KAMPÜSE MESCİD İSTEYEN 3 BİNE YAKIN ÖĞRENCİ VE 250 KAMPÜS PERSONELİNE ÇÖZÜM OLARAK, KAMPÜS DIŞINDA YAKLAŞIK 5-6 KM'LİK MESAFEDE BULUNAN ŞEHİR İÇİNDEKİ CAMİLER GÖSTERİLDİ.
MESCİT İSTEYEN ÖĞRENCİLERE CEVAP: Kampüste mescide gerek yok!
Ankara Üniversitesi’nde şimdi de mescit yasağı baş gösterdi. Ana kampüsün dışında Gölbaşı’na inşa edilen ve yerleşim yerlerine oldukça uzak olan arazideki 50. Yıl Yerleşkesi’nde, öğrencilerin mescit açılması ile ilgili kampus yönetimi ve rektörlük nezdinde yaptıkları girişimlere sonuçsuz kaldı. Üniversitenin hazırlık sınıflarına eğitim verilen Yabancı Diller Yüksekokulu ve çeşitli birimlerin faaliyet gösterdiği kampüste, alternatif bir ibadet yeri gösterilmesine yönelik talepler çeşitli bahanelerle hep geri çevrildi. Kampüste eğitim gören 3 bine yakın öğrenci ve 250 kampüs personeline çözüm olarak, namaz ibadetini gerçekleştirmek için kampüs dışında yaklaşık 5-6 km’lik mesafede bulunan şehir içindeki camilere gitmeleri gösteriliyor. Bu durum ise öğrencilerin derslerini aksatmalarına sebep oluyor. Öğrenciler mescit açılması için 148 imzalı dilekçelerini kampüs yönetimine verdiler.
KIR: İBADET HÜRRİYETİ ENGELLENEMEZ
Öğrencilerin mescit mücadelesine destek verip, süreci yakından takip eden Memur-Sen Ankara İl Başkanı ve Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Kır, kampus yönetimi ve rektörlükte yaptıkları girişimlerin sonuçsuz kaldığını söyledi. Kır, “İnanç ve ibadet hürriyeti, insan olmanın gereğidir. Bu hürriyet, hiçbir kişi ve kurum tarafından engellenemez. Bu durum hem ulusal hem uluslar arası mevzuata aykırıdır. Bu konunun takipçisiyiz. YÖK’e ve Cumhurbaşkanına başvuracağız. Adlî mercilere suç duyurusunda bulunacağız. En kısa zamanda, buraya mescidin açılmasını sağlayacağız” diye konuştu.
YABANCI ÖĞRENCİLER HAYRETLE KARŞILIYOR
Kampüste eğitim gören yabancı uyruklu öğrencilerin mescit yasağına hayret ettiklerini dile getiren Kır, “Bu yabancı öğrenciler defalarca rektörlüğe müracaat etmişler. Ama bir sonuç alamamışlar. Kendi ülkelerinde bir kısıtlama ile karşılaşmadıkları için, yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, böyle bir yasakla karşılaşmaları onlara çok garip geliyor. En önemlisi, ülkemizin itibarı zedeleniyor” dedi.
REKTÖRLE GÖRÜŞTÜK MESCİT AÇILMASINI TALEP ETTİK
Öğrencilerin ve çalışanların ibadet etme hürriyetlerinin ellerinden alınması ile ilgili bize ulaşan şikâyetler üzerine bizzat Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ ile makamında görüştüklerini, Ankara Üniversitesine bağlı Gölbaşı Yerleşkesinde çalışanların ve öğrencilerin namaz ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri bir mekânın açılması talep ettiklerini ifade eden Mustafa Kır, “Ne yazık ki Rektörlük tarafından öğrencilerin dilekçelerine verilen yazılı cevapta ‘Ankara Üniversitesi’nin şehir üniversitesi olduğu, etrafında çok sayıda ibadethanenin bulunduğu, bu sebeple kampüs içinde ibadethaneye gerek duyulmadığı’ ifade edilmiştir. Namaz kılmak isteyen öğrencilere kampüs alanının dışını göstermek demokrasi ayıbıdır.
SECCADELERİNE DAHİ EL KONULUYOR
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından kampus içerisinde her türlü oyun, eğlence ve dinlenceler için yer ayrılırken, öğrenci ve çalışanların namaz ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri bir mekânın tahsis edilmesi yönündeki taleplerinin geri çevrilmesini tenkit eden Mustafa Kır, “Öte yandan sınıflarda ve değişik alanlarda namaz kılmak isteyenlerin görevliler tarafından taciz edilmesi, hatta seccadelerine el konulması halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede Müslüman mahallesinde salyangoz satmak kadar abesle iştigaldir” şeklinde konuştu. Açıklamasında Ankara Üniversitesinin yasakçı tutumundan vazgeçmesi ve namaz yasağına derhal son vermesi gerektiğini söyleyen Kır, “Açılmadığı takdirde ise çadır mescit kurarak Ankara üniversitesinin yasakçı tutumunu tüm kamuoyuna duyuracağız. Bunda azimliyiz ve kararlıyız” dedi.
FATİH KARAGÖZ-ANKARA