşediyor.
Üniversite Nur Talebeleri nâmına
Siyasal Bilgiler Fakültesinden Ahmet Atak
Tarihçe-i Hayat, s. 580
 
LÜGATÇE
nefiy: Sürgün etme.
istibdad-ı mutlak: Tam ve sınırsız bir baskı, mutlak diktatörlük, istibdat rejimi.
târ ü mâr: Dağıtma, perişan etme.
maddiyyun: Maddeye tapan, herşeyi maddede gören; Allah’ı inkâr edenler; maddeciler, materyalistler.
nazariye: Teori.
bürhan: Birşeyi ispatlamak için kullanılan kesin delil, ispat vâsıtası.
Okunma Sayısı: 2237
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı